Peynirli Domates Dolması Tarifi
Peynirli Domates Dolması Kullanılan Malzemeler
* 8 Adet Küçük Domates,
* 100 Gram Tulum Peyniri,
* 1 Taze Soğan,
* 1 Sivri Biber,
* 2 Yemek Kaşığı Ceviziçi,
* 1 Yemek Kaşığı Zeytinyağı,
* 1/3 Demet Maydanoz,
* 1 Çay Kaşığı Kırmızıbiber,
* Tuz.
Peynirli Domates Dolması Yapılış Tarifi
Domatesleri yukayın, üstten kapak şeklinde kesin, içlerini küçük bir kaşıkla boşaltın, tuz serpin, bırakın. Tulum peynirini rendeleyin veya çatalla ezerek kırıntı haline getirin. Taze soğanın beyaz kısmını çok ince halka şeklinde doğrayın.
Sivri biberin sapınım kesin, çekirdeklerini temizleyin, ince yuvarlaklar halinde doğrayın. Ceviziçini havanda ezin. Maydanozu yıkayıp yapraklarını kıyın. Peynir, taze soğan, sivribiber, ceviziçi, zeytinyağı, maydanoz ve kırmızıbiberi ezerek karıştırın.
Domateslerin içlerini bu harçla doldurup buzdolabında bir süre bekletin ve sofraya getirin. Tulum peyniri kullanmak istemezseniz domatesleri krem peyniri ile doldurabilirsiniz.
Türk Aşçı Haberleri "Alternatif Tarif";
Mevcut yazılı nefis tarif ile “bağlantısı olmayan” alternatif lezzet zengini ikinci bir videolu tarif seçeneğini 'de sizlere sunmak istedik. Yapmış olduğumuz bir araştırmada bu “nefis Dolma tarifini” ve uygulamasını uygun bulduğumuz “Peynirli Domates Dolması” ile ilgili alternatif video sunumundan ‘da faydalanabilirsiniz. Videodaki meslektaşımıza teşekkür eder, mutfağımız adına çalışmalarında başarılar dileriz.
Türk Aşçı Haberleri Olarak;
Sizler için hazırlamış olduğumuz bu nefis ve lezzetli yemek tarifini denediğinizde sayfanın en altında bulunan yorumlar düşüncelerinizi yazarak bizimle paylaşmanızı ümit ederiz…
Evliya Çelebinin Kayıtlarında, Geleneksel Türk Mutfağında ve Osmanlı Saray Mutfağında “Domates” Hakkında Bazı Dipnotlar;
Osmanlının domates ve salca yokken yemekler değişik baharatlar, kuru meyveler ve koruk suyu ile tatlandırılıyordu..!
Günümüzde, milli yemeklerimiz dediğimiz birçok yemeğin geçmişi gerçekte çok da eski değildir. Fatih Sultan Mehmet döneminde domates, Kanuni Sultan Süleyman Han’ın zamanında ise biber yoktu. Ayrıca patates ise ilk defa sarayda 1840 yılında nark kayıtlarına geçmiştir..!
Amerika kıtasında Osmanlıya ilk gelen ürün “kavata ismiyle” domates tir ve zamanında yeşil olarak tüketilmiştir. ve takiben patates, fasulye, mısır da Amerika kıtasından gelmiştir. Domates, ilk defa 1692'lerde İstanbul NARK defterlerinde kayda geçmiştir..!
Domates 18 inci yüzyılın sonlarında girdi. Ama Roma yemeklerini anlatırken domates koyduran yazarlar aşçılar vardır..!
Domates Nedir? Domates Nereden Geldi?
Domates, patlıcangiller ailesinden, anavatanı Güney ve Orta Amerika olan, meyvesi yenebilen otsu bitkidir. ABD'de 1893 yılında mahkeme sebzelerle birlikte saklanıp yenildiğinden onu sebze diye sınıflandırıldı. Bolivya ve Peru da yabani sarı renkli bir domates türü bulunmuş ve sonra Meksika'da yetiştirilip, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinden sonra Avrupa'ya gemilerle gönderildi. Domates ülkemize 1800'lü yılların başında geldi.
Mardin Yemek kültüründe Domates:
Domates çok bilinenin aksine botanikçiler için sebze değil meyvedir. Ancak domatesi diğer meyvelerden ayıran farkı sebze gibi tüketilmesidir. Anavatanı İnka toprakları yani And Dağları olmakla birlikte, arkeobotanik, dilbilimsel ve genetik veriler ışığında evcilleştirildiği yerin Aztek toprakları yani Meksika olduğu saptanmıştır.
Uzun bir yolculukla Avrupa’ya ulaşan domates başlangıçta çiçeği için dikilip zehirli olduğu düşünülürken, ancak 19. yüzyıldan sonra sofraların vazgeçilmezi olmuştur. Akdeniz dünyasına uyum sağlayan domates, ilk olarak İspanya, Fransa ve İtalya’da yetiştirilmiş daha sonra bütün Akdeniz’e yayılmıştır. İspanyolların 1519 yılında Yenidünya’dan Avrupa’ya getirdiği bitkiye 1544 yılında İtalyan botanikçi Petrus Matthiolus yeni bir isim verir. 1731 yılında İngiliz Botanikçi Philip Miller onun Latince adını koyarken yenilebilir olduğunu da tescil eder.
Domatesin, Eski Dünya’nın mutfak kültürlerine girişi 18. yüzyılda başlamış ancak asıl yaygınlık kazanması için 1800’lü yılları beklemek gerekmiştir. Domatesin Mardin’e gelişine ilişkin bir hikâye Süreyya Hanımın yemek tarifleri içinde yer verilmiştir. Hikâye de ilginç detaylar olsa da domatesin ancak 19. yüzyılın başlarında İstanbul’a geldiği bilindiğinden söz konusu hikaye çok daha sonraki bir Osmanlı Padişahı (ya da Paşası) döneminde geçmiş olmalıdır. Nitekim domatesin yemeklerde kullanımına ilişkin ilk yemek tarifleri 1840’lara denk gelir.
Öte yandan domates, Mardin mutfak kültüründe oldukça yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Domates salçası artık neredeyse bütün sulu yemeklerin ve kızartmaların başlıca sosu ve olmazsa olmazı haline gelmiştir. Kullanım alanı ve miktarı çok olunca, tıpkı bulgur gibi kısa zaman öncesine kadar Mardin’de neredeyse her ev kendi salçasını yazdan yaparmış. Taze domates ise pek çok yemeğin ve pratik atıştırmaların ana malzemesi konumundadır. Osmanlıya ilk gelişinde Frengi olarak bilinen domates, Mardin’de de “İstanbuli” olarak isimlendirilmiştir.