Kestane Çorbası Osmanlı saray mutfağında padişah sofralarına, saray ağalarına ve önemli ziyafetlerde yemek menüsünün başında yer almıştır. İlerleyen zamanlarda ise Osmanlı ve Türk Mutfağı, Geleneksel Türk Mutfağı, Yöresel Yemekler, Yöresel Mutfaklar da çorba tarifleri içerisinde de kendi yerini almıştır.
Kestane Çorbası Tarifi
Kestane Çorbası Kullanılan Malzemeler
* 1 Kg Kestane
* 30 G Tereyağı
* 1 Soğan
* 1 Litre Tavuk Suyu
* 1 Diş Sarımsak
* Taze Kekik
* Yarım Çay Kaşığı Tarçın
Kestane Çorbası Yapılış Tarifi
Kestanelerin kabuğunu bıçağın ucuyla iç kabuk görünecek şekilde çizerek közde pişirin.
Kabuklarını dikkatlice soyun.
5-6 kestaneyi ayırıp kalanları küçük parçalar şeklinde kesin.
Tencereye tereyağını alıp eritin. Soğanı kıyın ve tereyağında kavurun.
Küçük kestiğiniz kestaneleri ekleyip kavurmaya devam edin.
Kıyılmış sarımsağı ilave edin. 2 dakika daha pişirin.
Tavuk suyunu ekleyin. 20 dakika pişirin.
Çorbayı blender’la ezerek pürüzsüz bir kıvama gelmesini sağlayın.
Yarım çay kaşığı tarçını ekleyip karıştırın.
Bütün kestane içleri ve nane yapraklarıyla süsleyip servis yapın.
Türk Aşçı Haberleri "Alternatif Tarif";
Mevcut yazılı nefis tarif ile “bağlantısı olmayan” alternatif lezzet zengini ikinci bir videolu tarif seçeneğini 'de sizlere sunmak istedik. Yapmış olduğumuz bir araştırmada bu “nefis Çorba tarifini” ve uygulamasını uygun bulduğumuz “Kestane Çorbası” ile ilgili alternatif video sunumundan ‘da faydalanabilirsiniz. Videodaki meslektaşımıza teşekkür eder, mutfağımız adına çalışmalarında başarılar dileriz.
Türk Aşçı Haberleri Olarak;
Sizler için hazırlamış olduğumuz bu nefis ve lezzetli yemek tarifini denediğinizde sayfanın en altında bulunan yorumlar düşüncelerinizi yazarak bizimle paylaşmanızı ümit ederiz…
Evliya Çelebinin Ve Yabancı Seyyahların Kayıtlarında Osmanlıda Saray Mutfağında “Kestane” Hakkında Bazı Dipnotlar;
Seyahatname' de yüzlerce yemek ve yiyeceğin adı geçtiği halde bunlara konulan malzemeler veya pişirme tekniği belirtilenler çok değildir. En detaylı tarif, Trabzon' da yapılan hamsi pilakisi içindir. Bu tarif, olduğu gibi bir yemek kitabına konulabilir [11 53]. Bursa'nın kirde kebabı, ikiye bölünen kestaneleri etle birlikte şişte pişirilerek ve kebab yağı sürülerek hazırlanıyor [il 23], Beypazarı'nda yapılan kavun zerdesine tarçın ve karanfil konuluyordu [II 243].
Osmanlı toplumunun mizah anlayışı, özellikle birinci ciltte anlatılan esnaf alayı gösterilerinde ortaya çıkıyor. Bu gösteriler arasında seyircileri güldürme amacını taşıyan oyunlar ve canlandırmalar varmış:
Yemişçiler, pestilden ve iplere dizilmiş kestaneden oluşan hilatlar giyip, ellerinde nar, limon, turunç ve elmadan tesbihler taşımışlar. Ayrıca manavların meyve taşıyan gemilere hücum etmelerini canlandırmışlar: " ... her biri birer sele ve sepet meyvelere yapışup biri dahı tagalluben alırım diyü gemiler içre bir hay huy gavga ve feryad ve ana ve ata ve avratlarına cerbü şırinler basup meyve alırken birbirlerinin başların yarup kanları akarak Alay Köşki dibinden böyle ubur ider." [I 263-4].
Dernschwam, Türklerin meyveyi çok sevdiğini, çok yenildiğini kaydeder ve şöyle der:
“Türkler çok meyve yiyorlar. En çok sevdikleri şeylerden biri de her çeşit meyve. Hatta meyve ham iken dahi yemeye başlıyorlar. İstanbul’un etrafı baştan aşağı üzüm bağı. Sonbaharda bol bol üzüm yiyorlar”.
