"TÜRK Mutfağında" Gerçek Zanaatkarlara Yer Açılmalı

Bugün Türk mutfağını sadece tanıtmakla değil, onu hak ettiği saygınlıkla dünyaya taşımakla sorumlu olanlara sesleniyorum. Saygıdeğer meslektaşlarım; artık şanlı mutfak geçmişimizin..

 
Türk Mutfağında Bilgiyle Parlayanlar Ve PopülerlikMutfağımızda Gerçek Zanaatkarlara Yer Açın: Gastronomi Haberlerinde Bilgiyle Parlayanlar ve Popülerlik Gölgelerini Biraz Dikkate Alabilirimiyiz Acaba?
 
Türk Mutfağının Gerçek Sahiplerine Çağrımdır
Bugün Türk mutfağını sadece tanıtmakla değil, onu hak ettiği saygınlıkla dünyaya taşımakla sorumlu olanlara sesleniyorum. Saygıdeğer meslektaşlarım; artık şanlı mutfak geçmişimizin gölgesinde değil, onun bilgisiyle ve onuruyla ilerlemenin zamanıdır. Türk mutfağı gibi yüzyılların deneyimiyle yoğrulmuş bir mutfak, ancak gerçek ustalarının ellerinde değer kazanır.
 
Popülerlik peşinde koşan ama kültürüne sırtını dönenler, ne kadar ekranlarda görünür olurlarsa olsunlar, bu toprakların mutfak mirasını temsil edemezler. Çünkü Türk mutfağı sadece bir "görsel şov" değil, tarihî bir sorumluluktur. Bu sorumluluk da yalnızca bilgiyle, tecrübeyle, araştırmayla, emekle, gastromilliyetçilik, Türk mutfak kültürüne aidiyetle taşınabilir.
 
Bu yazı; mesleğine gönül veren, şefliğini zanaatkârlıkla yoğurmuş, menü tasarımından mutfak disiplinine kadar her adımı bilerek atan Türk mutfağı şeflerinin sesidir. Bu bir eleştiri değil, bir farkındalık çağrısıdır. Gelin, tarihimize sahip çıkalım. Gelin, bilgiyi yüceltelim. Gelin, gerçekten bilenlerin sesi olalım. Kendimizi avrupa mutfaklarının yaverliğini yapmakla değil, Zengin Türk mutfağının derinliklerinden aldığımız güç ile geleceğe sesimizi duyuralım.
 
Gastronomi dünyasının büyüyen çemberinde şu soruyu her geçen gün daha çok soruyorum: "Gerçek bilgi mi, yoksa süslenmiş ışıltılar mı?" Bugün dünyanın önde gelen mutfakları kendi zanaatkarlığının ustalarını yükseltirken, malesef biz Türk Mutfağı Dünyada Nasıl Markalaşır düşüncesinden habersiz kendi zanaatkarlarımızı mutfak fakirlerinin gölgesine koyarak hala ismi dışarıda tanınmış ama mutfağa hiç girmemiş "mutfak yoksullarını" ünlü ilan ettiğimiz gibi bu cahillerden "medet" bekliyoruz, ne acı değilmi?
 
Ben, Şef Ahmet Özdemir olarak academia'da ve bu alanda aşçılık kütüphanesi ile birlikte bilgimi paylaştım. Hem yurt içinde hem yurt dışında verdiğim mutfak ve restoran danışmanlığı hizmetleriyle, her zaman kaliteyi, bilgiyi ve gerçek mesleki tecrübeyi savundum. Bunu bir tercih değil, önce mesleğe, sonra da öz mutfağıma olan sorumluluğum olarak gördüm.
 
