Fransız Şef Franck Bruwier ‘den Büyük İtiraf: Türk Mutfağının Zenginliği Emsalsizdir!
Fransız şef Franck Bruwier, “Türk mutfağı çok zengin, fakat zaman içerisinde kaybolmuş olarak görüyorum. Eski tarifleri okuyan, yazan ve doğru olarak aktaran bir grup olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden kaybolmaya yüz tutmuş çok fazla yemek var” dedi.
İstinye Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nde 1 yıldır baş şef olarak eğitim veren ünlü Fransız şef Franck Bruwier, mutlak eğitiminin önemi, Türk Mutfağının bugünü, geleceği ve şeflerin kalitesinin artması için yapılması gerekenler üzerine açıklamalar yaptı.
4 yıldır Türkiye’de yaşadığını belirten Bruwier, “İstinye Üniversitesi’nde yürütülen Gastronomi ve Aşçılık eğitimine destek vermek için buradayım. Umuyorum ki bu eğitim kalitesi ile Türkiye’nin en iyi şefleri buradan yetişecek, şu anda bunun için çalışıyoruz. Bu mesleğe gönül vermiş, çok kibar, nazik ve çalışkan öğrencilerle birlikte olmak beni mutlu ediyor. Geleceğin iyi şeflerinin buradan çıkacağının farkındalar, 1 yıldır güzel başarılar elde ettik” diye konuştu.
Şefler malzemelerin yüzde 20'sini kullanıyor
Yemek tariflerinin kaybolmaması için şeflere büyük görevler düştüğünü aktaran Franck Bruwier, şöyle açıklamada bulundu:
“Türk mutfağı çok zengin fakat zaman içerisinde kaybolmuş olarak görüyorum. Eski tarifleri okuyan, yazan ve doğru olarak aktaran insanlar arttırılmalı. Kaybolmaya yüz tutmuş çok fazla yemek var. Araştırdığım kadarıyla Türk Mutfağında çok iyi malzemeler var. Bu malzemelerden çok güzel yemekler yapılabilir.
Eminim ki yapıldı ama bunların kaybolmaması gerekiyor. Kültür olmadan bu reçeteler oluşmazdı. Şeflerin şu anda malzemelerin yüzde 20’sini kullandıklarını düşünüyorum. Tariflerin kaybolmaması için özellikle malzemeleri iyi araştırıp, bulup kullanmalarını tavsiye ediyorum. Türk Mutfağı ile ilgili çalışırken ben de bunu yapıyorum.”
Türk yemeklerini seviyor
Türkiye’nin çok doğal bir yemek kültürü olduğunu söyleyen Fransız Şef Bruwier, “Türk yemeklerini genel olarak çok seviyorum. Türkiye’de çok fazla taze sebze bulmak mümkün, bu benim için önemli. Servis için açılan çatal, tabak ve değişik malzemeler ilgimi çekiyor. Türkiye’nin çok doğal bir yemek kültürü var. Mangal kültürünü çok seviyorum. Her şey yemeğin doğasını bozmadan ortaya çıkıyor” dedi.
Bruwier, “Türkler, dünyada kebap ve mangalıyla biliniyor bunu değiştirmemiz mümkün değil.
Ama halkın kendisi sadece bunu tüketmez o mutfakta birçok yemek var. Türk Mutfağı’nın dünyada tanıtılmasında geri kalındığını düşünüyorum. Bu sadece şeflerin görevi olmamalı, devletin de bu görevi üstleniyor olması lazım. Kaliteyi artırmak için şefler restoranın sahibi olmalıdır. Diğer türlü restoranın şefi başka, sahibi başka olursa bazı şeyleri kontrol etmek mümkün değil” diye konuştu.
Ramazana özel yemek önerisi
İftarda hafif yemek gerektiğini belirten Bruwier, “Ramazan ayında uzun saatler aç kalınıyor. Hem iyi hem zor, bu zorluğu aşmak için iftarda biraz hafif yemek gerekiyor. Özellikle yumurta, nohutla zenginleştirilmiş çorbaları içmelerini öneriyorum. Çok fazla ekmek ve eti birden yemek vücuda inanılmaz bir baskı yapıyor. Daha hafif ve besleyici yemeklerle iftar yapmalarını öneriyorum” dedi.