Geleneksel Eski İstanbul Mutfağından Lezzetler...
Atatürk’ün talimatıyla 1935 yılında kapılarını açan ve aslında genç cumhuriyet döneminin modernleşme projelerinden olan Moda Deniz Kulübü, üyelerine birçok hizmet veriyor. Bu hizmetlerin başında ise kulübün geleneksel mutfak çizgisine sadık kalarak kendini yeniliklere adapte eden yeme-içme alanları geliyor.
Çağdaş yaşamın gelişmesi, yatçılık başta olmak üzere deniz sporlarının özendirilmesi amacıyla 86 yıl önce açılan Moda Deniz Kulübü, açılış ilkelerine sadık kalarak üyelerine ve içinde bulunduğu topluma yönelik sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler gerçekleştiriyor. Tüm bu hizmetler planlanırken üye beklenti ve ihtiyaçları da dikkate alınıyor.
Moda Deniz Kulubü’ne üyelik için dernekler mevzuatının gerektirdiği şartlara sahip olmak, sosyal ve ekonomik durumu uygun olmak ve iki üyenin referansı gerekiyor. Tüm şartlar sağlandıktan sonra ise üyenin eşi ve çocukları da kulüpten yararlanabiliyorlar. Denize sıfır yapısıyla çok keyifli bir manzaraya sahip Moda Deniz Kulübü, üyelerine birçok imkan sunuyor.
Bunlardan bazıları fitness center, tenis kortu ve yüzme havuzları gibi spor yapabilme alanları. Bir diğer önemli bölümü ise yeme-içme alanları.
Bünyesinde Teras Restaurant, Veranda Cafe, Deniz Bar, The Club Bar & Restaurant ve Lobby & Lounge olmak üzere beş farklı mekan bulunuyor. Ayrıca farklı organizasyonlara ev sahipliği yaptığı davet mekanları ve balo salonu da hizmet alanları arasında. Tüm alanlarda ise minimal ve esnek bir bakış açısının hakim olduğu dekorasyon kurgusu bulunuyor.
Moda Deniz Kulübü’nün Yönetici Mutfak Şefliği görevini 41 yıldır
Türk mutfağı şeflerinden Feyyaz Doğan sürdürüyor. Kulüp için önemli bir değer olan Doğan, hem çok deneyimli hem de çok bilgili bir isim. Ayrıca çıraklık döneminde 1960’lı yıllar itibariyle kulübün restoranlarını yöneten önemli bir isim Süreyya Homyak ile çalışmış. Doğan, kulübün geleneksel mutfağını koruyan bakış açısıyla yenilikleri de bu kültüre adapte etmeyi başarıyor.
Moda Deniz Kulübü’nün menüsü aslında bazı noktalarda tarihe şahitlik etmemizi sağlayan küçük anekdotlar barındırıyor. Menüde klasikleşen yemekler ağırlıklı olarak Rus mutfağından boeuf stroganoff, tavuk kievski, kuzu karski, piroşki ve çilav gibi lezzetler.
Bunun sebebi ise bir Rus göçmeni olan Serj Homyakof, Atatürk tarafından verilen ismiyle Süreyya Homyak’ın menüye 1960’lı yıllarda bu yemekleri eklemesi. Süreyya Homyak, aynı zamanda 1930’lu yılların Ankara’sında Atatürk’ün talimatıyla başkentin yeme-içme geleneğini kırıp, yeniden kuran Baba Karpiç’in (Karpiç Keçeci) çırağı.
Dolayısıyla hem Moda Deniz Kulübü mutfak kültüründe hem de genel olarak sektörün gelişmesine ön ayak olan değerli bir isim. Menüde ön plana çıkan diğer yiyecekler ise salatalık turşusu, patlıcan salatası, kabak tavası ve gelin telli parfesi olarak sıralanabilir. Tüm menülerde mevsimsellik, yerellik ve tazelik gibi konular ise mutfağın temel prensipleri gereğince hassasiyetle yaklaşılan konular olarak göze çarpıyor.
Moda Deniz Kulübü bünyesinde gastro-kültürel konseptli etkinlikler sıkça yapılıyor. Bu kapsamda tadım etkinlikleri, söyleşiler, yemek-şarap eşleşme deneyim menüleri gibi özel etkinlikler düzenleniyor. Ayrıca haftanın belirli günlerinde canlı müzik programları da üyelerin beğenisini kazanıyor. Bunların yanı sıra resmi bayramlar düzenli bir şekilde çeşitli aktivitelerle kutlanıyor.
Moda Deniz Kulübü, çocuklara ve öğrencilere yönelik sportif etkinliklere de imza atıyor. Kış döneminde de keyifli etkinliklere imza atacak Moda Deniz Kulübü, şu anda kışlık mekanları bahçeleriyle bütünleşen daha ferah alanlar haline getireceği proje üzerinde çalışıyor.