"Şöhretin Işığı Altında Gölgede Kalan Gerçekler"
Bugün TV programlarında, gazete köşelerinde veya sosyal medya paylaşımlarında adı geçen kimi şöhretli şeflerin sayın Ali KOÇ'unda belirttiği gibi miçhelin yıldızlı şefin iki eliyle bir yumurtayı kıramayacak durumda olduğunu gözlemliyoruz. Bazılarının mutfakla ilgili başarılarından çok, özel hayat skandalları ile gündeme gelişi ise ayrı bir sorun. Peki bu "ünlü" şefler hangi menüyü hazırlamış, hangi otel yada restoran mutfağını kurmuş, mutfağımız hakkında kaç tane makale yazmış, hangi yardımcısına kaç tane kaynak vermiş? Cevap yok. Çünkü Gastronomide dünya aşçılık tarihi ve dünya mutfak tarihinde yer bulamayacak olan onlar bir saman alevi edasında  basın tarafından "yaratılmış" kurgusal figürledir. 
 
"Mesleğe Gönül Veren Gerçek Şefler Nerede?"
Bugün yüzlerce yeni meslektaşımız, mesleğe ilk adımını atıyor. Ama onların önüne örnek olarak koyduğumuz şahsiyetlerin çoğu, ne bir makale yazmış, ne de bir mutfak kitabında emeği bulunmuş. Bazılarının kitapları ise başkasının elinden çıkmış, adeta bir "etiket transferi"nden ibaret.
 
"Mutfakta Popülerlik Değil, Bilgelik Kazandırır"
Ben Şahsen, mesleki geçmişimde, Osmanlı Saray Mutfağından Selçuklu tatlarına, Anadolu'nun halk mutfağından uluslararası gastronomi trendlerine kadar genifl bir çalışma alanı içerisinde oldum. Şu bir gerçektir ki: Türk Mutfağı Dünyada Nasıl Marka Olur makalemde de belirttiğim gibi Kendi mutfağını bilmeden başka mutfakların hayranı olan biri, asla Türk Şeflerinden Türk Mutfağı Şefi olamaz.
 
"Yanlış Devlet Desteği ve Tehlikeli Yönlendirmeler"
Bugün, gastronomi ve turizmde dünya çapında öne çıkabilecek bir potansiyele sahip olmamıza rağmen, ne yazık ki bazı devlet kurumlarının yanlış ajanslar tarafından yanıltıldığını ve bu kurumların popülariteye göre yönlendirme yaptığını üzülerek gözlemliyoruz. Gerçek şeflerin bilgiye, tecrübeye ve derinliğe dayalı birikimi, ne yazık ki “önceden belirlenmiş isimler”in gölgesinde sistemli bir şekilde geri planda bırakılıyor. Bilginin yerini alkışın, emeğin yerini vitrin süsünün aldığı bu düzende; liyakat değil, şöhret belirleyici oluyor.
 
Aşçılık dernekleri, federasyonları ve konfederasyonları, Türk mutfağına yapılan bu saygısızlık ve yanlış bilgilendirmeler karşısında hiçbir yapıcı refleks göstermemekte, sadece izlemekle yetinmektedir. Oysa bu yapılar, mutfağımızın koruyucusu ve kültürel taşıyıcısı olmak zorundadır.
 
Bugün mutfağımızda, yabancı gıda markalarının 1-2 ayda  parlattığı "sözde" popüler şeflerin, bu konuda tekel olan birkaç kişinin etkisiyle şekillendirildiği, pişirme tekniklerinden dahi habersiz “rol çalma”, “ben yaptım oldu” gibi etik dışı yaklaşımlarla alan kapattığı ortadadır. Devlete dahi dayatma yaparak öne sürülen bu mutfak fakirleri sayesinde Cumhurbaşkanlığı himayesinde basılan bazı yemek kitaplarında bile yapılan ciddi bilgi hataları, bu yanlış tercihlere kaynak eksiklikleri ile gerçeği yansıtmayan yemek tarifleri somut örnekler teşkil etmektedir.
 
Bir günlüğüne aşçı ceketi giymekle, birkaç televizyon programına çıkmakla profesyonel mutfak uzmanı olunmaz! Mutfak; ateşi, sabrı, bilgiyi, kültürü ve emeği ister. Liyakat ister. Merak ediyoruz: İlgili merciler bu sözde şefleri hangi bilimsel, mesleki ve etik kriterlere göre seçiyor? Yoksa seçimler sadece görünürlük, sosyal medya etkileşimi ve magazin değeri üzerinden mi yapılıyor?
 
