SK. Berfend BER : Türsab Genel Başkan Adayları ve Destekçilerine Sesleniyorum
Ülke olarak kritik ve zor bir dönemden geçiyoruz. Hükümetimizin ülke halk çoğunluğunun desteği ile yürüttüğü operasyon veya savaş halimiz malum. Gün be gün şehit haberleri ile üzüntümüz sonsuz. Ateş düştüğü yeri yakar gerçeğinin şuuru ile bizlerde yaşamsal devamlılığımızı bir şekilde sürdürüyoruz.
Unutmayınız ki bulunduğumuz coğrafyanın öneminde, yıllardır köleleri olmamız istenen yayılmacı terörist ülkelerin alçakça kurguladıkları planlamalarının karşılığında ulusal güvenliğimiz bir şekilde tehdit edilmektedir. İster kabul ediniz, ister etmeyeniz genelin fikri bu istikamettedir. Bu istikametin siyasi bir ayrıştırma malzemesi yapılarak ortalığı tozu dumana katmak isteyenlerin tarafı da olmadığı bilinmektedir. Ben şahsen onları vatan haini olarak görmekteyim.
Yani, toplumsal ruh sağlığımız dayanma gücünün sınırlarını zorladığı bu günlerimizde herkesin ve her kesimin akıllı olması gerekmektedir. Hele, kimse kimsenin ekmeği ile oynamamalıdır. Birbirimize güvenmek zorundayız. Öfkelenmemeliyiz. Ayrımcılık ve nefret söylemlerinden de vazgeçilmelidir.
Neticesiyle şiddetin çekim alanından toplum olarak birbirimizi muhafaza etmek zorundayız. Bu şuurla bireysel sorumluluğumuzda koordinasyon içinde olmalıyız. Kişisel inisiyatiflerimizi bu süreçte her türlü kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının koşulları karmaşık olsa dahi ve ülkemiz politik ve bürokratik belirsizliklerini eleştirsek dahi tüm bunlara karşın ortak duyarlılık ve işbirliği yöntemi önemsenmelidir. Ne olursa olsun birbirimizi öfke ile körükleme, tırmandırıcı alışkanlıklarımız kesinlikle yok edilmelidir veya sonsuz gayret içerisinde de da bulunmalıyız. Tüm meselelerimize barışçıl baka bilmeyi bu fırsatla da öğrenebilmeliyiz.
Evet, tüm bunları birbirimize öğretici, birleştirici, bütünleştirici zenginliği ile gerçekleştirirken bazı hesap kitap içerisinde olan otoritelere de boyun eğerek, tabi ki değil. Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK;
" Bizim milletimiz derin bir geçmişe sahiptir. Bu düşünce bizi elbette altı, yedi asırlık Osmanlı Türklüğünden Selçuk Türklerine ve ondan evvel bu devirlerin her birine eşit olan büyük Türk devletine kavuşturur " demiştir,
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türklük şuuru, Türk milletinin benliği bulma ve kendi varlığına sahip çıkma mücadelesinin dün olduğu gibi bugün de devamlılığı ile sürdürülebilinmelidir.
Üzerine bastığımız topraklar Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
İlelebet de payidar kalacaktır.
İnanan bir insan olarak imanımız ile vatan evlatlarımız şehitlerimiz, yaraları kanayan analarımız, babalarımız, kardeşlerimiz, tümden dualarımız ve usanmadan hedef istikametimizin hak doğruluğu ve çalışkanlığı ile inanınız ki Rabbimin cemaline muhafazası ile ererek
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacaktır. Bizlere ait kurumları ile de
O halde, böylesi gönülden bir süreçte mesleki yaşamsal devamlılığımıza atfen;
Türsab Genel Başkan Adayları ve Destekçilerine Sesleniyorum
İçimizde mesleki birliğimizi, gözünü karartarak kişisel hedefi haline dönüştürmüş özellikle bir Genel Başkan Adayından bahsetmek istiyorum. İnsani kötülüklere de örnek olduğunu düşünüyorum açıkçası.
Mesleki örgütümüz Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği kısa adıyla Türsab üyeleri, 23. Genel Kurul Seçiminin bir önceki kargaşa sürecinden henüz çıkmışken ki görülüyor ki bazıları bundan derslerini alamamış, bu bazıları bugünün yeni sürecinde 24-25 Şubat 2018 tarihine ertelenen Genel Kurul seçimi öncesi halen devamlılığında kargaşa meyilliliği ile saldırı mekanizmasının hedef istikameti ile kişi veya kişilerini itibarsızlaştırıcı davranış ve nefret söylemlerinin ayrımcılığı ile eylemlerini sürdürmektedir.
