Otelciliğin Lokomotifi...
Otelcilikte her bir departman şüphesiz önemlidir. Oteli satmak, misafirleri iyi bir şekilde karşılamak, ağırlamak, iyi bir uyku konforu sağlamak, eğlendirmek, yedirmek, içirmek, memnuniyetlerini kontrol etmek çok büyük önem arz eder.
Çünkü misafirlerin devamlılığını sağlamak dolayısıyla istihdamı arttırmak buna bağlıdır.
Bu yüzden her bir departmanın performansı çok önem arz ederken öyle bir departman vardır ki o departmanda işler yolunda gitmiyorsa işletmenin başı dertte demektir.
O da FB (Food & Beverage) yani yiyecek içecek departmanıdır. Misafirlerin diğer bölümlerle ilgili yaşadığı problemler bir şekilde çözülür ve misafirin memnun ayrılması sağlanabilir.
Ancak FB departmanında bir sorun varsa onu hemen bir çırpıda halledemezsiniz. Bu departmanın başlı başına ele alınması, sorunun kaynağının belirlenip bunun üzerinde bir strateji belirleyerek ve zamana yayarak çözülmesi gerekir.
Her milletin hatta her bir bireyin farklı damak tadı vardır. O yüzden futbol misali herkesin rahatlıkla yorum yapabileceği, beklentilerin sınırının olmadığı bir bölümdür FB.
Şefler kendilerine sağlanan imkânlar çerçevesinde mutfakta bir sanat eseri ortaya çıkarmaya ve servisteki arkadaşlar ise bu eseri aynı zarafetle misafirlere ulaştırmaya çalışırlar.
Bunu sağlayan tesisleri mercek altında incelediğinizde diğer departmanların FB sorunu yaşayan otellere kıyasla daha fazla gayret sarf etmek zorunda kaldıklarına şahit olacaksınızdır.
Çünkü çıtayı belirleyen yiyecek içecek kalitesidir ve çıta ne kadar yüksekse gayret de o kadar fazla olur.
Yiyecek içecek hizmetleriyle sorunları olan işletme yetkilileri için diğer bölümlerdeki sorunlar teferruat olarak kalır. Bir işletmenin yiyecek içecek kalitesinde problem yoksa o işletme de diğer departmanlar hiç olmadığı kadar göz önündedir.
Orada teknik bir aksaklık, yanlış verilen oda, transferde yaşanan tatsızlık, kuru temizlemenin yanlış gitmesi, çevre temizliği gibi bireysel müdahalelerle anında düzeltilebilecek sorunlar daha fazla konuşulmaya başlanır.
İşte bu yüzdendir ki FB departmanı otelciliğin lokomotifidir! Yani hızı ve rotayı o belirler.
Hal böyle iken departmanlar arası diyaloglar bu hassasiyet üzerine kurulur, kurulmalıdır. Bu hassasiyet üzerine kurulmayan ilişkilerin olduğu işletmelerde FB yalnız başına savaşmaya çalışan bir departman olur ve bu ekibin askerleri bu savaştan yorulur.
Yönetim, mal sahibi, misafir, departman yöneticileri hatta diğer çalışanlar hepsine hizmet veren FB departmanı yorulduğunda ise işletmenin hızı yavaşlar, rotası fazla uzağı gösteremez hale gelir.
Orta ve uzun vade planlamalar yerini kısa vade planlarına yani günü kurtarmaya dönüşür. Bunun neticesinde ise misafir memnuniyeti dolayısıyla devamlılığı azalır. Buna paralel olarak da istihdam azalır. Mutsuzluklar artar.
İşte bu kadar önemlidir yiyecek içecek kalitesi, bu ekipte yer alan ekip üyelerinin motivasyonu, onların hırs yapmaları, upselling yapmaları, misafiri memnun edebilmeleri…
Bu yüzdendir ki üniversitelerde yiyecek içecek bölümünde okuyan öğrenciler staj dönemlerinde şahit oldukları kadarından kendilerine pay çıkarıp ya ön büroya geçmeye çalışırlar ya da sektöre hiç başlamazlar.
Bu kadar çabaya rağmen maddi kazanımda yıllar içerisinde azaldığından cazibesini kaybeder FB.
Hem çalışır hem de tatil yaparım amacındaki çalışanların sektöre ve ülke turizmine olumlu hiçbir katkısı olamaz. FB departmanı özellikle servis kanadında son yıllarda maalesef hep bu profille çalışmak zorunda kalıyor. Bu da orta vadede işletmelere zarar veriyor.
Bakanlığından akademisyenlerine, yöneticilerinden çalışanlarına kadar herkesin ülke turizmindeki başarının büyük kısmının yiyecek içecek kalitesinden geçtiğini idrak edip bu yönde çalışmalarına hız kazandırmaları dileğiyle…