Nijerya- Lagos’tan İlk İzlenimlerim

Has Aşçıbaşı Ahmet  ÖZDEMİR
Yazar:Has Aşçıbaşı Ahmet  ÖZDEMİR
Bu yazı

Has Aşçıbaşı; Lagos’tan İlk İzlenimlerim
 
Uluslararası bazı çalışmalarım sebebi ile genelde çok seyahat eden biriyim. Bu defa yolum Nijerya’nın en büyük şehri ve eski başkenti olan Lagos’a düştü. Havalimanına indiğim anda keşfetmeye başladım. Bakışlar, insanlar, mimari, havanın sıcaklığı ve şaşkınlıklar… ilk etkilendiğim konu anladığım kadarı ile bir beyaz olarak bulunduğum alanda odak noktası haline gelmek.
 
Bu hoşuma gitmedi, Çünkü burada beyazların sicili pek iyi değil. Ama "Türk"lerin sicili son derece iyi olduğu gibi Fransızca konuşanı'da 30 gündür hiç duymadım. Özellikle Fransızlara karşı işittiğim kadarı ile yaşadıklarıma istinaden toplumun her kesiminde "bastırılamaz" bir "nefret" olduğunu görüyorum...
 
En çok merak ettiğim yerler arasında Lagos adası, Lekki ve lagos gölü ile şehrin yapısı havalimanından şehre gelişimde gözlerime yansımaya başladı. Esasında lagos şehrine gelmeden önce imkanlarım dahilinde şehir hakkında biraz araştırma yaptım. Havalimanından çıktığım anda yağmur başladı. Malezya’yı hatırladım. Yağmur yağarken sıcaktan terlediğim zamanları.
 
Murtala Muhammed Uluslararası Havalimanından çıktıktan yaklaşık 20 dakika sonra bir tarafımda okyanus diğer tarafımda ise üzeri ve etrafı kepenk metallari ile kaplanmış gecekondu evleri. Tamamı yağmurdan küflenmiş ve öyle bir görüntü meydana getirmişki adeta oturup bu manzarayı saatlerce izlemek istersiniz..
 
Şehir merkezine gelmeden önce yolun sağında ve solunda yürüyen insanlar ve kafalarının üzerinde taşıdıkları yükler dikkat çekici olmasına rağmen bazılarının ayaklarında ayakkabı olmamasına üzüldüm. Bunun gibi daha bir çok düşündürücü tespitim olmasına rağmen insanların tercih ettiği kıyafetlerin renkleriydi. Özellikle mavi, kırmızı ve sarı renklerin buradaki kullanılan ve tercih edilen "tonları" gerçekten şaşırtıcı. 
 
120 litrelik bir aracın deposu yaklaşık 20 dolara dolarken 25 dolara "saç traşı" olmam ülkede bulunan "uçurumların" ilk göstergesiydi bana göre. Keşke traş olduktan sonra saçımı yıkasalardı... Diyelimki pahalı bir berbere gittim traştan sonra saçımı niye yıkamadılar?
 
Bir tarafta Yiyecek ekmeğe muhtaç insanlar, aynı alanda gökdelenlerin yükseldiği bir şehri nasıl anlatabilirimki? Masası bile olmayan kum üzerindeki lokantaların olduğu bir yerde 0,50 dolar ile karnınızı doyurabilecekken bir öğün yemek için 600 dolar ödeyebileceğiniz restoranların olduğu bir yer. Sadece 200 dolara satın alabileceğiniz arabalar ile 300 bin dolarlık arabaların aynı yolda ilerlediği bir trafik. 
 
En dikkat çekici manzaralardan biri’de küçük, kapısı ve penceresi olmayan, tüm sinyal ve ışıklarının kırık,  adeta çarpışan araba edasında trafikte adeta hiçbir kural tanımayan 6 kişilik minübüsler’di. En çok dur kalk yapan ve toplu taşıma vasıtası olarak kullanılan bu araçların çocuklar tarafından kontrol edilmesi beni korkuttu.
 
