Yöresel Peynir Çeşitleri Peynir Festivalinde Tanıtıldı...
Bodrum'da 4 gün sürecek "4. Uluslararası Peynir Festivali" Oasis Alışveriş Merkezi'nde başladı. Anadolu'nun farklı bölgelerinde üretilen yöresel peynir çeşitlerinin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu festivale, ilçe sakinleri ve tatilciler ilgi gösterdi.
Slow Food
Yaveş Gari Bodrum Birliğince, Oasis Alışveriş Merkezinde gerçekleştirilen festivale, Türkiye'nin birçok bölgesinden peynir üreticileri katılıyor. KKTC ve İtalya'dan de peynir ustaları, festivale konuk olarak katılıyor.
Festivalin açılış törenine aralarında Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, İzmir KÖY KOOP Başkanı, Seferihisar Slow Food Teos Lideri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Buket Kallem, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Şevket Meriç, Milas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Reşit Özer, Bodrum İlçe Tarım Müdürü Durmuş Çakır,
Slow Food Yaveş Gari Bodrum Birliği Lideri Deniz Kurtsan ile basın sözcüsü Eren Artu, Cittaslow Lefke KKTC Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi Çakmak, Türkiye’nin dört bir yanından peynir üreticileri ve misafirler katıldı.
İlki 2015’te düzenlenen ve Bodrum Kaymakamlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi ve sponsorların destekleriyle bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Peynir Festivali Slow Cheese Bodrum’da, Anadolu’nun farklı yörelerinde üretilen lezzetli ve yöresel peynir çeşitleri misafirlerin beğenisine sunuldu.
Endüstriyel firmaların rekabet koşullarında ayakta kalmaya çalışan peynir zanaatkarlarının ürettikleri doğal peynirleri doğrudan tüketiciyle buluşturmak ve doğal peynirlerin pazardaki yerini güçlendirmek hedefiyle başlatılan organizasyona, Bodrum ve Muğla’nın yanı sıra Türkiye’nin birçok bölgesinden peynir üreticileri katılım sağladı.
Uluslararası Peynir Festivalinin açılış konuşmasını gerçekleştiren ve organizasyon ile ilgili bilgiler veren Slow Food Yaveş Gari Bodrum Birliği Basın Sözcüsü Eren Artu, “Festivalimize katılan 25 üreticimiz, 4 kooperatifimiz, 2 büyükşehir belediyesinin getirdiği tezgahlarında 160’dan fazla peynir çeşidini tatma ve dilerseniz satın alma imkânı bulacaksınız.
Bu olağanüstü gastronomik çeşitlilik her peynir festivalinde bizi yeniden heyecanlandırıyor. Bu zenginliği sizlerle buluşturmanın mutluluğu bu heyecana eşlik ediyor.
Burada doğal yöntemlerle üretilmiş, doğaya ve çevreye zarar vermeyen peynir üreticilerimizin ürünlerini sergilemekteyiz. Festivalimizin temel amaçlarından birisi de küçük ölçekli peynir üreticilerini desteklemek, onları tanıtmak ve seslerini daha iyi duyurabilmelerine yardımcı olmak. Festivalimizde bunun dışında birçok etkinlik, atölye, söyleşi ve kültür etkinlikleri gerçekleştirilecek. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Buket Kallem ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Şevket Meriç, yaptıkları konuşmalarda, belediyelerinde tarıma ve gıdaya yönelik gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahsettiler.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras konuşmasında geçtiğimiz gün kaybettiğimiz Bodrumlu Hasan Subaşı’yı anarak başladığı konuşmasında bir Bodrumlu olarak doğal gıda ile büyüyerek beslendiklerini ve bunun sağlıklı yaşam için çok önemli olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Sevgili Kaymakamım, değerli Neptün Soyer, sevgili Milas Ticaret Odası Başkanım, değerli Tarımsal Daire Başkanlarımız, Muğla Büyükşehir Belediyemiz; bize katılan, değer veren peynir üreticileri, Bodrumlular, değerli basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. Dördüncü Slow Food Yavaş Gari Slow Cheese Peynir Festivalimize hepiniz hoş geldiniz. Bizler Bodrum’da doğduk, büyüdük ve Bodrumlu olarak hep tarımın içerisinde olduk. Bodrum’da o zaman turizm yoktu. Bizler mandalin bahçelerinde doğduk, büyüdük.
