Edirne Mutfağı Ve Edirne Yemek Kültürü...
Makedonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk’tan gelen muhacir ve göçmenlerin yanı sıra Ermeni, Roman, Gagavuz, Tatar, Yahudi gibi birçok halk topluluğu bu coğrafyada yüzyıllarca beraber yaşamış, komşuluk etmiş ve çok zengin bir mutfak kültürü kazandırmıştır bu topraklara. Edirne, geniş ve bereketli topraklara sahip olmasının avantajını tarımda olduğu gibi hayvancılıkta da görmektedir. Bu da yine Edirne mutfağının çeşitliliğine yansımıştır. Bölgede en çok koyun, kıl keçisi, sığır ve manda yetiştirilir.
Peynirciliğin önemli olduğu şehirde meşhur Edirne peyniri, koyun sütünden elde edilir.
Saray mutfağına en özel lezzetlerini armağan etmiş bir şehirdir Edirne. İlk yazılı yemek kitabımız olarak bilinen ‘Melceü’t-Tabbahin’ içerisindeki tariflerin kaleme alındığı Edirne’de, Saray-ı Cedîd-i Âmire’nin mutfak yapısı olarak bilinen Matbah-ı Amire’yi gördüğünüzde Osmanlının mutfak kültürüne verdiği önemi tekrar hatırlıyorsunuz.
Edirne denince akla ilk gelen yemeklerden yumuşacık ve damakları şenlendiren tava ciğeri olsa da Edirne mutfağı hem sebze yemekleri hem de et yemekleriyle ön plana çıkar. Edirne mutfağının en özel et yemeklerinden mutancana, Osmanlı mutfağının özel reçetesi olan, 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı saray mutfağında saray ziyafetlerinde sunulan bir yemektir. Ceviz içi ve yörenin meşhur beyaz peyniriyle hazırlanan hassa böreği Osmanlı saray mutfağında, padişah ve özel misafirler için hazırlanan sofraların önemli yemeklerinden biridir.
Orijinali yaban ördeği ile yapılan, şimdilerde ise tavuk eti ile hazırlanan, alışılmışın çok dışında özel bir lezzet kandilli mantısı. Rumeli mutfağından saray mutfağına kadar giren, iç pilavın kuzu gömleğe sarılmasıyla elde edilen ciğer sarması özel lezzetlerdendir. Edirne, yörede üretilen bademleri ile de meşhurdur. Yöre mutfağında badem üzerine azımsanmayacak bir mutfak kültürü oluşturulmuştur.
Bademli Edirne kurabiyesi (Kavala kurabiyesi olarak bilinir), Badem ezmesi, Bademli Edirne baklavası gibi pek çok tarifte rastlıyoruz. Osmanlı saray mutfağında da Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Şehzade Beyazıt ve Şehzade Cihangir’in sünnet merasimi için Edirne Sarayı’nda düzenlenen ziyafette badem çorbası, bademin başrolde yer aldığı nefis bir tatlı olan levzine ve kavun dolması menünün en lezzetli tatlarıydı.
Yani Edirne’nin mutfağı ve yemekleri, hikayeleriyle âdeta saklı bir cennet.
Osmanlıdan miras kalan zirva, patlıcan, maydanoz, domates, sarımsak sivri biberle hazırlanan mamzana, peynir helvası, elbasan tava, taratorlu patlıcan, ekşili köfte, soğanlı yumurta, taze soğanlı kapama, yaprak kebabı, hünkâr beğendi, dilber dudağı, akıtma, sepet hurması, gerdan tatlısı, süt böreği, kaymak böreği, bulgurlu kol böreği, bohça böreği, vişneli ekmek, zerde, aşure, nişasta helvası, patlıcan reçeli, patlıcan turşusu, sütlü turşu...