"Şef Ahmet Özdemir Olarak şunu Belirtmek İsterim"
Bu mutfakta, bu topraklarda ben bir "demirbaşım". Benim görevim; Dünyanın hafızası Anadolu coğrafyasında, süslenmiş gösteriler değil, gerçek bilgi ve tecrübe ile mutfağımızın geçmişteki zenginliğini kaynak alarak geleceğine yol çizmeye çalışmaktır. Bugün yurtdışında restoranlar kuruyorsam, otel mutfaklarının başlangıç aşamasından menü planlamasına kadar sorumluluğunu alıyorsam, bu sadece bilgimle değil, bu mesleğe olan adanmışlığımla ilgilidir.
 
"Gerçek Şefler, Gerçek Değerleri İle, Gerçek Mirasın Taşıyıcısıdır"
Üzülerek belirtmek isterimki günümüzde konu ile ilgili kimin elinde bir mikrofon varsa cehaletin sesi geliyor. Türk mutfağı bir geçici popülarite meselesi değil, derin bir medeniyetin sofrasıdır. Bu mutfağın şanı; ekran önünde oynanan gösterilerde değil, taş fırınların başında yoğrulan hamurda, sabah ezanıyla ocağa düşen ateşte, yılların emeğiyle kaleme alınmış reçetelerde saklıdır.
 
"Sevgili meslektaşlarım, şeflik ünvanı bir lakap değil;"
bilgiyle, sorumlulukla, tevazu ve ahlakla taşınması gereken bir kimliktir. Sahte alkışlara, basın şovlarına, kopyalanmış başarı hikâyelerine değil, özgünlüğe ve yerli ruha ihtiyacımız var. Çünkü Türk mutfağı; özünü kaybetmeden, çağdaş dünyada var olmanın en sağlam yolunu kendi kültüründen alır.
 
Bugün bir tercih noktasındayız, üzerimizde oynanan toplum mühendisliklerini artık "devlet eliyle" yapıyorlar farkındamısınız? Gastronomide Cumhur başkanlığını, turizm bakanlığını ve kültür tanıtma vakıflarını dahi avuçlarının içine alan bu "tekelci gruplar" ve gastronomi dernekleri bakalım daha ülke mutfağımızın yozlaşması adına neler yapacaklar. Nede olsa yabancı gıda markalarının finans desteği ile şu anda bir sıkıntıları yok. Sevgilli meslektaşlarım ya tarihî mutfağımızın zenginliğini yozlaştıran sahte ışıltılara kanacağız ya da asaletini bilen, köklerine sadık ve geleceğe vizyon katan gerçek Türk mutfağı şefleri olarak birlikte yol yürüyeceğiz. Gerçek ustalar, bu mutfağın emaneti sizlerin elindedir. 
 
Unutmayın: Şeflik bir sanattır ama her sanatçı ustalıkla doğmaz. Emek veren, araştıran, öğreten, üreten her şef, bu mutfağın gerçek sesi ve geleceğidir.
 
Son Söz
Gerçek bir mutfak geleceği istiyorsak, Türk Mutfağı Tanıtımlarında popüler sıfatların gölgesinden çıkıp, mutfak tarihini bilen, meslek ahlakını taşıyan ve öğrendiklerini öğretmeyi görev sayan şeflere yönelmeliyiz. Mutfakta kopyacılıkla, yabancı özentileri ile, kendi kökünden habersiz popülerlik sevdası ile bir yere varamayız. Ancak bilgimiz, tecrübe ve öğretme irademizle dünyada hak ettiğimiz yeri alabiliriz.
 