Büyüklerimizin yakınında büyükbaş, küçükbaş hayvanlarımız vardı. Büyüklerimiz onları otlaklara götürürdü. Peynirlerini sütlerini yaparlar onlarla beslenirdik. Doğal yedik, doğal içtik. Sağlıklıysak bu yüzden diyebilirim. Biz, Bodrum’da bunu yaşadık. Turizm sonradan geldi. İnşaatlar yaptık tarım alanlarımıza. Şu an Bodrum farklı bir rant gözüyle takip edilmekte. Ege ve Akdeniz biyoçeşitliliği açısından, florası açısından dünyanın en özel coğrafyası. Buraların korunması, bizim bence en büyük görevimiz. Bu yaptığımız festivallerle, Acı Ot Slow Çiz, Bağbozumu, Zeytin Çiçeği Festivali yapıyoruz.
Çeşitli çalışmalarımız var bu konuda, gastronomiyi destekleyen ve yerel kültürün yaşaması için çalıştığımız. Bunların hepsi çok değerli çünkü yereli korumak çok önemli. Tabii ki Bodrum artık eskisi gibi değil bunu kabul ediyoruz. Ama yereli koruyarak gelişmek de mümkün. Son dönemde buna glokalizasyon deniyor. Hem yerelleşme hem lokalleşme ile ilgili bir birliktelik. O yüzden biz bunu koruyabiliriz artık doğaya dönüş tekrar başladı. Görüyorsunuz insanlar büyükşehirden kaçıyorlar ve doğaya dönüyorlar.”
Yerelde üretip yerelde tüketmenin önemine değinen Başkan Aras, “Bodrum çok zengin, hala tarımla uğraşmış toprakta yorulmuş insanların yaşadığı bir bölge. Oraları desteklemeye çalışıyoruz. İnsanların potansiyelinin farkına varması lazım. İklim krizi ve karbon salınımı şu anda dünyanın önündeki en büyük tehdit, bunun için biz uzağa gitmeyeceğiz. Yerelde üretip yerelde tüketeceğiz. Yani Karaova’da, o güzel topraklarımızda üretelim, Bodrum’da tüketelim. Dışarıdan buraya sebze, meyve getirmeyelim. Onun için biz, bunları desteklemeye çalışıyoruz” dedi.
Yavaş Gıdanın, sağlıklı yaşamak isteyen, kendisine ve doğaya kıymet veren herkesin öncelemesi gerektiği bir konu olduğunu ifade eden Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar ise, “Gıda sektörü, tüm sektörlerle doğrudan ya da dolaylı olarak mutlaka ilişkisi olan bir sektör. Gıda yaşamın bizzat kendisi. Dünya nüfusu 2000 yılında yaklaşık olarak 6.1 milyar civarıydı. 2020 verilerinde bu sayı 8 milyara yaklaştı. Dünya kalabalıklaştıkça gıdanın değeri her geçen gün artıyor. Yavaş üretim de bu noktada devreye giriyor.
Dünya nüfusu artınca o nüfusu beslemek için hızlı üretmek ve hızlı yedirmek zorundasınız. Bu denklemi düşündüğünüz zaman eğer sağlıklı ve güzel yaşamak istiyorsanız yavaş tüketecek ve yavaş yaşayacaksınız. Adil gıdaya ulaşım, uluslararası gıda örgütlerinin kabul ettiği çok önemli bir değer. Fakat kapitalizmin hızlı üretimiyle sağlıklı yaşam savaşını karşı karşıya getirdiğiniz zaman biz bilinçli tüketicilerin burada devreye girmesi gerekiyor. Bu festivaller de buradaki farkındalığı oluşturmak adına çok önemli” diye konuştu.
Konuşmaların ardından festivalde emeği geçenlere plaket ve teşekkür belgesi takdim edildi. Gerçekleştirilen Temel Devran defilesi ve folklor gösterisinin ardından Başkan Aras ve beraberindekiler, festival alanında bulunan stantları ziyaret ederek üreticilerle sohbet etti.