Türk Mutfağı Şefleri İle Gastro Turizm Ve Yöresel Gastronomi Kültürü
45’incisi kutlanan “Turizm Haftası” etkinliklerini düzenlediği 3 çevrimiçi programla kutlayan Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi, “Yöresel Gastronomi Kültürü” başlıklı ikinci etkinliğini çevrimiçi olarak gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Eray Polat’ın üstlendiği program üniversitenin Youtube hesabı üzerinden de canlı olarak yayımlandı.
Programın açılış konuşmasını Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fazıl Kaya gerçekleştirdi.
Kaya konuşmasında, “Turizm haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlediğimiz etkinliklerin ikincisi olan ‘Yöresel Gastronomi Kültürü’ başlıklı programda aramızda bulunan Bilinen
Türk mutfağı şeflerinden ve yemek yazarı Sahrap Soysal ve
aşçılık kurumlarından Türkiye Aşçılar Federasyonu (
TAFED) başkanı Zeki Açıköz’ü aramızda görmekten mutluluk duyduk.
Bu güzel etkinliği de bizlerle buluşturan Turizm Fakültemizin Gastronomi ve Mutfak Sanatları başkanlığı ve değerli hocalarımız Dr. Öğr. Üyesi Eray Polat, Dr. Öğr. Üyesi Murat Ödemiş ve Öğr. Gör. Rıfat Pir’e çok teşekkür ediyorum. Bilindiği üzere Turizm haftasının yurt genelinde toplumun tüm kesimine turizme olan duyarlılığı, farkındalığı ve bu yöndeki bilinci artırmak amacıyla oldukça katkı sağladığını düşünüyoruz.
Bu kapsamda da Turizm Fakültesi olarak da her sene çeşitli faaliyetlerle bu katkıya ortak oluyoruz. Çevrim içi olarak düzenlediğimiz bu etkinlikte de katılımcı olarak aramızda bulunan alanında uzman konuklarımızın deneyimlerini aktaracağı bu programın keyifli olacağına inanıyorum. Şimdiden katılan ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum” sözlerine yer verdi.
Programın açılış konuşmasının ardından kendisine yöneltilen soruyla sunumuna başlayan Zeki Açıköz;
Türkiye’nin 7 bölgesinin olduğunu ve her bölgenin de kendine özgü bir kültürü olduğunu dile getirerek, “Hep söylediğim bir şey var, insanoğlu var olduğu sürece yaşayabilmek için yemiştir. Karadeniz’in iklimi, insanı, havası ve suyu ne varsa insanoğlu bunu yemeğe çevirmeye çalışmış. Dolayısıyla da Karadeniz’de buna özgü bir yemek kültürü oluşmuş.
Ama işte bu Karadeniz yemek kültürü nerelerde, ne kadar tanıtılmış ona bakmak lazım. Bizim çabamız ‘Yaşasın Anadolu’ derken, Türk mutfağının tanıtılması için daha çok insana, ihtiyacımız var.
Dolayısıyla da Sahrap Soysal hanımefendiye yapmış olduğu bu katkılardan dolayı Türk Mutfağı adına kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum. Gençlerimize önerim kendilerine yatırım yapmalarıdır. En azından bir yabancı dil bilmeleri artık bir zorunluluk haline geldi.
Sizi sizden başka hiç kimse en iyi şekilde tanıtamaz. Parayla on tane tercüman tutsanız, sizin konuşmanız sizin kendinizi ifade ettiğiniz gibi hiç kimse ifade edemez. Bunun için öğrenciler de kendilerine ciddi şekilde yatırım yapsınlar ve öncelikle de dil öğrensinler” dedi.
