Osmanlı Saray Mutfağının Özel Yemeklerinden Kavun Dolması Tarifi
10 Kişilik Kavun Dolması Malzemesi:
* 1 adet ballı kavun 2 kg lık
* 150 gr. kuşüzümü
* 100 mi. zeytinyağı (6, 5 çorba kş.)
* 700 gr. badem (haşlanıp. kabukları soyulmuş)
* 100 gr. Çam fıstığı
* 400 gr. soğan (ince kıyılmış), (4 orta boy)
* 600 gr. kıyma
* tuz
* taze çekilmiş karabiber
* 100 gr. tereyağı
Osmanlı Saray Mutfağının Özel Yemeklerinden Kavun Dolması Yapılış Tarifi
Kavunun kök tarafından bir kapak kesip, çekirdeklerini boşaltın ve çekirdek yatağım temizleyin.
Kavunun içini boşaltın. Kuş üzümlerini bir tel süzgecin içine koyup.
sertçe ovalayarak saplarından ayrılmasını sağlayın.
Yıkayıp süzdürün ve soğuk suya koyarak biraz şişmeye bırakın.
Zeytinyağını tavada kızdırın.
Badem ve fıstıkları içinde pembeleşinceye kadar sürekli karıştırarak Soğanı ve kıymayı ekleyip, kıyma suyunu verinceye kadar kavurmayı sürdürelim.
Tuzunu, biberini ve kişnişi.
Kuş üzümünü de ekledikten sonra ateşten alın.
Tereyağını katıp, karıştırın.
Fırınınızı 180°C'ye getirip ısıt ın.
Kavunu tepsiye koyarak hazırladığınız harcı içine doldurun.
Kestiğiniz kapağı üzerine kapatıp tepsiyi fırına sürün, yaklaşık 35 dakika pişirin.
Pişen dolmayı bir servis tabağına aktarıp, sıcak olarak servis yapın.
Tatlı ve tuzlunun bir arada kullanıldığı farklı bir damak tadında olan kavun dolması, birçok baharatlarla zenginleştirilerek yapıldığında ortaya inanılmaz bir lezzete sahip şahane bir dolma tarifi çıkıyor.
Farklı lezzetler arayanlar için iyi bir seçenek olacak kavun dolması tarifi
Kavun Dolması, Osmanlı Saray Mutfağının pek çok meyveli yemek ve dolma gibi 15. ve 16. yüzyıl döneminde önemli bir yere sahiptir.
Fatih Sultan Mehmet’in en sevdiği yemeklerden birisidir. Kavun Dolması, 1539 yılının Kasım ayının ikinci yarısında yapılan, Kanuni Sultan Süleymanın oğulları Şah Cihangir ve Beyazıt'ın sünnet düğününde ki çanak yağmasında sunulan ihtişamlı bir yemektir. Osmanlı saray mutfağında oldukça büyük öneme sahip olan kavun dolması, birçok padişah tarafından sevilerek tüketilmiş bir dolma türüdür.
O dönem mutfağında da tatlının ve tuzlunun birlikte kullanıldığının da göstergesidir.
Kavun Hakkında Mutfak Tarihimizden Bazı Dipnotlar;
Yine Dernschwam, İstanbul’da iyi elma bulmanın zor olduğunu, ancak “selenken” denilen bir cins elmanın görünüşünün kaba saba, renginin yeşil olmasına rağmen tadının güzel olduğunu, Edirne’de bu meyveden çok bulunduğunu belirtir. Türkiye’de her cins kiraz bulunmaktadır ama iri kirazların turfandası çok pahalıdır. İstanbul’da nar ve incir yetişmektedir. Kestanenin merkezi Bursa’dır; başka yerlerden gelen kestaneler küçüktür. Dernschwam devam eder:
“Türkler kavunu çok severler. Pek çok cinsi var. Kavunu terazide tartıyorlar. Pahalı değil. İyi cinsleri bulunur. Macaristan’dakiler daha iyidir. Bir de kış kavunları var ki, bunlar tavanlara asılıyor ve bahara kadar çürümeden kalabiliyor. Elma kadar küçük kavun cinsleri de gördüm. Fakat bunlar tatsızdır. Kavuna benzeyen, fakat yeşil renkte olan diğer bir türe … Türkler karpuz diyorlar. Türkler karpuzu da çok yiyorlar. Üzerine de bol su içiyorlar, yine de onlara dokunmuyor”.
Busbecq de “İstanbul’da yetişen kavunlar gayet lezzetlidir. Çekirdekleri kırmızıdır. Bunlar anasıl Rodos’tan çıktıkları için Rodos kavunu deniliyor. Sıcak havalarda harareti teskine yaramak dolayisile çok yenir” bilgisini vermektedir. Tavernier, Kuşadası’nda çok güzel kavun yetiştirilmekte olduğunu belirtir.
Tournefort’un verdiği bilgilere göre de Akhisar yakınlarındaki Başgelembe köyünde “uzun, çok güzel kış kavunları” bulunmaktadır ve bu kavunların eti beyazdır. Menemen’de de “bol bol kavun” üretilmektedir.
İznik’te kiraz, armut, elma, fındık, ceviz ve şeftali yetiştirilmektedir. Bozöyük’te armut fidanı yetiştirilip önce Bursa’ya oradan da İstanbul’a satılmaktadır. Sakarya civarında ceviz ve elma bulunmaktadır. Olivier’in bilgilerine göre Mudanya’da karpuz ve kavun yetiştirilmektedir. Yörede yetişen meyvelerin en ünlüsünün nar olduğunu belirten Olivier, burada muhtemelen ilk kez gördüğü şeftaliyi anlatırken şunları yazar:
“Bir de elma cinsinden bir meyve vardır ki, kocaman bir çekirdeği, oval biçimi ve fevkalade bir lezzeti ile ünü çevreyi çok aşmıştır. Bu garip elma cinsinin birkaç fidesini alıp İstanbul’daki Fransız sarayının bahçesine diktik. İleride Fransa’ya da götürüp orada yetiştirmeye çalışacağız”.
Çanakkale’de kavun, kayısı, armut, mor erik, şeftali, portakal ile turunç gibi meyveler yetişmektedir. Marmara adasında bağcılık yapılmaktadır. Çeşme’de bol meyve vardır. Ankara yakınlarında alıç, muşmula ağaçları bulunmaktadır. Çeşitli bölgelerde hünnap yetişmektedir.
Bursa’da elma, armut, ceviz, zeytin, kestane, portakal ve iri taneli kocaman narlar, Mudanya’da incir, üzüm, şeftali, kayısı, Şam eriği, nar, limon, portakal, Gelibolu’da limon, portakal, nar, üzüm, kavun, karpuz, Karamürsel’de armut, şeftali, ceviz üretimi yapılmaktadır. Bandırma’da da güzel meyveler bulunmaktadır.
Elma dolması, etli ayva ve kavun dolması Osmanlıdan önce Abbasî Arap mutfağında var. Dolmalar Arap mutfağından geliyor. Bamya ve havuç dolması bile var..!