Geldi İki Güzümün Çiçeği, Konya...
İklim değişikliği ile birlikte kuraklık stresine karşı Sorgül buğdayının ekiminin ikinci hasatı içimde kelebekler uçurdu.
Bu yıl ki verimi dönümde 250 kg. Üstelik konvansiyonel tarıma göre daha az sulama yapıldı.
Sonuç, dönümde sulama ve ilaçlamalarla 800 kg ve üzeri almaya alışmış mühendislerimizi mutlu etmese de ben bir kez daha başardığımıza inanıyorum.
İklim değişiyor. Elimizdeki enerji kaynakları artık üretimimize yetmiyor ve maliyetler gün geçtikçe artıyor. Gıdaya erişimimizin zorlanacağı günler çok yakın!
Küresel gıda sistemlerinin gıdayı tekellerine almak için artan nüfusu doyurmayacağız yönündeki endişe verici dayatmalarına inanmıyorum.
Kendi öz değerlerimizi değersizleştirerek, toprağı, doğayı ve insanı bitiren sistem yakında elimizdeki herşeyi bitirecek! En başta suyumuzu bitirecek!
Hergün 2.5 milyon nüfuslu Diyarbakır’da hale getirilen toplam sebzenin %30 nu çöp olarak alıyoruz. Bu 30 ton çöpe atılan sebze meyve demek!!
Tarladan hale gelene kadar atılanlar ve tüketicinin evinden çıkardığı atıklar bu rakamlara dahil değil!
Biz doyuyoruz! Doyurulamayan değişen tüketim alışkanlıklarımız.
Ben ülkeme, ülkemin topraklarına ve bu ülkedeki insan kaynağına, her daha fazla inanmaya ve mücadele etmeye devam edeceğim. Tıpkı Atamızın yaptığı gibi…
Mücadele işe kazanılmış bir ülkenin insanları olarak geçmişteki gibi bugünde geleceğimiz için mücadele etmeye devam etmek zorundayız.
En büyük sermayemiz toprağımız, insan kaynağımız ve binlerce yıllık kültürün imbiklenmesinden geçmiş kültürel bilgimiz.
Konya hasatının Konya’ya hayırlı olmasını diliyorum.
Emek veren mühendislerimize ve katkılarından dolayı Tigem Genel Müdürümüz Sayın Sait Kocabay’a teşekkür ediyorum.