Turizm sektörünün gelişimi ve ilerlemesi hakkında da
gastronomi haberlerinde önemli görüşler belirten Açıköz, sohbet eşliğinde devam eden çevrim içi etkinlikte, 2023 Türkiye Turizm Stratejisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Günümüzde Gastronomi turizminin geleceğinin olduğunu dile getiren Gümüşhaneli yemek yazarı Sahrap Soysal ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Tüm dünyada olduğu gibi bizde de turizm ile gastronomiyi birleştirmekten başka çaremiz yok. Bugün tüm dünya yeme içmeyle turizmi birleştirdi. Artık ‘gastro turizm’ diye çok önemli bir kavram oluştu.
Bizim ülkemizde ve özellikle de Gümüşhane’de çok iyi otellerin olması ve mutlaka yemek yenileceği yeni
restoran projelerinin olması lazım. Biz ‘Hürriyet ile Keşfet’ projesi kapsamında bütün Türkiye’yi dolaşıyorduk. Bana ‘Tek yemek yazarı sensin, bizi memleketine götürsene’ dediler.
Çünkü Gaziantep’e gittik
gastronomi haritamızda şahane oteller, yeme-içme, Şanlıurfa’ya gidiyorsunuz tarih, kültür ve yeme-içme, Diyarbakır öyle, Mardin öyle. Gümüşhanemizde de bunların artması lazım. Yerli ya da yabancı turistin geldiğinde doğa güzelliklerini, tarihi yerlerini göreceği; ama mutlaka yemek yiyeceği yerlerin olması lazım.
Gençlerimize buradan tavsiyem; çalışmaları, mesleğini severek yapmaları, disiplinli olmaları, vazgeçmemeleri, sabretmeleri ve yaptıkları işe tutkuyla bağlanmalarıdır. Bir Gümüşhane deyimiyle önünüz hep mor sümbüllü bağ olsun.”
Katılımcılardan ve öğrencilerden gelen soruları cevaplayan konuk konuşmacılar sektörel deneyimlerini ve geldikleri aşamaları izleyenlere anlattı.
Düzenlenen etkinliğe katkıda bulunan katılımcılara teşekkürlerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise şu açıklamalarda bulundu: “Gastronomi sadece yiyecek, içecek ve mutfak konularıyla sınırlı değildir. Ekoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih, psikoloji, coğrafya ve kimya gibi birçok bilim dalıyla ve hatta estetik ve sanat alanıyla ilgilidir.
Ülkemiz; doğası, kültürü ve tarihi açısından çok ayrıcalıklı bir konumdadır. Zengin bir uygarlık tarihiyle birlikte bunlardan beslenen zengin bir mutfak kültürüne de sahibiz. Bu potansiyelimiz turizmin henüz yeni tanımlanan; fakat en az diğer alanlar kadar önem arz eden
gastronomi turizmi açısından ülkemizi avantajlı kılmaktadır.
Tabi tüm bu özellikler tek başına yeterli olmuyor. Yoğun bir şekilde tanıtım faaliyetleri ve altyapı çalışmalarına da ihtiyaç duyulmaktadır. Gümüşhane Üniversitesi olarak Turizm Fakültesi bünyesinde yer alan bölümlerden Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümümüze 2020-2021 Eğitim-Öğretim Güz Dönemi itibariyle öğrencilerimizi almaya başlamıştık.
Öğrencilerimiz aldıkları bilgi ve tecrübelerle mezun olduklarında ülkemizin kültür elçisi olarak yeni deneyimler, yenilikler ve değişimlerin içinde rol alacaklardır.
Turizm etkinlikleri çerçevesinde 3 bölüm halinde düzenlenen programların ikincisi olan ‘Yöresel Gastronomi Kültürü’ adlı programa konuk olan Türkiye Aşçılar Federasyonu başkanı Sayın Zeki Açıköz’e ve Gümüşhaneli hemşerimiz Hürriyet Gazetesi Yemek Yazarı Sayın Sahrap Soysal’a teşekkür ediyorum.
Konuk katılımcılarımızın çevrim içi programda sundukları sektörel tecrübe ve bilgilerinden hareketle öğrencilerimizin gastronomi kültürünü geliştirmek ve yaymak gibi önemli bir görevi üstleneceklerine inanıyorum.” dedi.