Geçtiğimiz hafta @storyboxweb sayfasında, gıdanın sürdürülebilirliği ve Biyobozunur Atık Yönetimi projemiz hakkında yapılan röportajımın bir bölümünü yayınladığımda birçok eleştirinin de hedefi oldum. Konuşmamın tamamının sadece 1 dk bölümünde israf etme lüksümüzün olmadığını ve herşey den tasarruf etmemiz gerektiğini anlatıyordum.
Fiyatlardan haberin var mı? Neyi tasarruf edeceğiz? Kime hizmet ediyorsuna kadar bir çok haksız eleştirinin hedefi oldum.
Ben ve ekibim her akşam Türkiye genelinde şimdilik 13 şehir ve 52 pazarda çalışıyoruz. Kompost için toplanan kullanamayacak durumdaki sebze meyve atığının yanısıra hala kullanabilecek durumdaki ve hala mutfakta şansı olabilecek sebze meyvenin hesabını yapıyoruz.
Bu işe başlarken dünyadaki benzer örnekleri taradığımızda veri bulamamıştık. Üstelik Amerika'nın köklü üniveriteleri yaptıkları derleme çalışmalarını veriye dayalı bilimsel bir makaleye dönüştürmediklerini gördük.
Bunun için yaptığımız bütün çalışmaları bir veri tabanı oluşturmak üzerine kurduk ve başardık. 26 Nisan 2021 tarihinden itibaren ölçüm yapmaya ve veriye dönüştürmeye devam ediyoruz.
Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yayınladığı rapora göre vahşi depolamada biyobozunur atık dediğimiz sebze meyve atıkların oranı %55 ‼️
Biz bu %55 atığın artık dağılımını, tarla, hal, pazar ve meskenlerden çıkan biyobozunur atık miktarlarının oranlarını konuşabilecek duruma geldik.
Yukarıdaki fotoğraflar dün Mezitli pazarından sonra gönüllülerin topladığı kullanılabilir sebze meyveler. Hepsi öğrenci yurtlarında kalan üniversite öğrencilerine ulaştırıldı. Peki ya pazarlarda hergün dökülen sebze meyveler?
Hergün pazarlara gelen sebze meyvenin %30 atık olarak bırakılıyor. %30 atığın %12-15 arası atığın hala kullanabilecek durumdaki ve dönüştürülmesi için uğraş verdiğimiz fazla gıda olduğunu söyleyebiliyoruz.