Şef Sinan Türetken; İnsan Yönetebilme Sanatı
Bir Şefin Gözünden…
Yönetmek; bir makineyi, bir olayı ya da bir sistemi, kısacası içeriğini bildiğiniz, işleyiş sistemine hâkim olduğunuz her hangi bir şeyi yönetmek kısa bir eğitim almakla mümkündür. Ve zamanla bilgilenir tecrübe kazanır böylece daha iyi yönetirsiniz. Fakat hayal gücü sınırsız olan, ruh hali değişken ve asla hislerini, düşüncelerini bilemediğiniz bir varlığı ve hatta aynı anda birden fazlasını yönetmek nasıl olurdu?
GÜÇ Nedir?
Güç; bir olay bir kişi ya da bir sistemin, varlığı ve geleceği hakkında değişiklik yapabilme, etkileme ve tayin etme yetisidir. Gücün doğru ellerde olması hayati önem taşır. İnsan psikolojisi çözülemeyen bir karmaşıklıkta olup, hayal gücü sınırsız ve düşünce sistemi çok derindir. Dünyanın en karmaşık olgusu olarak kabul edilir.
İnsan yönetebilmenin hayati önem taşıyan bir sanat olması buna bağlıdır. Birden fazla insanı aynı alanda sistematik bir uyum içinde çalıştırıp motive ederek yönetmek daha zordur. Mutfaklarda bu zorluk ikiye katlanır.
Çünkü mutfaklar, stresli ve kriz süreçlerinin sık yaşandığı sert çalışma ortamlarıdır. İnsanların beslenmesine yön veren ve gıdaların işlenerek yemek haline getirilip sunulan bu işin hazırlık aşamasındaki alınan risk, beraberinde stresi ve yorucu bir çalışma temposunu da katarak çalışan psikolojisini yıpratır. 80 kişiden oluşan bir mutfak ekibini örnek alalım.
80 Farklı şehirde, kültürde yaşamış, birbirinden farklı 80 karakter, 80 farklı düşünce yapısı, 80 farklı iletişim ve 80 farklı algı. Birbirinden bu kadar farklı özellikleri olan kalabalık bir ekibi bir arada tutmak, uyumlu çalıştırmak ve motive etmek ancak psikolojik yönetimle mümkündür. Bir orkestra ekibini anımsatan mutfak ekipleri. Mutfak ekibinin çalışma sistemi orkestra ekibiyle aynıdır.
Orkestra ekibi, birbirinden farklı birçok enstrümanların bir araya gelerek uyumlu şekilde keyifli bir müzik dinletisi ortaya çıkarıp insanları mutlu etmesi ve bu ekibin başında müziğe yön veren bir lider olması. Mutfaklarda da durum aynıdır.
Birbirinden farklı özelliklerde onlarca insanın bir araya gelerek bölümler oluşturması ve o bölümlerin uyumlu çalışarak insanların damak tatlarını hedef alıp onları mutlu etmesi. Ve mutfak ekibinin başında işleyişe yön veren bir lider olması.
İnsanlar Seni Lider Seçmez!
Lider Doğarsın Lider Ölürsün. Bu sende ya vardır ya yoktur, sonradan oluşmaz.
Lider yaşamak zordur, bunun bir bedeli vardır. Asla herkes tarafından sevilen bir lider yoktur. İnsanlara liderlik ederken adalet çizgisinde kalmak, işin sağlıklı ilerlemesini ve istikrarlı verimli bir süreç sağlarken herkesi memnun etmek imkânsızdır. Bir ekibe liderlik edebilmek için öncelikle bütünlük psikolojisi aşılanmalı.
Aidiyet duygusu olmadan hiçbir çalışan huzurlu çalışamaz. Kişi kendini oraya ait hissetmeli. Ve bir çalışan ancak oranın bir parçası olarak kendini güvende hissederse mutlu çalışıp verimli olabilir. İnsan yönetmede liderlik özelliklerini ve bu gücü hassas bir çizgide kullanmak çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki insan psikolojisi ve hayal gücü sonsuz bir derinliğe sahiptir. Karşımızdaki kişi bizim hiç aklımıza gelmeyen bir şeyi düşünüyor ve farklı bir şeye inanıyor olabilir.
