Şöyle bir Google araması yaptım, aman Allah'ım, ülkemizde ne kadar çok aşçı federasyonu varmış!
FEDERASYON (Amaç birliği bulunan birçok örgütün, kuruluşun birleşerek oluşturduğu birlik demek! Orijinali bu.)
Ama bizde algı başka: Jöleli saçlı, Rayban gözlüklü CEO'lar, PRESIDENT'lar, YÖNETİCİLER, janjanlı şefler; oradan oraya davetlere, yemek masalarına koşan kırmızı başlıklı kızlar grubu gibi...
Hep yemek yarışmalarındalar, hep dul sosyete kadınlarının konken partileri gibi yiyecek ve içecek partilerindeler. Boyunlarında, İsviçre öküzlerine takıldığı ebatlarda madalyalar, Kuzey Kore generallerinin ceketlerindeki gibi apoletlerle dolu aşçı ceketleri... Hiç durmadan nefessiz birbirlerine iltifatlar, yalamalar, plaket vermeler, diplomalar, boş boş konuşmalar...
Alt kadroya hiçbir faydası olmayan elit görünümlü gruplar!!!
Ya arkadaşlar, bir arkanıza dönüp baksanıza alt kadrolarda neler oluyor?
O emekçilerin hakları yeniliyor. İnsanları üç kuruşa çalıştırmayı başarı sanan yöneticiler var. Kış mevsimi başlarken, hepsini köpek yavrusu gibi kapının önüne koyuyorlar!!!
Bayan aşçı kardeşlerimize baskı uygulayan insanlar var; bayan aşçı kardeşlerimizden sanattan başka her şeyi talep etme hakkına sahip olduğunu sanan geri zekalı yöneticiler var!!! Sigortasız çalıştırmaya uğraşan yöneticiler, müdürler, patronlar var. Emekçinin maaşını vermeyenler var.
Kendi akrabalarını yüksek pozisyonlara getirip çalışanın hakkını gasp edenler var. İnsanları köpek kulübesi gibi yerlerde yatıranlar var.
Var da var yani, saymakla bitmez. Peki, siz bu insanlara sahip çıkıp haklarını aramayacaksanız, ne işe yararsınız? Ya da federasyonlarınız ne işe yarar?
Şimdi içinizden biri ya da birileri çıkıp, "Sen nereden biliyorsun bizim o insanların haklarına sahip çıkıp çıkmadığımızı?" diye sorabilir.
Ben de o zaman, "Bu sosyal platformda neden bu kadar çok insan, emekçi şikayetlerini dile getiriyor?" diye sorarım.
Naçizane önerim: Önce o pembe camlı Rayban gözlüklerinizi çıkarın.
Asansöre binip alt katlara inin, bakın bakalım oralarda neler oluyor, çünkü o kadar yukarıdan aşağıda neler olduğunu göremezsiniz. Alt katlarda kimse somon fümeli kanepe yiyip şampanya içmiyor.
Bakın, önümüz kış, yine aylardan Kasım! Ve birçok emekçimizi kapı önüne koyacaklar. Siz bunların önlemini alınız, emekçinin hakkına sahip çıkınız.
Sonra parti yaparsınız, AMA ÖNCE EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZ!!!
Şimdilik saygılarımla kalın.
NOT: (İşçi kardeşlerimizin, emekçi kardeşlerimizin hakkını veren, onlara sahip çıkan tüm yöneticiler, müdürler ve işverenler bu yazıdan muaftır! Onlara saygımız sonsuzdur.)