Lagos şehrine girene kadar neredeyse trafik ışıkları yok denecek kadar az, hatta mesafeyi dikkate alacak olursam yok diyebilirim. Bazı noktalarda ise aşırı sıcağa rağmen askeri bot giyen güvenlik görevlileri var. Özellikle aramama rağmen beyaz insan görememem’de bana şaşırtıcı geldi.
 
Has Aşçıbaşı; Lagos’tan İlk İzlenimlerim
 
İnsanların gözünde endişe ve fakirlik. Neredeyse ayakkabı giyen yok diyebilirim, herkesin ayağında terlik. Ama şaşırtıcı olan orta seviye bir yaşam göremedim, yok denebilecek kadar az. Trafikte dahi araçlar ya çok yüksek sınıfa ait ya da en eski araçlar. Yani toplum iki sınıftan oluşuyor gördüğüm kadarı ile ya çok fakir ya da çok zengin…
 
İki gün elektriğin omadığı zaman oluyor. aynı zamanda dakikada 3-4 defa gidip gelebiliyor ve bu burada normal bir durum...
 
Birileri sadece yaşamak için çalışırken, birileri ise para harcamak için hayatını yapılandırmış. bir noktada çatalı ve kaşığı, masası bile olmayan ve küçük sehpalardan oluşan kum yada torak üzerindeki duvarsız ve tavansız açık hava lokantalar, diğer noktada ise ultra lüks yüksek sınıf restoranlar. 
 
Has Aşçıbaşı; Lagos’tan İlk İzlenimlerim
 
Bir tarafta ultra lüks villalar, diğer tarafta ise açık hava bahçelerde yada şehrin ıssız yerlerinde yapılandırılmış ailelerin yaşadığı ev ya da evler diyemiyorum “yaşam alanları” var. Plastik terliğini boyatan insanları da burada gördüğüm gibi kafasının üzerinde dikiş makinası ile sokakta dolaşan ve iş arayan insanları’da burada gördüm.
 
Her mahallenin bir ana giriş kapısı var ve akşamları bu kapılar kapatılarak güvenlik görevlileri devreye giriyor...
 
Restoranların ve evlerin girişinde AK-47 taşıyan güvenlik görevlilerini, yol kenarlarında sadece 40*40 cm’lik bir pencereden satış yapan bakkalları, kaldırımların bir kenarına serilmiş plastik halılar ile ayrılmış mescitleri, yine yol kenarlarında seyyar berberleri’de burada gördüm.
 
Has Aşçıbaşı; Lagos’tan İlk İzlenimlerim
 
Burada daha çok şey göreceğime inanıyorum. Ben her zaman kültür yapılarına göre insanları değerlendirmenin çok yanlış olduğuna inandım. İnsan bir bitki gibidir. Nerede dünyaya gelirse o bölgenin alışkanlıklarına göre kendini adapte eder. Bilmediği bir şeyden dolayı insanları suçlayamazsınız. Kendi sahip olduğunuz imkanlar ile karşınızdaki toplumu yada kişiyi asla yargılamayınız.
 
Dünyayı bulunmuş olduğumuz yeri dikkate alarak değerlendiremeyiz…
 
Bir tarafta sadece kredi kartı kabul eden marketler, diğer tarafta ise kimliği dahi bulunmayan insanların paylaştığı sokaklar. Dünyada sadece hayatta kalabilmek için çalışan ve karşılığında karnını dahi yeterince doyuramayan insanlar olduğunu unutmayınız. Aynı zamanda aynı bölgede inşaat halinde yapılan gökdelenleri insanlık olarak nasıl değerlendirmeliyiz acaba? 
 
Not: 
İlerleyen zamanlarda #Nijerya ve #Lagos hakkında daha detaylı ve faklı konular ile ilgili makalelerim olacak...






Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.