Hele bazı bu kişi bir de genel başkan adayı ise üstelik. Türsab mesleki birliğimizin bugünkü genel kurulu ile geçmiş yıllarında birlikte el ele tutuşmuş Dört sene Türsab Genel Sekreterliği, Üç sene Türsab İkinci Başkanlığı yapmış bir şahsiyet olunca, maalesef itibarsızlaştırıcı davranış ve nefret söylem ayrımcılığının çirkinliği ile çok düşündürücü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hal böyle olunca her iki tarafın destekçileri karşı karşıya da getirilerek bırakılmaktadır. Yani acenteciler acentecilerle savaş halindeler. Memleket zaten savaşıyor ki bunların hepsi Türk Turizm Endüstrisinin istihdamını da meydana getiren yatırımcıları. Dünya yüzümüz… Turizmcilerimiz… Gerisini siz düşünün…
Olacak gibi değil? O genel başkan adayının hedef istikametinde bulunan Sayın Başaran Ulusoy’un yayımlanmış videolarından meydana getirdiği paparazzi video klip ile kendini davranışların odağında haklı göstereceğini düşünüp, resim pozu ve eleştiri ve sıfat beyanları ile adeta Sayın Başaran Ulusoy’un aslında haklılığını bizlere izlettirdiğinden bir haber bulunması Türsab’ı kimlere emanet edileceğinin ibret tablosunu da adeta komedyenliği ile gözlerimizin içersine sokarcasına sunmaktadır.
“ Armut dibine düşer misali “ tepe destekçileri tarafından hedef istikameti ile kaleme alınan bir makalenin bütününde yeni sürecin yeni Genel Başkan Adayı Sayın Emin ÇAKMAK ile ilgili soyadı üzerinden aynen böyle; ÇAKMA(K) ifadesiyle itibarsızlaştırıcı bir o kadar da soy ağacını alçakça aşağılayıcı fikriyatın ve düşüncenin bileşkesinde nasıl paydaş olunamayacağını ve büyük bir olasılıkla da genel başkan seçildiğinde yönetime taşıyacağı bu şahsiyetlerle Türsab mesleki birliğimizin nasıl yönetileceğini bu günden hayal bile etmemiz mümkün değildir. Durum vahimdir. “ Yönetime gelince yeni seyahat acentesi belgesi vermeyeceğiz “ diye bas bas bağıran bu adayımız ve destekçileri sanırım mevcut acenteleri de bölerek, ayrıştırma eylemlerini gerçekleştireceklerinden de hiçbir şüpheniz olmasın…
Ayrıca bu şahsın tepe ekibinin sadece onların etik bulmadığı fikir ve düşüncelerinin karşılığında Aşçılık zanaatını itibarsızlaştırıcı söylemi de maalesef, maalesef bu turizm acente sahiplerinin Türk Gastronomisi ile olan alakalarının ahlaki davranışı boyutunu göstermekte hem de Türk Turizminde Türk Gastronomisinin önemini bilmediklerinin de işaretidir. Yani böylesi genel başkan adayına ve ekibine Türsab mesleki birliği nasıl teslim edilebilir diye de bu günden düşünmek gerekir… Açıkça ben düşünemiyorum bile…
Açıkçası müttefiki bulunan diğer Genel Başkan Adayı ve destekçilerini, kendi ve ekibinin bu davranış olumsuzluğu ile de zor bir durumda bıraktığını aslında düşünmekteyim. Sanırım önümüzdeki günlerde büyük bir ihtimalle bu müttefikliğin bozulacağı kanaatini de taşımaktayım. Olması gereken asıl doğruda birlik için bu olmalıdır.
Şahsımı en çok üzen tüm bu itibarsızlaştırıcı davranış ve üslubun genel yekûnu ile sosyal mecrada ceyran etmesidir. Nasıl bir değişim hedefi bu?
Yahu!.. Sosyal mecra veya sosyal ağlar, teknolojinin gün be gün süratli ilerleyişi ile günlük yaşantımızın vazgeçilmezi durumuna gelmiştir. Güncel iletişim yumağımız. Her şey den önce geleneksel saygınlığın hükmünde büyüğümüz küçüğümüzün, ailelerimizin, sülalemizin, arkadaşlarımızın, mesleki kariyer iktisaplarımızın vb. bulunduğu sosyal etkileşime dayalı zincirimiz. Bir şekilde varlığımız sosyal mecralar. Birbirimize yüzümüz…
Sosyal ağlarda;
Ya!.. Siz bir büyüğünüzü nasıl itibarsızlaştırma çabasında olabilirsiniz? Üstelik “ Baba “ dediğiniz bir kişiyi ( Sayın Başaran Ulusoy ile geçen haftalarda gerçekleştirmiş bulunduğum sohbetinde bizzat Baba diye hitap ettiğini söylemiştir bu şahsiyetin.
Ya!.. Siz bir mesleki birliğin bir şekilde demokratik seçimleri ile seçilmiş ki “ Emin Çakmak Kazanacağına, Başaran Ulusoy Kazansın Diye Aday Oldum “ diyerek de itirafında bulunurken bizzat da desteklemiş bulunduğunuz şâhısa karşı öfkeyle, nefret söylemleri içerisinde nasıl olabilirsiniz? Kabul edilebilinir değil. Sakın ha “ Köprünün altından çok sular aktı “ demeyiniz… İ-nan-mam!..