Yine Dernschwam, İstanbul’da iyi elma bulmanın zor olduğunu, ancak “selenken” denilen bir cins elmanın görünüşünün kaba saba, renginin yeşil olmasına rağmen tadının güzel olduğunu, Edirne’de bu meyveden çok bulunduğunu belirtir. Türkiye’de her cins kiraz bulunmaktadır ama iri kirazların turfandası çok pahalıdır. İstanbul’da nar ve incir yetişmektedir. Kestanenin merkezi Bursa’dır; başka yerlerden gelen kestaneler küçüktür. Dernschwam devam eder:
Bursa’da elma, armut, ceviz, zeytin, kestane, portakal ve iri taneli kocaman narlar, Mudanya’da incir, üzüm, şeftali, kayısı, Şam eriği, nar, limon, portakal, Gelibolu’da limon, portakal, nar, üzüm, kavun, karpuz, Karamürsel’de armut, şeftali, ceviz üretimi yapılmaktadır. Bandırma’da da güzel meyveler bulunmaktadır.
Kestanenin Faydaları Nelerdir?
Kış aylarının dumanı tüten sıcak atıştırmalığı kestanenin pek çok faydası bulunuyor. Daha çok tatlılarda kullanılan ama aslında çorbası bile yapılan kestane pek çok hastalığa karşı şifalı bir yemiştir. Peki kestanenin faydaları nelerdir? İşte besin değerinden, iyi geldiği rahatsızlıklara ve vücudunuza sağladığı katkılara kadar kestane balının ve kestanenin faydaları...
Havalar soğumaya başlayınca kestaneciler sokaklardaki yerlerini alır, pazar tezgahlarına kestaneler yığılır. Ülkemizde çok sevilen kestane genellikle kebap yapılarak yenir. Eskiden sobada veya sacda yaptığımız kestaneyi artık fırında yapıyoruz. Peki kestanenin faydaları nelerdir biliyor musunuz?
Tatlılara kattığımız, dondurmasını yaptığımız, pilava kattığımız hatta çorbası bile yapılan kestane, kayıngillerden kestane ağacının tohumudur. Kestane kelimesinin kökeni tam olarak bilinmemekle beraber Eski Yunan’da bir şehir olan Kastania’dan geldiği öne sürülmektedir.
Kalorisinin düşük olması nedeniyle de tercih edilen bir yemiş olan kestanenin ve kestane balının pek çok faydası bulunuyor.
Kestanenin Besin Değeri Nedir?
Taze kestanede nişasta ile çeşitli şekerler ile birlikte lif, düşük oranda yağ, çeşitli minareller, B1, B2 ve C vitaminleri yer almaktadır. 100 gr kestane içinin besin değeri şu şekildedir:
Kalori ( kcal) : 160
Karbonhidrat (g) : 34
Şeker (g) : 9,6
Protein (g) : 3,2
Yağ (g) : 1,8
Sodyum (mg) : 9
Potasyum (mg) : 395
Tabii şu unutulmamaktadır ki bu besin değerleri kestanenin cinsine göre değişmektedir. Ayrıca kestanenin haşlanması veya kızartılması da besin değerlerinin değişmesine yol açmaktadır. Örneğin kestane haşlandığı zaman nem oranı yükseldiği için toplam enerji miktarı (kalori) %25 azalmaktadır. Ayrıca potasyum ve sodyum miktarları da düşmektedir. Kavrulduğunda ise şeker oranı %25 artmakta ve buna bağlı olarak kalorisi yükselmektedir.
Kestane içerdiği mineraller, vitaminler ve besleyici maddeler ile pek çok şeye fayda sağlar. Kestane, beyin hastalıklarına, felç ve sinir sistemi rahatsızlıklarına, nezleye, kemiklerin güçlenmesine, romatizmaya, damar sertliğine, hazmı kolaylaştırmaya, kabızlığı geçirmeye ve cinsel performansa faydalıdır.
Peki bunca faydayı nasıl sağlamaktadır? Kestanede yer alan folik asitler, kırmızı kan hücreleri ve DNA sentezi için önemli bileşenlerdir.
Mineral açısından zengin olan kestane bir demir, magnezyum, kalsiyum, fosfor ve çinko kaynağıdır. Barındırdığı magnezyum ve fosfor mineralleri kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur.
