Kutlu Olsun: Yarın 24 Kasım  Öğretmenler Günü

Kutlu Olsun: Yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü

Her zaman, her koşulda bilginin üretilmesi, geliştirilmesi ve geleceğe aktarılması..

Zuhal Topal'la Yemekteyiz.....

Zuhal Topal'la Yemekteyiz.....

Böylesi bir programın yapımcısı veya sunucusu hiç müdahale etmeden uzayıp gitmesine..

Sivil Toplum Kuruluşları ve Görevleri Nelerdir?

Sivil Toplum Kuruluşları ve Görevleri Nelerdir?

Her mesleğin ya derneği ya odasıyla sendikası yada vakıfı veya federasyonu var...

 Dostlarım, Ustalarım, Şeflerim; Önce Sağlık...

Dostlarım, Ustalarım, Şeflerim; Önce Sağlık...

Çünkü geçen sene bu günlerde gerçekten var olma veya yok olma gibi ikilem arasındaydım...

Merhaba Hayat...

Merhaba Hayat...

Her ne kadar böyük reis asgari ücrete ve emekliye kallavi bir zam verdiyse' de elektriğe...

Şimdi Nasıl Anlatayım ?

Şimdi Nasıl Anlatayım ?

Turizm sezonu başladığında hepimiz bir yerler ile anlaşmaya vardık ve çalışıyoruz...

Normalleşmek Gibi...

Normalleşmek Gibi...

Özgürce yürüyüş yaptım, dolaştım, parkta oturdum ve esnafı gezdim. Her ne kada..

Yılkı Atları...

Yılkı Atları...

Yeni bir turizm sezonu başlarken dünyada ve ülkemizde var olan pandemi en çok bu sektörü...

Reyting Yapmak Zorundalar!

Reyting Yapmak Zorundalar!

Gelelim esas konuya Fox tv'de Zuhal topal sofrada programı var. Henüz bilinçli tüketici yok...

Hepinizin Aşçılar Bayramınınızı Kutlarım...

Hepinizin Aşçılar Bayramınınızı Kutlarım...

Şu an sezonun açılması biraz zor gözüküyor. Birçok ülke kendi vatandaşlarının.

Hayat Uzun Mesafeli Bir Yarış, Frene Basma Zamanı

Hayat Uzun Mesafeli Bir Yarış, Frene Basma Zamanı

Eğer Türk mutfağı şefleri ve Türk mutfağı aşçıları olarak hiç durmadan koşarsak...

Boykot Ediyorum!!!

Boykot Ediyorum!!!

Bir tv kanalında yayınlanan Lezzet düşkünleri isimli yarışma kadar seviyesiz ve etik...

Korona'da Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmak!!!

Korona'da Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmak!!!

Bunların yarısı gelse bile bodrum 'a hizmet vermek mümkün degil. Şu gelenler...

Tüm Kurumlar Acil Durum Fonlarını Devreye Sokmalı

Tüm Kurumlar Acil Durum Fonlarını Devreye Sokmalı

Dernekler federasyonlar vakıflar cemiyetler odalar sendikalar siyasi partiler ve her...




Seyfi Ali ERŞAHİN
Yazar:Seyfi Ali ERŞAHİN
Seyfi Ali ERŞAHİN Kimdir? Necmettin ERŞAHİN Kimdir?
 
İzmir'de bulaşık yıkayarak girdikleri mutfakta şefliğe kadar yükselen, ulusal ve uluslararası yarışmalarda yaklaşık 150 madalyaları bulunan 3 kardeşin yarım asra ulaşan mesleklerinde elde ettikleri başarıları dikkati çekiyor.
 
Aslen Konyalı olan ancak ailelerinin iş durumu nedeniyle 1966 yılında İzmir'e yerleşen Mehmet (65), Seyfi Ali (64) ve Necmettin Erşahin (58) kardeşlerin ortaya koydukları gayret, bulaşıkçılıktan yemek ustalığına uzanan yaşam hikayesine dönüştü.
 
