Suriyeli Kadınlar Bana Toprağın Dilini Öğretti...
8 yıl önce 2011 yılında Suriye'de baslayan iç savaş ve savaşın şiddeti ile yerinden edilmiş bir çok insan sınırı geçtiler.
Sadece 33 km! Evimin balkonundan her akşam karşı tarafa baktığımda belki de bir çoğunun evinin ışıklarını silik bir siluet olarak görebiliyordum.
Şimdi ışıkları yanmayan, hatta siluetleri bile artık olmayan, orada olup olmadığını bile bilmediğimiz şehirlere, evlere, sınırın öbür tarafına bakamıyoruz bile..
Türkiye şiddetin içindeki insanlara sınırları açarak tarihin en büyük ev sahipliğinde kapılarını açtı.
Mardin'de 100 bin Suriyeli var.
Nüfusun %12 sini oluşturuyorlar. Bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki...
Ben bu insanların yoksulluğunu, yoksunluğunu görmezden gelemiyorum.
Bu yoksulluk ve yoksunluktan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor.
8 yıldır yaptığım bir çok projede onlara da yer vermeye çalışıyorum. Ben minnettarım! Bu kadınlar bana toprağın dilini öğrettiler.
Ben minnettarım! Üc yıldır kendi çocuğumun sağlık sorunu sebebi ile başladığım ve her geçen gün dahada büyüyen Sorgül projemizin her aşamasında yanımdalar. Birlikte topraklarımızı tarımla, ürünle zenginleştiriyoruz.
Keske böyle olmasaydı!
Keske ben yine evimin balkonundan onların evlerinin, şehirlerinin siluetlerini hala izliyor olabilseydim!
Bu günün anısına, Dünya Mülteciler gününde bir kez daha savaşın en kısa zamanda bitmesini ve herkesin huzurla evinde olmasını diliyorum.