Sorgül Buğdayı Projesinin Amacı...
Mustafa Kemal Atatürk, toplumların refahı ve bağımsızlığı için ekonominin, tarımın önemini sık sık vurgulayarak, gıdanın stratejik niteliğine her daim dikkat çekti.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında sanayi tesislerinin büyük ölçüde yok olması dünyanın pek çok ülkesinde tarıma yönelmeyi zorunlu kılmış ve tarımsal üretimin hızla artması sonucu üretici ülkelerde bilhassa en temel besin olan buğdayın stokları büyük ölçüde çoğalmıştı.
Buğday stoklarındaki bu artış dış piyasada rekabete, fiyatların düşmesine ve bunlardan kaynaklanan büyük krizlere neden olmuş, 1928 sonrasında birçok ülkede buğday fiyatları hızla düşmeye başlamıştı.
Bu gelişme üzerine hükümet, 1932 de yürürlüğe giren 2056 sayılı kanunla Ziraat Bankasını buğday alımıyla görevlendirmiş, Ziraat Bankasına, depo ihtiyacını karşılamak üzere silo ve ambar inşası hakkında çıkarılan 1933 tarihli ve 2303 sayılı kanunla hububat muhafaza tesisleri kurma görevi de verilmişti.
Atatürk, savaşa ve kuraklığa karşı temel besinimiz buğdayın her yıl makul ölçüde stoklanması gerektiğini, buğday üretiminin devamlılığını ve buğday piyasının korunmasını gerektiğini düşünüyordu.
Buğday üretiminin artması ve İkinci Dünya Savaşı etkilerinin fazlalaşması Ziraat Bankasında Buğday Masası Şefliği adı altında yürütülen işlerin, oluşturulacak başka bir kuruluşa devredilmesini zorunlu kıldı.
1938 tarihinde iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde ve buğday işleri ile iştigal etmek üzere Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)kuruldu.
TMO; buğday fiyatlarının üreticiler bakımından normalin altına düşmesi ve tüketici halk aleyhine yükselmesinin engellenmesi, buğday piyasasının korunması, düzenlenmesi, gerektiğinde buğday ithalatı ve ihracatı yapması, dünya buğday üretimi ve hareketlerini takip etmesi, gerekli görülecek yerlerde un ve ekmek fabrikaları kurması, görevi verildi.
Dört yıldır Mardin'de yürüttüğümüz Sorgul Buğdayı projesinin amacı; stratejik öneme sahip olan buğdayın susuz tarım yöntemleri ile üretilmesine destek vermek, sürdürülebilirliğini sağlamak, Ataturk'ün ön gördüğü gibi kuraklık tehlikesine karşı en temel besinimiz buğdayımızı ve buğday tarımımızı gelecek kuşaklara aktarabilmektir.