Bir tavada ısıtılan yağın üzerine pekmez dökülerek kaynatılır.
Kaynamakta olan pekmezin içine haşhaş ve un ilave edilerek tahta kaşıkla sürekli karıştırılır.
İyice koyulaşıp katı kıvama gelince ocaktan alınarak karıştırılmaya devam edilir.
İsteğe göre sıcak veya soğuk olarak yenilir.
Geleneksel Türk Mutfağı, Yöresel Mutfaklarda Destan Yazmış Bir Şehir Afyon Mutfağı
Birçok yolun kavşak noktasında olması nedeniyle çok stratejik bir öneme sahip olan Afyonkarahisar, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nda destan yazmış kahraman bir şehrimizdir.
Kaymağı, lokumu ve sucuğu çok meşhur.
Afyon’un çok da zengin bir mutfağı vardır.
Kıyır kıyır bir börek olan mercimekli bükme, yapımı çok zahmetli olan çullama köfte, yaşlıların pek sevdiği sakala çarpan çorbası, Sefarad mutfağından esinlendikleri patlıcan böreği, Şuhut ilçesinin altın parçacıklı patatesiyle yapılan somon ekmeği, Osmanlı saraylarından gelme vişneli ekmek tatlısı, kaymaklı güllaç ve Özbek pilavı...
Daha uzayıp giden listenin başına benim de favorim olan iki yemeği eklemek istiyorum.
Altına etin yağlı suyuna bandırılmış kebap pidelerinin dizilip üzerine de tandır kıvamında pişirilmiş kemikli etin konduğu bütüm et, bir diğeri ise nohutlu patlıcan musakkadır.
15-20 kişilik meydan sofralarında yenen bu yemekler geleneksel bir sofra adabı ve belli bir sıralamayla ortaya getirilir.
Bu nedenle “sıra yemeği” adı verilen bu menüye çorba ile başlanır.
Daha sonra bütüm et veya Afyon kebabı, arkasından mevsimine göre sebze yemekleri gelir.
Ama böreksiz sofra olmaz. Yanında ise vişne hoşafı ikram edilir.
İrmik helvası, baklava, hurma tatlısı veya kaymaklı ekmek kadayıfı yendikten sonra sofraya bamya yemeği gelir.
Sıra yemeği meyve ve yemek duasıyla sona erer...