Ballı Tavuk Tarifi
Ballı Tavuk Kullanılan Malzemeler
* 3 Adet Tavuk Göğsü
* 2 Yemek Kaşığı Bal
* 1 Adet Portakalın Suyu
* 3 Yemek Kaşığı Soya Sosu
* 3 Yemek Kaşığı Sıvıyağ
* 1 Çay Kaşığı Toz Zencefil
* 4 Çay Kaşığı Hardal (Ben Taneli Hardal Kullandım)
* 3-4 Diş Sarımsak
* 1 Yemek Kaşığı Susam
* Tuz
* Karabiber
Ballı Tavuk Hazırlanış Tarifi
Tavuk göğsünü parmak şeklinde doğrayın.
Portakal suyunu, dövülmüş sarımsakları, sıvı yağı, soya sosunu, balı, hardalı, zencefili, tuz ve karabiberi ile karıştırarak 10 dakika bekletin.
Karışımı yapışmaz bir tavaya alarak suyunu çekene kadar pişirin.
Susam ile süsleyerek servis yapın.
Beyaz Et Nedir?
Beyaz et dendiğinde aklımıza ilk olarak balık, tavuk, hindinin de aralarında bulunduğu birçok kanatlı hayvan ve deniz canlısı geliyor. Özellikle tavuk eti, hem tarif çeşitliliği hem de pişirme kolaylığı nedeniyle beyaz et konusunda tercih sebebi oluyor. Üstelik tavuk eti besin değeri bakımından oldukça yüksek ve faydaları da saymakla bitmiyor.
Ancak ne yazık ki günümüzde, taze ve günlük tavuk eti bulmak bir hayli zor. Bu nedenle beyaz et tüketirken, özellikle de tavuk eti tüketirken son derece dikkatli olmak gerekiyor. Sağlıklı olduğunu düşünerek tükettiğimiz tavuk, balık gibi beyaz et kaynağı besinler çevre kirliliği, olumsuz yetiştirilme koşulları vb. nedenlerle bizlere yarardan çok zarar verebiliyor. Dolayısıyla, tavuk da dahil olmak üzere beyaz et konusunda, gıda güvenliği onaylanmış, yüksek kalitedeki et tedarikçilerle çalışmak oldukça önemli.
Tavuk Eti “Beyaz Et” Faydaları
Biraz da tavuk etinin faydalarından bahsedelim. Sonuçta tavuk eti yemekleri, birçok insanın en fazla tükettiği ve sevdiği yemekler arasında yer alıyor. Ayrıca bu maliyeti düşük ve besin değeri bakımından oldukça zengin olan beyaz et türü, güvenilir bir şekilde tüketildiğinde sağlığımız için oldukça yararlı.
Tavuk eti, “Beyaz Et” önemli bir protein kaynağı
Tavuk eti yağsız ve protein bakımından oldukça zengin bir beyaz et türü. Elbette bu noktada pişirme koşulları büyük önem arz ediyor.
Tavuk eti, “Beyaz Et” son derece ekonomik
Tavuk eti besin değeri bakımından zengin bir gıda olduğu için rahatlıkla tüketilebilir. Üstelik son derece ekonomiktir, bu da onu bol miktarda tüketilebilecek bir protein kaynağı yapar.
Tavuk etinin “Beyaz Et” hazmı oldukça kolaydır
Tavuk eti yağsız, protein bakımından zengin ve kısa lifli bir et türüdür. Bu da onu çiğnenmesi kolay ve hazmı kolay bir gıda yapar.
Tavuk eti, “Beyaz Et” vitamin kaynağıdır
Tavuk eti sadece protein değil; demir, fosfor ve B grubu vitaminler bakımından da oldukça zengindir.
Tavuk eti, “Beyaz Et” aminoasit bakımından zengindir
Tavuk eti, aminoasit bakımından zengindir ve bağışıklık sistemi için de oldukça yararlıdır: Tavuk etinde bulunan aminoasitler, hücrelerin büyümesi ve onarımı için çalışırlar. Ayrıca içeriğinde bulunan B grubu vitaminler de, bağışıklık sistemi için çok yararlıdır.