Kestanede bolca potasyum bulunur. Potasyum vücudumuzun sağlığı için önemli bir maddedir. Ayrıca barındırdığı antioksidanlar vücudun arınmasına yardımcı olur.
Kestanedeki manganez minerali de kan pıhtılaşması ve bağ dokusu üretimine katkı sağlar.
Kestanenin Sindirim Sistemine Faydaları
Yüksek miktarda lif (3 avuçluk kestanede 4 gram lif bulunur.) barındıran kestane sindirim sisteminin düzenlemeye yardımcı olur. Kestanedeki lifler kolestrolün düşürülmesine, kan şekeri nin sabitlenmesinde faydalıdır. Lif alımı tokluk hissiyatı vermesinden dolayı da kilo vermek isteyenlere yardımcı olur.
Bu lifler ayrıca dışkıların vücuttan çabuk atılmasını da sağlar ki kabızlık ve benzeri sorunları çözmenize yardımcı olur.
Kestanenin Enerjisi
Günlük enerji miktarınızı artırmak için karbonhidrata ihtiyaç duyanlar için kestane etkili bir besindir. Fındık ve badem gibi gıdalar karbonhidrat bakımından zayıf oldukları için genellikle daha çok diyette olanlarca tercih edilmektedir.

Kestanenin Sinir Sistemine Ve Beyne Faydaları
Barındırdığı B vitamini yağda çözülmekte ve kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar, RBC) çoğalmasına yardımcı olur. Kestanenin içinde bol bulunan B vitamlerinden filotin, tiamin ve ribovlavin beyin beyin fonksiyonları için faydalıdır. 3 avuç kadar kestane günlük B vitamini ihtiyacını karşılar ki kestane cevizden sonra beyin için en faydalı besinlerden biridir.
Linoleik asit gibi temel yağ asitleri içeren yağlar bebeklerin sinir sisteminin gelişmesine de katkı sağlar. Hamilelik sırasında kestane de tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Antioksiden olarak Kestane
Kestanenin barındırdığı mineraller antioksidan görevi görür ve serbest radikalleri ortadan kaldırır. Serbest radikaller hücrelere, proteinlere ve DNA’ya zarar verir. Kanser, damar tıkanıklığı, alzheime ve parkinson gibi ciddi hastalıklarla ilişkilidir.
Kestanenin Kemiklere Faydası
Bakır minerali kırmızı kan hücrelerinin artmasını, bağışıklık sisteminin ve kemiklerin güçlenmesini sağlar. Bir bakır olan kestaneyi kızarmış olarak kurutulmuş erikle tüketerek bakır alımınızı artırabilirsiniz.
Cinsel Gücü Artırır
Pek çok mineral barındıran ve kırmızı kan hücrelerini artıran kestanenin cinsel güce de olumlu etki ettiği belirtilmektedir. Nitekim bu konuda kestane balı da tavsiye edilmektedir.
Kestane Balının Faydaları
Kestanenin kendisi kadar arıların kestane çiçeğinden yaptığı balın da pek çok faydası vardır. Koyu kahve renginde olan kestane balı özellikle antisptik özelliği ile bilinir. Kestane gibi kestane balı da bağışıklık ve sinir sistemine, cinse gücü artırmada, çeşitli enfeksiyonların ve iltihapların iyileştirmede, hafızayı güçlendirmede, iştahı açmada faydalıdır.
Astıma, sedef hastalığına, akciğer hastalıklarına, baş dönmesine; bel, baş , göğüs, karın, adale ağrılarına; ağız yaralarına, bademcik iltihabına, cilt lekelerine faydalıdır.
Yani kestane balı gerek tüketilerek gerekse de cilde sürülerek vücudunuza pek çok fayda sağlar. Fruktoz açısından zengin olan kestane balı yüksek bir enerji deposudur. Antibakteriyel etkisi sayesinde sivilcelere iyi gelir. Kestanenin kendisi gibi antioksiden etkisi ile artrit hastalıklara karşı da etkilidir. Soğuk algınlığı, nezle gibi hastalıklara iyi gelen kestane balı öksürüklerin azalmasına yardımcı olur.
Kestanenin Fazla Tüketilmesi
Tabii tüm besinler gibi çok faydalı diye kestane tüketimini abartmamak gerekir. Özellikle kavrulduğunda şeker oranı yükselen kestaneden fazlaca tüketmek kalori ve şeker alımınızı yükseltir ve istenmeyen rahatsızlıklara yol açabilir.