Saygı ve meslek sevgisiyle,
Şef Ahmet ÖZDEMİR
Uluslararası Restoran Danışmanı Ve Mutfak Danışmanı
Osmanlı Ve Türk Mutfağı Dünya Gönül Elçisi
* www.hasascibasiahmetozdemir.com
* www.gastronomyconsultation.com
* www.topuzkebab.com
 
 
* Gerçek bir Türk mutfağı şefi nasıl olmalıdır?
* Popülerlik mi, bilgi mi? Türk mutfağında hangisi daha değerli?
* Türk mutfağının tanıtımında neden gerçek uzmanlar öne çıkmıyor?
* Osmanlı ve Selçuklu mutfağını bilen kaç şef var?
* Medyada parlatılan şefler gerçekten ne kadar yetkin?
* Popüler şefler Türk mutfağının gelişimine zarar veriyor mu?
* Türkiye’de gastronomi alanında bilgi ve tecrübe nasıl ölçülür?
* Devlet kurumları Türk mutfağını tanıtırken hangi kriterleri kullanıyor?
* Gerçek gastronomi ustaları neden görünür değil?
* Türk mutfağında bilgiye dayalı kariyer nasıl inşa edilir?
* Şef Ahmet Özdemir'in Türk mutfağındaki rolü nedir?
* Türk mutfağında sahte şeflerden nasıl ayırt edilir?
* Türkiye’de gastronomi eğitimi neden uygulamalı olmaktan uzak?
* Genç şef adayları örnek alacak gerçek mutfak ustalarını nasıl bulur?
* Popüler şeflerin kitapları gerçekten onların mı yazdığı?
* Basında şişirilen mutfak figürleri Türk mutfağını nasıl etkiliyor?
* Şef Ahmet Özdemir neden “mutfağın demirbaşı” olarak görülüyor?
* Türk mutfağının dünyadaki imajı neden çarpıtılıyor?
* Türk gastronomisinde liyakat sistemi neden oturmuyor?
* Zanaatkâr bir şef olmak için hangi özellikler gereklidir?
 
 
“Mutfakta Popülerlik Değil, Bilgelik Kazandırır”
“Gerçek Şefler Gölgede Kalmamalı: Türk Mutfağına Sahip Çık!”
“Yalancı Işıltılardan Hakiki Zanaatkârlığa: Mutfakta Gerçeği Aramak”
“Türk Mutfağında Bilginin Sesi Susturulamaz”
“Mutfakta Şöhretle Değil, Emekle Yükselinir”
“Gerçek Ustaların Mutfağı: Gösteri Değil, Gelenek!”
“Sözde Şeflerin Gölgesinde Kalan Gerçekler”
“Türk Mutfağı Ciddiyet İster: Şaklabanlıkla Değil, Zanaatla Yol Alınır”
“Köklü Mirasın Yüzeysel Temsilcileri Olmayın!”
“Türk Mutfağı Sahte Alkışlara Değil, Liyakate Muhtaç”
“Şef Ceketi Herkese Olmaz: Bilgiyle Giyilir, Emekle Taşınır”
“Gastronomide Gerçek Liderlik: Bilgiden Gelen Güç”
“Yüzyıllık Mutfağı 5 Dakikalık Şöhretlere Teslim Etmeyin!”
“Gastronomi Sahnesinde Zamanı Gelenler: Bilgisi Olanlar”
“Türk Mutfağı Şöhretle Değil, Şuurla Tanıtılır”
“Mutfakta Sahte Kahramanlara Değil, Gerçek Emeğe Yer Açın”
“Bilgisiz Ellerde Kültür Erozyonudur: Mutfağa Saygı Şart!”
“Zanaatkâr Olmadan Şef Olunmaz: Mutfakta Rol Değil Ruh Gerekir”
“Popülerliğin Maskesi Düşmeli: Gerçek Şefler Konuşmalı”
“Yemekle Gösteri Değil, Kültür Yapılır: Mutfakta Samimiyet Zamanı”
 
 
 
 
"TÜRK Mutfağında" Gerçek Zanaatkarlara Yer Açılmalı
Türk mutfağı, Osmanlı mutfağı, gerçek şefler, zanaatkâr aşçılar, popüler şef eleştirisi, gastronomi uzmanlığı, aşçılıkta bilgi ve tecrübe, Şef Ahmet Özdemir, restoran danışmanlığı, mutfak kültürü, sahte şefler, mutfakta liyakat, uluslararası şef deneyimi, Türk mutfağı yozlaşması, aşçılıkta ustalık kriterleri, mutfak eğitim sistemi, gastronomi sahteciliği, mutfak medya algısı, mutfakta popülerlik sorunu, Türkiye'de gastronomi geleceği.


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler