Limon Şerbeti Tarifi
Limon Şerbeti Malzemeler:
* 2 Limon Suyu
* 1,250 Gr Toz Şeker
* 2 Litre Su
* 100 Ml Süzme Bal
* 3 Tane Karanfil
Nefis, Lezzetli Ve Ferahlatıcı
Osmanlı Şerbetlerinden Süper Bir Tarif Olan
Limon Şerbeti Hazırlanışı:
Derin bir tencereye sırasıyla limon suyu, toz şeker, taze karanfil ve süzme bal ilave edilir.
5-6 saat bekletilip suyu eklenir ve kaynatılır.
Dinlenmesi için soğuyuncaya kadar tencerenin kapağı kapalı şekilde bekletilir.
Tülbentten süzerek soğuk servis yapılır.
Limonun sağlığa faydaları kuşaklardan beri bilinen bir gerçektir.
Yüksek tansiyon, solunum bozuklukları, yanık, diş problemleri, ateş, hazımsızlık, boğaz enfeksi- yonları tedavilerinde limon kullanılır.
Ayrıca saç ve cilt bakımında da limon önemli bir katkı sağlamaktadır.
Bunların dışında, eski çağlardan beri, bağışıklık sitemini güçlendirir, mideyi ve kanı temizler.
Lemon Sherbet
Ingredıents :
* 2 Lemon Juice
* 1,250 Gr Granulated Sugar
* 2 Liters Of Water
* 100 Ml Filtered Honey
* 3 Cloves
Preparatıon :
Lemon juice , granulated sugar, cloves and filtered honey are added to a deep pot.It is left for 5-6 hours, water is added and boiled.
It is waited until it is cold by closing the lid.
It is served cold by sieving with a cheesecloth.
The benefits of lemon are known fact for generations.
Lemon is used in the treat- ment of high blood pressure, respiratory disorders, burns, dental problems, fever, indigestion, throat infections.
Lemon is also an important additive in hair and skin care.
Apart from these, since ancient times, it strengthens the immune system, cleans the stomach and blood.
Not;
Türk Aşçı Haberleri Olarak Sizler İçin Hazırlamış Olduğumuz Bu Tarifi Denediğinizde Yorumlar Bölümünde Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşırsanız Çok Seviniriz.
Geleneksel Türk Mutfağı, Osmanlı Saray Mutfağı, ve Osmanlı ve Türk Mutfağında Tarihi şerbet ve şurupların önemi çok büyüktür. Türk Aşçı Haberleri Olarak İnternet üzerinde yapmış olduğumuz bir araştırmada sizlere layık bulduğumuz “Limonata Tarifi” ile ilgili alternatif bir videonun sunumundan da faydalanabilirsiniz.
Evliya Çelebinin Ve Yabancı Seyyahların Kayıtlarında Osmanlı Saray Mutfağında "Osmanlıda Şerbetler" Hakkında Bazı Dipnotlar;
Napolyon’un isteğinden mi kaynaklandığı ya da Osmanlı ikramının bir özelliği mi olduğunu bilemediğimiz sebze ve meyve ağırlıklı ziyafet sofralarının yanı sıra Osmanlı sarayının günlük sofrasındaki yemeklerin çeşit çokluğu dikkat çekicidir. Ancak bütün bu yemek çeşitlerinin çokluğundan, havyar - istakoz gibi deniz mahsullerinden söz ederken tam aksi bir kanıyla İstanbul’un İsveç Elçiliğinde görevli olan M. De M. D’Ohsson gibi “...pek az balık yerler hele midye, İstakoz, karides v.s. asla sofralarında görülmez...” sözlerinin yer aldığı eserler ele alanlarda vardır.
Bunlardan İngiliz gezgin Fynes Moryson ise eserinde “...yemeklerin çeşidi azdır...” bunlar balık bile yemezler... yemek sanatları da yoktur sade yemeklerle yetinirler, padişah bile sadece pirinç (pilav olsa gerek) yer ve su içer...” ifadesini kullanmıştır.
Şerbet Aslında padişahın içmesi;
içecek olarak yalnız bulunduğundan, başka bir içeceğin olmadığından dolayı söz konusu olan bir olgu gibi görünmektedir. Ancak D’Ohssoneserinde “...müslümanlar içecekleri şeyler hususunda da yiyeceklerinde olduğu gibi titizdir... Osmanlıda Şerbetin orta halliler için basit, zenginler için teferruatlı çeşitleri vardır... büyük şahsiyetlerin evinde yıllık muhtelif şerbetleri hazırlamakla görevli kimseler vardır.... sarayda sırf şerbet, reçel v.s nin hazırlanması için özel bir büro vardır.
Buraya “Gülhane” denir... Hazırlanan şerbet özleri kristal sürahilerde muhafaza edilir. Bir bardak suya bunlardan bir iki kaşık karıştıran müslümanlar en nefis içeceği hazırlamış olurlar... bu şerbetlere koku ve tat vermesi için şekerin yanısıra misk, amber, meyve parçaları gibi maddeler konurdu... Demekle Moryson’un aksine suyun dışında çok çeşitli içeceklerin söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır.
Bütün müslüman şehirlerinde “şerbetçi”, “şekerci” dükkanları, limonatacılar ve reçelciler vardır.
Bunlarda çok çeşitli, zengin şekerleme ve nefis meşrubat bulmak mümkündür. Osmanlı mutfağı denilince yemek sanatı, yemek kültürü, sofra zenginliği, yemek çeşitliliği akla gelmektedir. Daha önce de değinmiş olduğumuz, çekirdeksiz limon suyu çıkarmak toz dondurma toz et ve buzdan kâselerde hoşaf servisi gibi basit örneklerini verdiğimiz sofra buluşları da bir yemek kültürü geleneğinin açık işareti sayılmaktadır.