Tirit Tarifi (Kastamonu / Tosya)
Tirit Tarifinin Malzemesi:
* Yarım kilo et,
* yarım kilo yoğurt,
* iki adet kuru soğan,
* bir demet maydanoz,
* bir adet kurutulmuş ekmek,
* iki çorba kaşığı tereyağı,
* dört-beş diş sarımsak,
* tuz,
* karabiber,
* nane.
Tirit Tarifinin Yapılışı:
Kuşbaşı iriliğinde doğranmış etler bir tencerede suyunu çekinceye kadar pişirilir.
Etler suyunu çektiğinde üzerini iki parmak aşacak kadar sıcak su eklenir ve etler yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Bayat ekmek dilimlenerek küçük kareler halinde doğranır ve fırınlanır. Servis tabağına alınır.
Tereyağında tuz, nane ve karabiber kızdırılır. Haşlanan etler suyu ile birlikte kızartılmış ekmeklerin üzerine alınır.
Yemeğin üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür. K
uru soğan ile maydanozlar da kıyılarak yemeğin üzerine eklenir ve servise sunulur.
Not;
Türk Aşçı Haberleri olarak sizler için hazırlamış olduğumuz bu tarifi denediğinizde yorumlar bölümünde düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.
Türk Aşçı Haberleri Olarak İnternet üzerinde yapmış olduğumuz bir araştırmada sizlere layık bulduğumuz “Tirit Tarifi (Kastamonu/Tosya)” ile ilgili alternatif bir videonun sunumundan da faydalanabilirsiniz.
Tirit, Osmanlılardan günümüze gelen bir yemektir. Tirit’in o dönemde varlığına dair şu olay anlatılır: “IV. Murat zamanında Girit adasının alınması için yapılan seferlerin uzun sürmesi padişahı oldukça huzursuz eder ve sarayda Girit adını duymak istemediğini, söyleyenin kellesinin vurulacağını söyler.
Aradan yıllar geçer ve ada alınır. Ancak bunu pa- dişaha kimse söyleyemez. Bir gün sarayda ziyafet verilir ve yemeklerin arasında Tirit de bulunmaktadır. Sadrazam ziyafetten kalktıktan sonra padişah IV Murad’a: “Tirit yedik, Girit’i aldık” diyerek en nihayetinde adanın alındığını söyler.” Topkapı Sarayı arşivinde 16.y.y.’a ait olduğu tahmin edilen bir belgede mevsimlere göre verilen yemek listelerinde Ti- rit de bulunmaktadır.
Türklerin Anadolu’ya gelmeden önce de bu yemeği bildikleri;
yağlı et suyuna ekmek ya da bulgur katarak tirit yaptıkları belirtilmektedir. Ayrıca tirit sözünün aslının Arapça “serid” den geldiği; bu sözün Arap ve Fars kültüründe değişikliklere uğrayarak Orta Asya’ya kadar yayıldığı tahmin edilmektedir.
Tirit yalnızca Tosya’da değil, Anadolu’nun birçok yerinde de yapılan bir yemektir. Sözlü kültürümüzde de sıklıkla karşılaştığımız bu yemeğin adı Anadolu’nun pek çok yerinde farklı anlamlarda kullanılmaktadır.
Örneğin;
Sivas’ta her şeye burnunu sokan kimseye “tirit”, İçel’de yoksul kimseye “tiritak”, Kayseri’de pastırmacılıkta kullanılan sığırın bel kemiği bölümündeki ete “tiritlik” denilmektedir. Deyimlerde de; “tirit gibi”, “tiridi çıkmak” ve “sade suya tirit” şeklinde kullanımlarına rastlamaktayız.
Birçok yörede etli yemeklerin suyuna “tirit” denilmektedir. Türkülerimiz- de de yerini alır:
“Of ooooof Manda yuva yapmış söğüt dalına Amman Amman Yavrusunu sinek kapmış gördün mü amanini yandım Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedafa mı sandın para vidim aldım”
türküsünde de bu anlamda kullanılmıştır.
Akdeniz Bölgesi’nde fasülyeli, tahinli ekşili, soğanlı, sarımsaklı, et sulu;
Ege Bölgesi’nde etli, kıymalı, kazlı, hindili, tavuklu, tavşan etli, nohutlu;
Orta Anadolu Bölgesi’nde patlıcanlı, sarımsaklı, yoğurtlu, yumur- talı vb. tiritler yapılmakta ve bayatlamış ekmeklerle tüketilmektedir. Besin değeri açısından da üstün özelliklere sahip olan tirit her mev- simde her köy evinde yapılabilen bir yemektir.