Osmanlı Saray Mutfağında şerbet Aslında padişahın içmesi;
içecek olarak yalnız bulunduğundan, başka bir içeceğin olmadığından dolayı söz konusu olan bir olgu gibi görünmektedir. Ancak D’Ohsson eserinde “...müslümanlar içecekleri şeyler hususunda da yiyeceklerinde olduğu gibi titizdir...
Osmanlı Şerbetleri orta halliler için basit, zenginler için teferruatlı çeşitleri vardır... büyük şahsiyetlerin evinde yıllık muhtelif şerbetleri hazırlamakla görevli kimseler vardır.... sarayda sırf şerbet, reçel v.s nin hazırlanması için özel bir büro "helvahane" vardır.
Kakule Şerbeti Tarifi
Kakule Şerbeti Kullanilan Malzemeler:
* 1,5 Çorba Kaşığı Toz Kakule
* 5 Su Bardağı Su
* 6 Çorba Kaşığı Toz Şeker
* 1⁄2 Limon Suyu
Kakule Şerbeti Hazırlanışı:
Tencereye toz kakule koyulur, su ilave edilir ve kaynatılır. Kaynayınca şeker konup iyice kaynatılır. Şerbete limon suyu ilave edilerek ocaktan alınır ve soğuk servis edilir.
Sindirim sistemimizin rahatlamasını sağlamasının yanında hazmı kolaylaştırır. Bu şifalı bitki, mide için de çok faydalıdır İştah açıcı özelliği de bulunan bu bitki, solunum yolları hastalıkları için de birebirdir.
Öksürük, nezle, astım, bronşit gibi hastalıklar için bu bitkinin kullanımıyla akciğerlerin de fayda görmesi sağlanır.
Cardamom Sherbet
Ingredıents :
* 1,5 Tablespoons Of Granulated Cardamom
* 5 Glasses Of Water
* 6 Tablespoons Of Granulated Sugar
* 1⁄2 Lemon Juice
Preparatıon :
Water and the cardamom is added and left for boiling. When it is boiled, sugar is added and it is boiled well. It is served
cold by adding lemon juice.
It facilitates digestion as well as reliev- ing the digestive system. This medicinal plant is also very useful for the stomach. This plant, which also has an appetizing feature, is also good for respiratory diseases.
It is good for diseases such as cough, cold, asthma, bronchitis. The use of this plant is beneficial in the lungs.
Kakule nedir? Faydaları nelerdir?
Boyundan büyük etkileri olan, kendine has kokusu ve tadıyla baş döndüren baharat kakulenin faydalarını biliyor musunuz?
Hindistan başta olmak üzere Nepal, Malezya gibi ülkelerde yaygın olarak yetişen bir bitki olan kakule, safran ve vanilyadan sonra Doğu’dan ithal edilen en kıymetli bitki olarak biliniyor. Sağlığa birçok faydası bulunmasının yanı sıra yemeklere, hamur işlerine, çaylara, hatta kahvelere lezzet verici olarak ekleniyor.
Yaygın olarak kullanılan kakule türünün Latince ismi, Elettaria cardamomum’dur. İngilizce’de de ‘Cardomum’ olarak bilinir. Zencefilgiller ailesine ait bir bitki olan kakule, ülkemizde yetişmez ancak yeşil kabuklu Elettaria cardamomum türü düzenli olarak ithal edilmektedir.
Kakulenin faydaları
İçeriğindeki A vitamini, C vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, manganez, magnezyum, fosfor ve çinko sayesinde iyi bir vitamin ve mineral takviyesi olarak kullanılabilir.
Sindirim sistemi sorunlarının giderilmesine yardımcı olur. Mide asitlerini düzenler, sindirimi kolaylaştırır ve mide-bağırsak gazlarının giderilmesinde etkilidir.
Sakinleştirici özelliği vardır. Depresyon, kaygı, panik atak ve benzeri psikolojik durumlarla baş etmeye yardımcı olur. Yatmadan önce içilen kakule çayı, vücudun ve sinir sisteminin gevşemesine yardımcı olup stresi azaltarak daha iyi bir uyku sağlar. Ancak düzenli olarak antidepresan benzeri ilaç kullanan kişilerin kakule kullanmaya başlamadan önce doktorlarına danışmaları gerekmektedir.
Kardiyovaksüler sağlığı olumlu yönde etkiler. Vücuttaki kan akışını düzenler, tansiyon, kolesterol ve benzeri sorunların giderilmesine yardımcı olur.
