Amasya Şıngır Kebabı Yöresel Mutfaklarımızdan Amasya ve çevresine ait Geleneksel Türk mutfağındaki Kebablarimizdan Öncelikli olanlardandır. Zaman zaman Osmanlı saray mutfağının da özel programlardaki menüleri arasında yerini almıştır. Geleneksel olarak günümüzde basta Amasya ve çevresinde olmak üzere bir çok bölgemizde de ilgili özel restoranlarda ve ahalide ise halen geleneksel adetleri yasatan aileler tarafından halen yapılmaktadır.
Amasya Şıngır Kebabı Tarifi - Amasya
Şıngır Kebabı Tarifi "Amasya" Kullanılan Malzemeler :
* 1.5 Kg. Kuzu Kuşbaşı
* 1 Kg. İnce Palıcan
* 1/2 Gr. Yeşil Sivri Biber (Tatlı)
* Tuz-Karabiber
Amasya Şıngır Kebabı Tarifi Hazırlanışı:
Patlıcanlar alacalı soyulur. Halka şeklinde doğranır.
20 dakika tuzlu suda bekletilir.
Et tuzlanır. Bir patlıcan bir et olmak üzere şıngır şişlerine dizilir.
Odun ateşi küllenene kadar beklenir ve şıngır aleti üzerine yerleştirilir.
Şıngırın çarkı elle çevrilerek pişirilir.
Yeşil biberler ateşte közlenir, pişen kebabın üzerine konularak Tepoşlu (Bir nevi kapaklı bakır sahan) da 15 dakika demlendirilir.
Sıcak olarak servis yapılır.
Amasya Mutfağı "Ayşe Dinçer"
Amasya şehzadeler şehridir. II. Murat ve Yavuz Sultan Selim burada doğmuş, Fatih Sultan Mehmet ise Amasya'da Sancak Beyliği yapmıştır.
Aslında çok yazım birikti. Gezip gördüğüm, sizlere kültürünü, yeme içme alışkanlıklarını aktarmak istediğim birçok kent ve ülke var. Terzi söküğünü dikemez misali her sayımız dolu dolu oluyor benim yazılarıma yer kalmıyor. Ama bu defa kararlıyım. En son gezdiğim ve hayran kaldığım bir bölge ve şehirlerden bahsedeceğim.
Amasya, Samsun, Sinop şehirlerini kapsayan gezimde farkına vardım. Biz İstanbul'da oturanlar Anadolu hakkında çok yanılıyoruz. Asıl yaşam, gelenek, kültür Anadolu'da. İstanbul sadece bir yansıma. Taşı toprağı altın deyip bir umutla yola koyulan ancak umduğunu yanlış yerde arayanların şehri.
Gerçek İstanbullu da araya kaynadı artık. Anadolu’da herkese ekmek var. Çalışmak isteyene asıl Anadolu’nun taşı toprağı altın. Gezip gördüğüm, insanlarının çalışkanlığına ve güler yüzlülüğüne hayran kaldığım bu şehirler gelişmişler, modernleşmişler. Mağazalar, lokantalar, AVM'ler...
Bedesten esnafından, zanaatkarlarından fabrikalara, bireysel girişimcilerden kadın girişimcilere ciddi faaliyetler var. Aslında bu yöreye pek dikkat etmeyiz. Amasya'nın bir elma'sını biliriz bir de bizim yaşımızdakiler coğrafya dersinden Amasya şeker fabrikasını bilir. Yeni öğrendim, Amasya'nın kirazı da meşhurmuş bir zamanlar. Buralarda doğanları anneleri
Amasya'nın al kirazı
Dibinde kaldı birazı
Annesinin gül beyazı
Ninni yavrum ninni
diye uyuturmuş. Ferhat burada dağları delmiş ama Şirin'e kavuşamamış. Harşena dağlarında hâlâ feryatları duyulur, Yeşilırmak boyunca sesleri yankılanırmış...
Amasya şehzadeler şehridir. II. Murat ve Yavuz Sultan Selim burada doğmuş, Fatih Sultan Mehmet ise Amasya'da Sancak Beyliği yapmıştır. Uzun yıllar Osmanlı'ya vezirlik yapmış Köprülüzadeler Vezirköprü'den çıkmıştır.
Merzifon'un ise 7500 yıllık tarihi var. Yine coğrafya dersinden bir kırıntı: Gümüşhacıköy'de bölgenin gümüş madenleri varmış. Gittim, bedestenini, tarihi kilise-camisini gezdim ama gümüş madeni? İşte o madenler yok. Bir rivayete göre yönetilemediğinden 19. yüzyılda kapatılmış.