Afyon’un meydan sofrası
Sahrap Soysal
“Soframızın adı meydan, kuranlara selam olsun, Mercimek ile bükmeyi, dürenlere selam olsun, Ağzı açık hamuraşı, kaymak, güllaç, elebaşı, Sofraya bir de arabaşı, sürenlere selam olsun, Kedi külümbe, höşmerim, keşkek, daha var mı derim, Misafir aldı payını, getirin maden suyunu.”
İbrahim Alimoğlu, şair ve işadamı. Geleneksel
Yemek kültürüne ve mutfağına aşık bir Afyonlu. Fuar ve festivallerden
Gastro Afyon 3. Uluslararası Turizm ve
Lezzet Festivali’nin açılış töreninde okuduğu bu şiire, hepimiz kalpten alkışlarla karşılık verdik.
Afyon’a bu kez Isparta Havalimanı’ndan karayolu ile gittim. Etrafı seyretmeyi, ağaçları, tarlaları, yetişen ürünleri keşfetmeyi çok severim. Ne zaman ki Afyon il sınırına girdik, yol üstünde meşhur Afyon patates çuvallarını gördüm.
Leblebiciler, lokumcular, sucuk, dürüm ve sucuk dönerciler yan yana sıralanmıştı.
Gastro Afyon, çok geniş bir alanda kurulan çadırları, stantları, etkinlik ve yarışma alanlarıyla çok başarılı bir festivaldi.
Afyon’un ilçelerinin yöresel ve
coğrafi işaretli ürünlerini, yemeklerini tanıttıkları çadırlar ise en çok ilgimi çekenler oldu. Bu çadırlarda aynı zamanda kadın kooperatiflerinin el emeği, göz nuru ürünleri de sergileniyordu.
Hocalar İlçesi’nin standında sergilediği darı hamursuzu, salt hamursuz, leblebili baklava, tuzlu höşmerim, guru aş, dağ eriği turşusu ve banban aşı da dedikleri cıbıl topalak yemek kültürümüzün zenginliğini anımsattı.
12 Saatte Katmer Yaptılar...
Kıl çadır içindeki alanda neredeyse 12 saat kesintisiz haşhaşlı katmer yapıp satan kadınlarımızın yüzleri hep gülüyordu.
Onlarla uzun uzun sohbet ettim. Sakal çarpan, alaca aş, kaçamak, düğülü köfte, ak hamur ve eyşili gabak yemeklerinin de çok lezzetli olduğunu anlattılar.
Afyon’un Avrupa’ya çalışmaya giden gurbetçi aileleriyle ünlü Emirdağ İlçesi ise güveciyle ön plana çıkıyor. Elbette ki bu güvecin sırrı, Afyon’un çok lezzetli eti, toprak kapta, odun fırınında uzunca pişirilmesi.
Türkmen tarhanası olarak da anılan göçeli Emirdağ tarhanası, yumurtalı pide, dolgulu köfte gibi pek çok lezzetlerini de tatma şansını yakaladım.
Bolvadin İlçesi’nin çadırında sergilediği yemekler bir düğün şöleni gibi hazırlanmıştı.
Çullama köfte, patlıcan ve biber kurusu dolması, kaymaklı baklava, patlıcanlı ocak bükmesi, pöç tavası, nişasta helvası, arabaşı çorbası, furma baklavası ve kaymaklı höşmerim tadına bakabildiğim muhteşem lezzetler oldu.
Afyon’dan ayrılmadan önce, bir türlü gitme fırsatı bulamadığım Aşçı Bacaksız’a uğradım. 1840’tan beri varlığını sürdüren ve 1938’den beri aynı dükkanda 4. nesille hizmet veren bu markanın daha uzun yıllar devam etmesini dilerim.
Sahibi Kadir ve ailesiyle tanışmak beni çok mutlu etti. Yediğim en muhteşem kaymaklı ekmek kadayıfının damağıma yapışan lezzetiyle yola devam ettim.
Kaynak: Hürriyet