İlkokulu bitirdikten sonra aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla 53 yıl önce bir lokantada bulaşıkçılık yapan Mehmet Erşahin, bu süreçte beyaz önlük ve şapkayı giyip yemek yapmaya da başladı. 
 
Ağabeyi yemek işinde başarılı olunca bir süre sonra Seyfi Ali Erşahin de onun yolundan gidip yanında bulaşıkçı olarak işe koyuldu. 2 kardeş kısa sürede yemek konusunda adlarını duyurdu, katıldıkları yarışmalarda da derecelere girip şef oldu.
 
Evin küçüğü olan Necmettin Erşahin de kendi deyimiyle "Ağabeylerim aşçı olunca bana da seçecek başka meslek kalmadı" diyerek aşçı olmaya karar verdi. O da bulaşık yıkayıp meslekteki zorlukları göğüsleyerek alanında başarılara imza attı.
 
150 madalyaları var
İş hayatları sürecince farklı iş yerlerinde çalışan, birçok ulusal ve uluslararası yarışmalarda yaklaşık 150 madalyaları bulunan 3 kardeşten Seyfi Ali Erşahin halen Bodrum'da lüks bir otelin şefliğini yürütüyor.
 
Necmettin Erşahin ise kurucularından olduğu İzmir Aşçılar Derneğinin başkanlığını, diğer kardeş de onun yardımcılığını yapıp başarılarla dolu mesleklerine devam ediyor.
 
Birçok ulusal ve uluslararası yarışmalarda jüri olarak yer alan kardeşlerden Necmettin ve Mehmet Erşahin, Altındağ Çıraklık Eğitim Merkezinde geleceğin aşçılarını yetiştiriyor.
 
"Tırnaklarımla bir yere geldim"
Mehmet Erşahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğe en alt kademeden başladığını belirterek "Merdivenleri adım adım tırmandım. Bulaşıkçılık yaparak, mesleğin zorluğunu göğüsleyerek ve ustalarıma saygısızlık yapmadan devam ettim. Tırnaklarımla bir yere geldim." dedi.
 
Mesleğini çok sevdiğini dile getiren Erşahin, yemek yaparken çok mutluğu olduğunu belirtti. 
 
"Sevgisiz yemek meyvesiz ağaca benzer"
 
Seyfi Ali Erşahin ise mesleğinde yarım asra ulaştığını anlattı. Küçük bir lokantada bulaşık yıkayarak başladığını anımsatan Erşahin şöyle devam etti:
 
"Daha sonra bu işin ince ayrıntılarından başladık. Soyma, doğrama, kesme derken devam ettik. Basamak basamak yükselttim kendimi. Yemek yaparken tüm sevgileri yaşamak gerek. Sevgisiz yemek meyvesiz ağaca benzer. Yemek yaparken apayrı bir dünyada oluyorum. O yemek farklı bir atmosferden geçiyor. Tüm enerjini oraya veriyorsun."
 
"Yemek dünyası terapi gibi"
Necmettin Erşahin de 46 yıldır aşkla yemek yaptığını vurguladı.
 
Ağabeylerinin yanında çırak olarak işe koyulduğunu ifade eden Erşahin, şunları kaydetti:
 
"2 ağabeyim de aşçı olunca benim de başka şansım kalmamıştı. Eksik olan taraflarımızı okuyarak geliştirmeye çalıştık. Yemek dünyası terapi gibi. Yemek meselesi bir kombinasyon, kimya ve biyoloji işi. Şunu ne kadar atacağım, şunu ne kadar ekleyeceğim düşüncesiyle kendi aleminize dalıyorsunuz. Aslında iyi olan aşçılar kadınlardır çünkü en iyi yemeği annelerimiz yapar. Bizler aslında annelerimizin yemeğini taklit ederiz."