Nevzine Tatlısı Tarifi (8-10 Kişilik) “Şef Emre Öztop”
* 100 Gr Tereyağı,
* 1 Çorba Kaşığı Toz Şeker,
* 5 Su Bardağı Un,
* 1 Çorba Kaşığı İrmik,
* 2 Çorba Kaşığı Tahin,
* 1 Çorba Kaşığı Yoğurt,
* 150 Gr Ceviz İçi,
* 100 Gr Antep Fıstığı,
* 1 Çorba Kaşığı Toz Şeker,
* 1 Yumurta,
* Dörtte Bir Çay Bardağı Su.
Nevzine Tatlısı Şerbet İçin Malzemeler:
* 1 Su Bardağı Su,
* 1 Su Bardağı Toz Şeker,
* Çeyrek Limon,
* Yarım Çay Bardağı Üzüm Pekmezi,
* 1 Adet Çubuk Tarçın
Nevzine Tatlısı Yapılış Tarifi
Ceviz hariç bütün malzemeleri geniş bir kabın içerisine alıp yoğuralım.
Elde ettiğimiz hamuru 20 dakika dinlendirelim.
Uygun bir fırın tepsisine 1 cm kalınlığında açalım.
Üzerine yarım yumurta beyazı sürüp cevizlerimizi ve Antep fıstıklarımızı serpiştirelim.
İsteğimize göre dilimleyelim ve önceden 170 derecede ısıtılmış fırına atıp 35 dakika pişirelim.
Şurup malzemelerini küçük bir tencerede kaynatıp en son pekmezi ilave edelim.
Şurubumuzu fırından çıkan tatlımıza döküp soğutalım.
Tahin ve dilerseniz 1 kaşık dondurmayla servis edelim.
Osmanlı Tatlı Kültürü
Çok zengin bir kültüre sahip olan Osmanlı’nın mutfağı da aynı derecede zengindi. Bugün dünyanın en büyük mutfakları arasında yer alan Osmanlı Mutfağı’nın olmazsa olmazlarından biri de Osmanlı tatlılarıdır. Lezzetiyle yüz yıllardır ağzımızı tatlandıran Osmanlı tatlıları hala sofralarımızdaki yerini korumaktadır.
Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım
Atalarımızın “tatlı”nın insan ilişkilerindeki olumlu etkilerini keşfetmesi İslamiyet’i kabul etmelerinden ve Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra olmuş. Kurutulmuş meyvelerin, pestillerin kendi doğal tatları, bunlarla hazırlanan hoşaflar, bal ve pekmezle yapılan helvalar başlangıçta yeterliymiş. Ama Arap ülkeleri fethedilince oralarda yedikleri şuruplu hamur tatlıları çok hoşlarına gitmiş. 16. yüzyılda Mısır’ın fethinden sonra şeker kamışının kolay bulunur hale gelmesi, şekerli yiyeceklerin tüketimini de yaygınlaştırmış. Daha sonra Balkanlar'dan gelen meyve şekerlemeciliği, Ortadoğu kaynaklı baklava ve benzeri tatlıların yanında saray ve konak mutfaklarında ortaya çıkan vezirparmağı, dilberdudağı, saray lokması, revani gibi şuruplu hamur tatlıları Osmanlı Mutfağı'nın vazgeçilmez yiyecekleri olmuşlar.
Tatlılar ve Şerbetler
Osmanlı Mutfağı’nda et ve pilav kadar önemli olup, tatlısız bir Osmanlı sofrası düşünülemezdi. Sıradan günlük yemeklerde bile mutlaka bir tatlı yenilir, ziyafetlerde -özellikle ramazanda- sofralar helva, kadayıf, verde, aşure, muhallebi, sütlaç, pelte, elmasiye, reçel, hoşaf, şerbet gibi çeşitli tatlılarla donatılırdı. Osmanlı Mutfağı'nda yapılan yemekler büyük bir topluluğu doyurmak için yapıldığından büyük kazanlarda pişirilirdi. Mutfak birçok bölümden oluşurdu ve sarayda tatlılar ve reçeller, mutfağın Helvahane bölümünde ve onun bir yan birimi olan Reçelhane’de pişirilirdi.

Baklava Alayı
Şerbetli tatlılar arasında Osmanlı’da en büyük rağbeti gören ise kuşkusuz baklavaydı. Halk arasında çok sevilen baklavanın ünü Osmanlı Sarayı’na kadar uzanmaktadır. Baklava; bayram, düğün ve özel kutlama sofralarında mutlaka yer almıştır. Hatta baklava yapımı o kadar ciddiye alınmış ki, 17. yüzyıl sonlarında Saray’da “baklava alayı” bile kurulmuştur. Osmanlı Sarayı’nda baklavanın önemi, konaklardaki gibi sadece zenginlik ve ince zevk alâmeti sayılmasından değil, aynı zamanda devlet törelerine girmiş olmasındandır. 17. yüzyılın sonlarında – 18. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış olan baklava alayı geleneği, bunun en belirgin örneğidir. Bu gelenek kapsamında, Ramazan ayının ortasında, padişahın askere iltifatı olarak, saraydan Yeniçeri Ocağı’na baklava giderdi. Halk için de bir gelenek haline gelen "Baklava Alayı" Ramazan ayının önemli motiflerinden biriydi.