Kakule bitkisi, bilinen en iyi afrodizyaklardan biridir. Cinsel isteği artırır, cinsel işlev bozukluklarının gideirlmesinde de etkilidir.
Antienflamatuar ve antimikrobiyal özelliği vardır.
Adet döneminde yaşanan spazm ve krampların giderilmesinde etkilidir.
Mide bulantısını gidermeye yardımcı olur.
Diş ve diş eti sorunlarının giderilmesinde yardımcıdır. Ağzıdaki mikropları azaltarak diş çürümesi, diş eti kanamaları ve ağız kokusu gibi sorunları azaltır. Hindistan’da bu özelliğinden dolayı tohumları çiğnenerek de kullanılmaktadır. Kakule tohumlarını sıcak suda demleyerek hazırlanan gargara ile ağzı çalkalamak da nefesi rahatlatır ve ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.
Solunum sistemini rahatlatır. Boğaz iltihabına bağlı öksürüğün giderilmesine yardımcı olur.
Kakule çayı nasıl hazırlanır?
Bir tatlı kaşığı kadar kakule tohumu, bir su bardağı kaynamış suya eklenir. Ağzı kapatılarak, 10 dakika boyunca demlenmeye bırakılır. Süzüldükten sonra tatlandırmak için içerisine bir çay kaşığı kadar bal ilave edilebilir. Sıcakken tüketilmelidir.
Daha lezzetli ve etkili bir bitki çayı demlemek için, kakuleyi diğer bitki çaylarına da ilave edebilirsiniz.
Kakuleli kahve nasıl yapılır?
Kahvenize aroma katmak için kakule kullanmak isterseniz, Türk kahvesi ya da filtre kahvenin içine her bardak için yarım çay kaşığı bütün ya da öğütülmüş kakule çekirdeğini kahveyle beraber ilave edebilirsiniz.
Kakulenin yan etkileri nelerdir?
Kakule bitkisinin, düzenli ve sık olarak tüketildiğinde safra taşı oluşumuna neden olabildiği bilinmektedir. Bu nedenle özellikle safra kesenizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız, fazla miktarlarda kakule kullanmamaya özen göstermelisiniz.
Düzenli olarak kullandığınız antidepresan ve aspirin benzeri bir ilacınız varsa, kür şeklinde kakule kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Ramazan ayı şerbetleri ile meşhur bir aydır. Özellikle yaz aylarına gelen ramazanlarda ise şerbet daha da bir önem kazanır. Genel olarak Osmanlı mutfağında onlarca tarifine rastladığımız şerbetler, bal ya da şekerle tatlandırılan, meyveli, çiçekli ya da baharatlı içeceklerdir.
Osmanlı zamanında Eminönü Yeni Cami'de teravih çıkışında verilen bal şerbeti, bu şerbetlerin en meşhurudur.
IV. Mehmet'in annesi Hatice Sultan'ın kurdurduğu vakfın dağıttığı bu bal şerbeti için tarihi vesikalarda ''Bu caminin 3 kapısından Atina balından yapılan şerbet dağıtılsın. Eğer ramazan yaz aylarına rastlarsa şerbete kar konulsun. Her kapı için her gece 33 okkalık baldan şerbet yapılarak ikişer şerbetçi tarafından dağıtılsın'' cümleleri geçmektedir.
Bal şerbeti, bal ve suyun karıştırılarak daha sonra da soğutulması ile hazırlanan bir şerbettir.
Yine tarihi vesikalarda;
1334 senesinde Aydınoğulları sultanı Mehmet Bey'in sarayında sunulan şerbetin içine kurabiye parçaları atıldığı, Fatih Sultan Mehmet Han için kırmızı ve siyah kuru üzüm ve hindistan cevizinden şerbet yapıldığı, 16. yy.'ın ikinci yarısından sonra Anadolu'da yapılan şerbetlerin Avrupa'da pek meşhur olduğu, 17. yy.'da menekşeli, güllü, limonlu şerbetlerin İngiltere ve Fransa'ya ihraç edildiği ve son olarak da aynı yüzyıllarda İtalyanların şerbetten hazırlanan meyveli dondurmalara ''şerbet'' kelimesinden bozma ''sorbetto'' dediği ve şimdilerde bahsi geçen ''sorbe'' kelimesinin kökeninin bu olduğu kayıtlardadır.