Etli Pancar (Karalahana) Sarması Tarifi
Etli Pancar (Karalahana) Sarması' nin Malzemesi :
* 3 demet pancar (kara lahana)
* ½ kg. dana kıyma
* ½ kilo kaburga et
* 1 yemek kaşığı tereyağ
* 4 adet kuru soğan
* 1su bardağı pirinç
* 1 fincan sıvıyağ
* yarım demet maydanoz
* 2 yemek kaşığı biber salçası
* 2 çay kaşığı tuz, karabiber.
Etli Pancar (Karalahana) Sarması' nin Yapılış Tarifi
Pancar saplarından ayrılır, kaynar suda hafif diri kalacak şekilde haşlanır ve soğuk suya alınıp süzülür.
Ayrı bir kapta kıyma ince kıyılmış soğan, yıkanmış pirinç, maydanoz, salça, tuz ve karabiber ve biraz su ilave edilip yoğrulur.
Pancarın damarlı tarafı içe gelecek şekilde düz tabağa yayılır, hazırlanan iç arasına koyulur 2-3 cm eninde küçük sarılır.
Tencereye düzgün şekilde dizilir, aralarına kuşbaşı kemikli et yerleştirilir.
Kalan salça sıcak suda ezilir, sarmanın üzerine ilave edilir.
Dağılmaması için sarmanın üzerine tabak kapatılır. Kaynamaya bırakılır, üzerine tereyağı ve sıvı yağ ilave edilir.
Suyu çekerse sıcak su ilave edilerek pişirilir.
Pişme suyu yarı yarıya kalması gerekir.
Türk Aşçı Haberleri İlgili Tarif İçin Alternatif Tavsiye;
Sizler için İnternet üzerinde yapmış olduğumuz bir araştırmada takipçilerimize layık bulduğumuz Osmanlı Saray Mutfağı ve Türk Mutfağında Nefis
Dolma Ve Sarma Tariflerinden Olan
“Etli Pancar (Karalahana) Sarması Tarifi” ile ilgili alternatif bir videonun sunumundan da
faydalanabilirsiniz.
Türk Aşçı Haberleri Olarak;
Türk aşçı haberleri olarak sizler için hazırlamış olduğumuz bu nefis ve lezzetli yemek tariflerini denediğinizde sayfanın en altında bulunan yorumlar düşüncelerinizi yazarak bizimle paylaşırsanız seviniriz.
Geleneksel Türk Mutfağı, Osmanlı ve Türk Mutfağı ve Yöresel Mutfaklarda Dolma ve Sarmaların Yeri ve Önemi
İçi pirinç, bulgur, et, fındık, fıstık ve baharatla doldurulmuş sebze ve meyvenin, Türkçe adı dolma, Farçası dolmeh, Rumcası dolmathes, Arapçası Mıhşıdır.. Sözcüğün Türkçe olması dolma kültürünün, Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar Osmanlı İmparatorluğu ile yayıldığı izlenimini veriyor. Buna bir kanıt olarak Anadolu’da ve Girit’te yapılan arkeolojik kazılarda “dolma oyacakları” bulunmuştur.
Erken dönem Yunan ve Pers yazılı kaynaklarında “sarılmış asma yaprakları”na dair kayıtlar olduğu bilinmektedir. Dolmalar, adları dolayısıyla Türk yemeği olduklarını düşündürürler. Anadolu’nun yerli halklarının mutfaklarında da dolma tariflerine rastlanmaktadır. Bu da bu yemek kategorisinin çok daha geniş bir kültür alanına ait olduğunu göstermektedir. Etnik kökenleri ne olursa olsun dolmalar en görkemli durumlarını Osmanlı döneminde kazanmışlardır. Hatta dolmaların o günden bu yana pek fazla gelişme göstermedikleri de söylenebilir.
Osmanlı yemek kitaplarında sınıflandırma mantığına uygun olarak, burada da hemen her çeşit ana malzemenin bulunduğu göze çarpmaktadır. Balık dolması, midye dolması balık ve deniz ürünlerinin; piliç dolması kümes hayvanlarının; bumbar ve şirden dolması sakatatın; diğerleri ise sebzelerin ana malzeme olduğu çeşitlerdir. Söz konusu geleneğin bir başka izini de sade ve zeytinyağlı yemeklerin ayrılmamasında görmekteyiz.
Oysa günümüzde, Batı etkisiyle olsa gerek yemekleri daha çok ana malzemelerine göre sınıflandırma alışkanlığını edinmiş bulunuyoruz. Bu arada soğuk ve sıcak yemek ayrımlarından yola çıkılarak özellikle sade yağlı ve zeytinyağlı yemekler ayrı bir kategori içinde yer almaktadır. Osmanlı döneminin yemek kitaplarında “mülebbes dolma” olarak geçen sade etli dolma tarifi, günümüzdeki etli dolma tarifine çok benzer. Tariflerde sebze olarak patlıcandan söz edilmekle birlikte diğer benzeri sebzelerin de kullanıldığına rastlanmaktadır.