Birbirimizin yaralarını sarmak için ayni dili konuşmamız gerekmiyor!
21 gündür Tiran 'dayım. Yarin Türkiye'ye döneceğim.
Duygulu bir gecenin ardından aklımızla yüreğimizle en önemlisi bizi biz yapan değerlerimizle çok büyük bir işi başarmanın mutluluğu ile dönüyorum ülkeme.
3521 yetim çocuğa bakan 200 yetim annesi arasından seçilen 25 anneye Türk yemekleri eğitimi verdim.
Bugün için hazırladıkları yemekler çok beğenildi. Annelerimiz, bu gece için hazırladıkları tüm ürünleri sattılar.
Yarın yine mutfaklarında aldıkları siparişleri hazırlamaya devam edecekler. Bu kadınların hayatında artık Türk Mutfağı var!
Arnavutluk Tiran Büyükelçimiz Ahmet Murat Yörük ve Eşi Ayşegül Erdal Yörük maneviyatı ile insanın içine dokunan bu kadar özel bir projenin parçası olmama vesile olduğunuz için, güveniniz ve verdiğiniz cesaret için teşekkür ederim.
Ülkemizi burada en güzel şekli ile temsil eden Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfımızın değerli temsilcileri kıymetli destekleriniz için müteşekkirim.
Sevgili Mehdi Gurra ve kıymetli eşi Gerta Hanımefendi nezdinde Alsar Vakfının tüm temsilcileri, 3521 yetim çocuk ve 200 yetim annemiz için hayata geçirdiğiniz sayısız proje ile kurduğunuz çatıyı kelimeler ile ifade etmem mümkün değil.
Bazı insanların görevlendirilerek gönderildiğine inananlardanım. Sizinde o insanlardan olduğunuzu biliyorum. İyi ki yolumuz kesişti.
Arnavut yetim annelerim, 21 gün boyunca kendi çocuklarınız gibi bizi de bağrınıza bastınız. Güldük, eğlendik, ağladık, sarıldık ve çok çalıştık.
Her daim yanınızda olmaya çalışacağım. Umarım yeni yolunuz size hep açık olur!
Bana göre gastronomi sadece yemek yapmak değildir. Doğadır, canlıdır, topraktır, hayattır ama en çok insandır!
Tarifsiz duygularla ayrılıyorum ve tekrar buluşmayı diliyorum. Hoşçakal Arnavutluk bana yaşattığın her duygu için minnettarım...