Tepe destekçileriniz;
Türk Turizm Endüstrisine hakikaten farkıyla farklı hizmetlerin gayretleri içerisinde bulunan, mesleğine tümden hakim, akıllı, yenilikçi, değişimin ötesinde vizyonu olan, karakteri ile çok düzgün, kişilikli, büyüğünü ve küçüğünü bilen saygın, beyefendi, adeta kardeşim olarak gördüğüm, milliyetçi, vatansever, bu yeni süreçte ki yeni Genel Başkan Adayımız olarak ki adaylığının öncesinde bile “ Neden Aday olmadınız? “ diye başının etini yediğim, Türsab’a yönetimi ile birlikte Genel Başkanlığını laik gördüğüm gerçek turizmci Sayın Emin Çakmak’a karşı ÇAKMA(K) ifadesini nasıl kullandırtabilirsiniz ki mesleki saygınlığınızın ihanetidir bu. Bunun başka bir tanımlaması da yoktur. Siz turizmci değilsiniz. Adaylığından önce meydana gelen bu yayınlanmış yazının gereğinde cevaben bir makalem de bulunmaktadır bilindiği üzere.
Ve o makalem sonrasında, bu meseleyi devam ettirerek tepe destekçinize üzerimden aşçılık camiasını nasıl bir üslüb ile aşağılaştırıcı konuma sokturtabilirsiniz ki…
Sakın bunlar benim dışında gelişmiş olaylar demeyiniz… Bunlar siz destekçilerinize duruşunuzla yansıyan davranışınız, nefret söylemlerinizin saldırmalarını körükleyen kutuplaştırma eylem hedefinin hareket serbestliğinin ta kendisidir. Türsab şahsınızda böyle mi yönetilecek. Gerçi, denenmişliğiniz ile yedi senenizi de gördük.
Tüm bunların hepsinin sosyal ağda gerçekleşiyor bulunması da teknolojinin getirisindeki o hedefiyle kast edilen değişimin özellikle psiko-sosyal veya sosyo-kültürel boyutuyla ta ne kadar gerisinde olduğunuzun ispatıdır diye de düşünmek lazım.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarında, kültürel ve doğal zenginliklerinin odağında, Türk Turizm Endüstrisinin en önemli mesleki birliği Türsab sizin babanızın ne malı ne de şahsınızın oyuncağıdır… Ne de kişisel yüksek egonuz için intikam arenasıdır. Diğer adaylardan farklı olarak siz önce 7 senede yapamadıklarınızı anlatınız. Önce onu bir anlayalım. Sindirelim. Sonrasın da neler yapacaksınız onu da çok iyi anlayalım.
Sanırım bu değerlendirmem size yeni bir yol haritası belirler. Belirleyemezseniz tercih sizin. Zaten sizin bence istikametiniz belli “ Tuz Gölü “
Sonuç;
Türsab Hepimizin… İlelebet Türsab Hepimizin olarak payidar kalacaktır… Bilinsin.
Türsab Genel Başkan Adayları ve Destekçilerine Sesleniyorum
Barış, birlik, beraberlik, dayanışma, duyarlılık ve sağduyu çağrımdır. Ülkemiz genelinde minimize bir mesleki birlikte bunu hakkıyla başaramıyorsak, vah BİZİM halimize!
Türsab'ımızın 23.Dönem Genel kurul seçim Genel Başkan adaylarını açıklanmış bulunan adayların yönetimini ve destekçilerini önceliğim insan olmanın değerinde, temel ahlak ilkeleriyle
Demokrasinin kural ve teamülleri gereğinde tümden destekçisiyim.
Ancak, Demokratik hakkımı kullanarak, ölçümlemem ile “ Türsab Hepimizin “ Platformu Kurucu Başkanı, 23.Dönem Genel Başkan Adayı Sayın Emin Çakmak’ı ve en önemlisi adaylığının ilk gününden itibaren açıklamış bulunduğu “ yönetimini “ tercihim ile desteğime laik gördüm ve sonuna kadar da destekleyeceğim. Kimse bu yazımı destekçisi olmam sebebiyle başka bir mana çıkartma gayretinde bulunmasın. Gerekte yok… Yorulmayın…
Tüm yukarıdaki yazılarım belgeleri ile de sabittir. ( Özellikle özel yazışması bulunan Aşçılık zanaatına olan itibarsızlaştırıcı söylem )
İnsan olmak için, tevazu tabiî bir meziyettir. Kibir, küçüklük ve aciz alâmetleridir. Başkalarını küçük görmek, cehaletten gelir. “ diye de bir söz vardır. Aymazlıkta bulunan o şahıslara da son söz olarak hatırlatırım. Bence siz Turizmciliği bırakınız…
İnşallah bu yazım okunduktan sonra ülkemiz aşçılık mesleki birlikleri de duyarlı bir davranış sergilerler
SK Berfend BER