Ağzı Yumıh Tarifi
Ağzı Yumıh Tarifi'nin Malzemeleri;
Ağzı Yumıh Tarifinin Hamuru:
* 1 kg un,
* 100 gr yoğurt,
* 1 çorba kaşığı sadeyağ,
* 1 çay kaşığı tuz.
* Kızartmak için: 3,5 su bardağı sıvı yağ.
Ağzı Yumıh Tarifinin İçi:
* 750 gr yağsız kıyma, (koyun veya kuzu),
* 1 çay bardağı sadeyağ,
* 1 tatlı kaşığı tuz,
* 1 çay kaşığı karabiber.
Ağzı Yumıh Tarifinin Yapılışı
Kıyma et bir kaba alınarak 1 çay bardağı su, 1 çay bardağı yağ, 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilerek pişirilir.
Suyunu çektikten sonra kendi yağında 10-15 dakika kavrulur.
Karabiber serpilerek bir kenara alınır.
1 su bardağı un ayrılarak geri kalan un, yoğurt, yağ, tuz ve su ile katı bir hamur yoğrulur.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde bir yumak alınır.
Ekmek tahtası üzerinde oklava ile 13-14 santim çapında daire şeklinde açılır.
Açarken, ayrılan undan tahta üzerine serpiştirilerek yapışması önlenir.
Açılan hamurun ortasına, önceden hazırlanan kıymadan bir çorba kaşığı kadar konulur.
Hamurun kenarları toplanarak merkezde ve biraz yukarıda birleştirilir.
Hafifçe yumulur, sıkılır ve aşağı doğru azıcık bastırılır.
Çok sıkılırsa kızartma esnasında ağız kısmı ham kalır.
Sıkılmazsa içindeki kıyma dökülür. Azıcık bastırılmazsa kızartma esnasında hacıyatmaz gibi devamlı tek tarafa yatar.
O zaman da iki yüzünü kızartmak zor olur.
Böylece hazırlanan ağzı yumuklar tamamlanınca sıvı yağa, yumulan ağız kısmı aşağı gelecek şekilde, atılarak kızartılır.
Kızarınca diğer yüzü de çevrilerek kızartılır.
Sıcak veya soğuk servis yapılır.
Türk Aşçı Haberleri İlgili Tarif İçin Alternatif Tavsiye;
Türk Aşçı Haberleri Olarak İnternet üzerinde yapmış olduğumuz bir araştırmada siz takipçilerimize layık bulduğumuz “Ağzı Yumıh Tarifi” ile ilgili alternatif bir videonun sunumundan da faydalanabilirsiniz.
Türk Aşçı Haberleri Olarak;
Türk aşçı haberleri olarak sizler için hazırlamış olduğumuz bu nefis ve lezzetli yemek tariflerini denediğinizde sayfanın en altında bulunan yorumlar düşüncelerinizi yazarak bizimle paylaşırsanız seviniriz.
Şanlıurfa Yemek Geleneği
Urfalılar asırlardan bu yana damak zevkinin en güzel örneklerini veren zengin çeşitte yemeklerle beslenmesini bilmişlerdir. Yöresel yemeklerinin lezzetleri yanında, besin değerleri de çok yüksektir. Yemek yapma becerisinin yanında yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşmak geleneği bütün Anadolu insanına mahsus bir özelliktir.
Ancak Urfalıların misafir sevme özelliğinin, hiçbir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hz. İbrahim (A.S.)’dan geldiği söylenmektedir. “Halil İbrahim Sofrası” herkesçe bilinen bir deyimdir. Urfalılar bugün de misafir ağırlamak ve onlara çeşitli yemekler ikram etmekten büyük zevk duymaktadırlar. Toplu yemek yemenin verdiği hazzı tatmış bu insanlar, yaptıkları her türlü toplantıyı başta “Çiğköfte” olmak üzere zengin yemek çeşitleriyle süslemişlerdir.
Urfa’da yemek yer sofrasında yenir. Sofrada “Besmele” ile önce büyükler yemeğe başlar, küçükler onları takip eder. Oburluk hiçbir zaman benimsenmeyen bir davranıştır. Yemek yeme sırasında konuşulmaz, kaşık sesi duyulmaz. Sofrada misafirin ulaşamadığı yemekler misafire ikram edilir, ısrarda bulunulur. Ev sahibi sofraya oturmaz, hizmet eder, misafir çok ısrar ederse sofraya oturur. Erkek misafirler ayrı, kadın misafirler ayrı sofralarda otururlar ve böylece herkesin daha rahat etmesi sağlanmış olur. Yemeğin sonunda “sofra duası” okunarak kalkılır.