Aşçılık Mesleğinin Püf Noktalarını Babasından Öğrendi...
Babasından öğrendiği mesleği 38 yıldır devam ettiriyor Ordulu kadın aşçı ve lokanta işletmecisi Ayşe Keskin, aşı olan babasından öğrendiği mesleği yıllardır lokantasında devam ettiriyor.
Ordu'nun Altınordu ilçesinde, çocuk yaşlarında iken babasından öğrendiği
aşçılık mesleğini yaklaşık 38 yıldır devam ettiren Ayşe Keskin,
yöresel mutfaklarımızda işletmeciliğini yaptığı lokantada halen 80 yaşındaki babasının da desteğiyle hizmet veriyor.
Altınordu ilçesinde yaşayan Ayşe Keskin, çocukluk yaşlarında iken babası Davut Bayram’ın yanında çalışmak istedi. Ailesinin de desteğiyle babasının yanında yıllarca çalışan ve aşçılık öğrenen Keskin, evlendikten sonra eşi ile birlikte İstanbul’a taşındı.
Babasına, lokanta açması konusunda ısrar eden ve ısrar üzerine babasının açtığı lokantayı birlikte işleten Keskin, 38 yıldır hem lokanta işletiyor, hem de aşçılık yapıyor. Keskin, en büyük destekçisinin ise şu an 80 yaşında olan ve mesleği kendisine öğreten babası Davut Bayram’ın olduğunu belirtiyor.
“Kızıma Aşçılık Eğitimlerinde Aşçılık Mesleği hakkında iğneden ipliğe kadar her şeyi öğrettim”
Kızına, meslek hakkında tüm detayları elinden geldiği kadar öğretmeye çalıştığını söyleyen 80 yaşındaki Davut Bayram, “Ben kendim 2 yıl mutfakta bulaşık ve kalfalık yaptım, 58 sene de aşçı olarak çalıştım. Kızımı yanıma aldığım zaman çocuk yaşlarındaydı.
Kendisini küçük yaştan bu yana alıştırdığım için devamlı benimle çalıştı. Evlendikten sonra da bana ısrar etti ve lokanta açmamızı istedi. Ben de lokanta açtım, bir süre sonra kendisine verdim ve onunla birlikte 10 yıl daha çalıştım. Şuan 80 yaşındayım artık bizden geçti. İhtiyaçları olduğunda gelip destek oluyorum. Kızıma iğneden ipliğe kadar aşçılığı öğrettim. Kendisi şuan benden de güzel yemek yapar. Köy yemekleri ve lokanta yemeklerini yapıyor, kendisi uzun süre eğitim alan iyi bir aşçı oldu” dedi.
“Mesleği disiplinli bir şekilde öğretti”
Babasından öğrendiği mesleği yıllardır devam ettiren
girişimci kadınlarımızdan Ayşe Keskin ise ilkokul yıllarında babasının yanında mesleğe atılarak işbaşı yaptığını söyledi. Bulaşıkçı olarak başladığı meslekte aşçı olduğunu, sonrasında ise bu günlere kadar geldiğini kaydeden Keskin, “38 yıldır bu işi yapıyorum ama aralarda başka iller de yaptığım oldu. Babamla başladığım için hem yemek yapmayı, hem ticareti hem de muhasebeyi öğrendim.
Bugün bir muhasebecinin ön muhasebesini yapabilecek seviyeye kadar kendimi getirdim. Babam zaten bize mesleği evlat gibi değil de işçi gibi disiplinli olarak öğretti. Burada bildiğimiz ev yemekleri yapıyoruz. Özellikle memur kesimi ve esnaflardan çok müşterimiz var. Müşterilerimiz evlerine gelir gibi geliyorlar, 7 çeşit de çorbamız oluyor” şeklinde konuştu.
“Babam halen burada bize destek oluyor”
Çocukluk yıllarındaki maddi sıkıntıların da etkisiyle okulu bıraktığını ve lokantada çalışmak istediğini söylemesi üzerine ailesinin kendisine destek olduğunu aktaran Keskin, “Benim hocam zaten babamı kendim de çok severek yapıyorum. Ben daha çok baharat kullanmak yerine gıdaların kendi lezzetlerini ön plana çıkartmaya çalışıyorum.
Özellikle çocuklarımız hazır gıdalara çok yöneldiler, o yüzden burada hep doğal yemekler yapmaya çalışıyorum. Babam da halen burada bize destek oluyor, onun burada olması bize güç veriyor. Kendisi 60 yıl öncesinden kalan tek ustalardan, ben kendimden çok onun adını yaşatmaya çalışıyorum. Çünkü bu onun mesleği, ben sadece devam ettiriyorum” ifadelerini kullandı.