Karşınızdaki kişiye bir şeyi istediğiniz kadar anlatın, saatlerce anlatın; anlattığınız karşıdakinin anladığı kadardır sadece. Önemli olan sizin ne kadar anlattığınız değil karşıdakinin ne kadar anladığıdır. Bunu sonuca ulaştırmak için sabır emek ve mücadele gerekir.
Bir liderde olması gereken en önemli temel özelliklerden bazılarına değinecek olursak;
• Bir Lider ayrıştırıcı değil toparlayıcı olmalıdır;
Birbirinden farklı özelliklerde insanları bir arada tutarak bütünlük sağlamalı, ekip içinde bir çatlak oluşmasını engellemeli ve başarının bütünlükten geçtiğini çalışanlarına aşılamalı. Aidiyet duygusunu ait olma hissini yaşamalı ve yaşatmalıdır.
• Adaletli bir yönetim anlayışına sahip olmalı
Adalet duygusu çok önemli bir noktadır. İnsanlar adaletine güvenmedikleri bir liderle çalışmak istemez, onları sevmezler ve inanmazlar. İnsanlar adaletli bir lidere güvenir, güvendiğinde sever ve sevdiğinde inanır ve inandığı bir ekiple mutlu çalışıp verimli olur. Bir çalışanın liderinde ilk gözlemlediği detay adil bir yönetim şeklinin olup olmadığıdır.
• Kriz süreçlerinde hızlı karar verip strateji üretmeli
Kriz süreçleri kritik noktalardan biridir. Bazen çalışanlar üzerinden oluşan krizler bazen de başka etkenlerden oluşan krizler işleyişi ve dengeyi bozabilir. İyi bir izlenime sahip olan bir lider bu olasılıkları düşünerek önceden tedbir almalı ve bu tedbirleri kriz anında deneyimlemelidir.
• Probleme değil çözüme yönlendirmeli ve sonuç odaklı olmalı
Oluşan herhangi bir problemde ne, nasıl, kim, neden gibi işleri daha karmaşık hale getiren söylemlere başvurmak yerine ilk önce sorunun çözümüne odaklanmalı ve sonuç çözüme kavuştuktan sonra problemin muhasebesi yapmalıdır.
• Ofis yönetimini değil saha yönetimini tercih etmeli
Ofis odaklı bir yönetim liderliği çalışanlara yakınlığını kaybeder. Onları anlama, analiz etme ve yönlendirme konusunda lideri çalışandan uzak bırakır. Bir lider çalışanları ile sahada olmalı. İşleyen bir işin başında olup yönlendirmeli.
• "Ego Değil Özgüven" felsefesini kılavuz edinmeli
Her insanda ego mevcuttur egosuz insan yoktur. Fakat bunun dozu, kullanım şekli ve yeri asıl belirleyici noktadır. Egoyu yerinde kullanmak hayati bir sınavdır. Özgüvenli bir lider çalışanın gözünde yıkılmaz bir kale görüntüsündedir. Gerektiğinde riskleri alır, oluşan başarıyı ekibine ithaf ederken başarısızlıkta ise büyük payı kendine çıkarır. Özgüvenli bir lider özgüvenli çalışanlar yetiştirir.
İnsanlar düşünmeli ve hissetmeli. Düşünen lider düşündürür ve hisseden lider hissettirir. İş ilk önce insanın kendisinden başlar. İnsan yönetmedeki temel dayanak budur. Politika ya da nabza göre şerbet gibi yöntemler kısa vadeli sonuç verebilir belki, fakat güvensizdir. Çalışanlarla güven duygusu inşa edilirse sonuç istikrarlı bir başarıdan başka bir noktaya çıkmaz.
SİNAN TÜRETKEN
Kd. Mutfak Müdür Yrd.
XANADU RESORT HOTEL BELEK