Tavuk eti, “Beyaz Et” aminoasit bakımından zengindir
Tavuk eti, sıcak ve soğuk tüketilebilir ve tavuk eti yemekleri çok çeşitlidir: Besin değeri bakımından oldukça zengin olan tavuk eti, sıcak ve soğuk tüketilebildiği için hem çocuklar hem de yetişkinler için keyifle tüketilebilir.
Osmanlı Saray Mutfağına yılda 155.059 adet tavuk alındığını gösteren daha ileri tarihli bir belge de bu rakamları destekliyor, ki bu da günde ortalama 425 tavuk anlamına gelir. Anlaşılan 18. ve 19. yüzyıllarda, kümes hayvanı, özellikle de tavuk tüketimi neredeyse bir tutkuya dönüşmüştü. Elbette, bu gıda maddesi diğer et çeşitlerinden biraz daha pahalı olması nedeniyle daha itibarlıydı.
Muhtemelen Abbasi sarayında da tercih tavuktan yanaydı, dolayısıyla eski bir İslam, hatta belki İslam öncesi saray geleneği olarak algılanabilir. Daha eski tarihli mutfak defterlerine baktığımızda, en azından II. Mehmed zamanından itibaren, Osmanlı hükümdarlarının ve maiyetindekilerin kümes hayvanlarına rağbet etmiş olduklarını görürüz. Yaklaşık yüz yıl sonraya, 981/1573-74 yılma ait muhasebe defterine göre, kümes hayvanı tercihi keklik, yaban kazı (angıt) ve orman tavuğunu (bedenos) da kapsıyordu.
Avcılığın en üstün padişah sporu olarak sahip olduğu itibarı düşünecek olursak, saray mutfağıyla ilgili belgelerde geyik ve diğer av hayvanlarına nadiren rastlanması oldukça şaşırtıcıdır. Ancak, 981 tarihli defterde yer alan kümes hayvanlan listesinde tavus bile vardır.Batı’daki ortaçağ şenliklerinde tavus kızartması hayli moda olmuştu.
Fakat İslam dünyasında, özellikle de güzel sanatlarda, tavus genellikle cenneti simgelediği için bu kuşu yemek kazanının içinde görmek oldukça tuhaf. II.Mehmed zamanında balık, havyar ve karidese, 16. yüzyılın ikinci yarısında kümes hayvanlarının daha ender türlerine duyulan ilginin dışında, 15. ile 17. yüzyıllar arasında sarayın yeme içme alışkanlıkları fazla değişmemişti. Ancak, daha fazla çeşide ve daha fazla miktarda yiyecek tüketimine doğru hafif bir eğilim görülüyor.
Sarayın hayli muhafazakâr yemek eğilimlerinin bir göstergesi, hindiye ilgisizliktir;
hindiye ne vezirlerin mönülerinde ne de büyük ziyafetlerde rastlanır. Oysa hindi 17. yüzyılda İstanbul’un orta tabakadan sakinleri arasında hem biliniyor, hem de itibar görüyordu.Kümes hayvanları Batı’da da popülerdi. Tıpkı ağaçların en yüksek dallarında yetişen meyveler gibi, kuşlar ve kümes hayvanları da yüceliğin simgesi sayılıyor, soylulara uygun yiyecekler oldukları düşünülüyordu.
Osmanlı bağlamında, kümes hayvanlarının ve yabani kuşların revaçta olmasını basitçe servetin ve itibarın sergilenmesi olarak düşünebiliriz. Tavus kebabını ise egzotizmin ifadesi olarak algılayabiliriz. Bu, düşüncelerimize son noktayı koymak için uygun bir yer olabilir, ancak özellikle 16. yüzyıldaki gelişimi çerçevesinde Osmanlı sarayı merasimlerine daha yakından baktığımızda fark edilebilecek önemli bir hususun daha olduğunu düşünülüyor..