Uruş Kapaması Tarifi (Ankara/Beypazarı)

Uruş Kapaması Tarifi (Ankara/Beypazarı)

Osmanlıda Et tüketimi yoğun olarak kuzu ve koyun eti tüketimine dayanmaktadır. Bu et genelde kebap biçiminde döner veya köfte olarak tüketilmektedi..

Uruş Kapaması Tarifi (Ankara/Beypazarı)  
Uruş Kapaması Tarifinin Malzemesi: 
 
*  Pirinç, 
*  kuzu eti, 
*  yağ,
*  tuz, 
*  karabiber. 
 
Nefis Anadolu Mutfağından nefis yemek tariflerimizden harika bir çeşit olan Uruş Kapaması Tarifinin Yapılışı: 
 
Yemeği yaparken önce etler yağda kavrulur.
Daha sonra kavrulan etler küpe konulur.
Büyük tavalara yerleştirilir.
Yeteri kadar suyla kaynamaya bırakılır.
Et küpe konulurken tavada bir iki tane et bırakılır. 
 
Bundaki amaç etin pişip pişmediğini anlamaktır.
Su kaynadıktan sonra pirinç, tuz ilave edilir.
Pişirilmeye bırakılır.
Küpten buhar çıktığında da küpün deliği hamur ile kapatılır ki et suyuyla pirinç birbirine karışsın. 
 
Türk Aşçı Haberleri Olarak İnternet üzerinde yapmış olduğumuz bir araştırmada sizlere layık bulduğumuz “Uruş Kapaması Tarifi” ile ilgili alternatif bir videonun sunumundan da faydalanabilirsiniz. 
 
 
Uruş köyünün çeltik tarlalarıyla dolu olması ve arazisinin verimli olması bu yemeğin ortaya çıkmasında önemli bir etki sağlamıştır. Yemek genellikle hayır yemeği olarak bilinmektedir. Cuma namazı sonrası hayır sahibi tarafından köylülere duyurularak ikram edilirdi. 
 
Yemek, daha çok sünneti olan, oğlu askere giden ya da askerden gelenlere, nişanı olanlar tarafından verilirdi. Yemeğin ikramı kadar sunumu da önemlidir. Köyde ilk zamanlar yemek yenileceği zaman herkesin kaşığı yanında olurdu. Kaşığını getirmeyenler ise sadece pilava bakmakla yetinirdi. 
 
Yemek küpün içinde pişmektedir. Küpün içindeki etlerin etrafa da- ğılmamasına, pilavın ortasında kalmasına dikkat edilir. İkram edilirken ise çorba ve pilavla birlikte kompostoların da verilmesi önemlidir. Yemek sözlü kültürde de hayat bulmuştur. 
 
Kapama aşı mısın?
Manici başı mısın?
Sana bir mani göndersem
Aşı yerken okur musun.
 
Kapama piştiği yerde
Pişip yendiği yerde
Güzel çirkin aranmaz
Gönül düştüğü yerde...
 
Not;
Türk Aşçı Haberleri olarak sizler için hazırlamış olduğumuz bu tarifi denediğinizde yorumlar bölümünde düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.
 
KEBAB TARİFLERİOsmanlı döneminde devletin en çok üzerinde durduğu konulardan biri, İstanbul'un et ihtiyacının temini ve etin devletin belirlediği fiyatın üzerinde satılmamasıydı. Osmanlı yönetimi halkın mağdur olmaması için yiyecek maddelerini pazara gelene kadar bütün aşamalarda denetim altında tutardı. Hiç kimse malını devletin belirlediği fiyatın üzerinde satamazdı. Günümüzde kırmızı et sektöründe yaşadığımız sorunlar tarihe bir kez daha bakmamızı gerektiriyor.
 
Osmanlıda Et üretimi
Türklerin tarihin en eski zamanlarından itibaren yaşadıkları göçebe kültüründen dolayı hayvancılık başlıca uğraşları, et ise en önemli besin kaynakları olmuştur. Osmanlıda Et tüketimi yoğun olarak kuzu ve koyun eti tüketimine dayanmaktadır.  Bu et genelde kebap biçiminde döner veya köfte olarak tüketilmektedir. 
 
Sığır ve dana eti tüketimi hemen hemen hiç göze çarpmamaktadır. Sığır ve dana etine pek fazla rağbet edilmemesi,  halkın yemek kültürü   (zira sığır eti koyun ve kuzu etine göre daha sert ve pişmesi daha zordur)  yanında sığırın özellikle kırsal hayatta tarımda kullanımı ve süt üretiminde kullanılmasına dayandırılabilir. Sığır eti doğrudan tüketilmemekte ve özellikle pastırma gibi et ürünlerinin yapımında kullanılmaktadır. Keçi eti ise dağlık yörelerde tüketilmekle birlikte, özelikle İstanbul’da hemen hemen hiç tüketilmemekteydi.   
 
Sığır eti tüketimi yerine koyun ve kuzu tüketiminin bir diğer nedeni de muhtemelen yüzlerce yıldır göçebe veya yarı göçebe yaşayan Türklerin sürekli koyun yetiştirmeye dayanan tüketim alışkanlıklarıdır. Göçebe hayatının vazgeçilmez üretim biçimi olan koyun yetiştiriciliği bu tercih ve alışkanlıkta önemli bir neden olsa gerektir.
 
Koyun için toplama merkezleri öncelikle Balkanlar'dı. Sonra Orta Anadolu ve nihayet Toroslar'dan Türkmen koyunları getirilirdi. Kayseri ve Sivas civarında büyük sürülerin sürekli barındıkları ağıllar bulunurdu.  Selçuklularda hayvan ticareti ile uğraşan meslek sahibine “cellab” adı verilirdi. 
 
Cellablar, hayvanları kasaplar için toplu olarak kesilmek üzere salhaneye getirirlerdi.  Salhanede hayvan kesim yapan kişilere sellah denildiği ve bunların kasap olduğu anlaşılmaktadır.
 
BALIK YEMEKLERİSelçuklu döneminde kasapların dükkân sahibi olduğu da bilinmektedir. Kasaplar Konya, Kırşehir, Sivas, Kayseri’de şehir dışında kurdukları Kasaplar Çarşısı’nda toplu olarak çalışıyorlardı. Şehir dışında kurulmuş olan salhane ve Kasaplar Çarşısı’nın yanında; kesilmiş hayvanların derilerini işleyen debbağların çalıştığı debbağistan veya tabakhane de yer almaktaydı. 
 
Osmanlılar için ise Rumeli coğrafyası ekonomik anlamda, et ihtiyacı için canlı hayvan temin etme yanında aynı zamanda önemli bir gıda maddesi olan buğdayın da ambarı durumunda idi. Özelde Balkanlarda genelde ise, tüm Akdeniz coğrafyasında tahıl üretimi ile hayvancılık beraber yürütülmüştür. Anadolu ve Rumeli’de yerleşik düzende tarımla uğraşan köylüler yanında yarı yerleşik veya göçebe halde hayvancılıkla uğraşan ve mevsim hareketlerine bağlı olarak hayvanlarına yaylak ve kışlak arayan göçebe guruplar da vardı.
 
Göçleri sırasında etrafa zarar vermemeleri ve ekili araziyi talan etmemeleri için devlet, göçebelerin göç güzergâhlarında tedbirler alıp bu gurupların güven içinde ve etrafa zarar vermeden üretimlerine devam etmeleri için çeşitli önlemler alırdı. Rumeli bölgesi Anadolu’ya göre çevre ve iklim şartları itibariyle hayvan yetiştirmeye daha uygun görünmektedir.


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler