“KKTC Batı Bölgesi Turizm Vizyonu Günleri” başladı
Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Batı bölgesinin turizm potansiyelleri, turizm yatırımları ile bu konuda yapılabilecek çalışmaların değerlendirildiği “KKTC Batı Bölgesi Turizm Vizyonu Günleri” başladı.
Lefke Avrupa Üniversitesi’nin (LAÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen turizm vizyonu günlerinin ilk gününde Lefke ve bölgesindeki turizm ele alındı.
LAÜ Rauf Raif Denktaş Konferans Salonu’nda yer alan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr.İsmet Esenyel, Bakanlık olarak turizmde atılacak adımlarda tüm paydaşlar ile birlikte hareket ettiklerine vurgu yaparak, ülkemizde turizm potansiyellerinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya da Lefke bölgesinin zengin turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğine dikkati çekerek, cittaslow açısından da avantajlı olan Lefke bölgesindeki güzelliklerin korunarak turizme kazandırılmasının gereğine değindi.
ODTÜ KKK adına söz alan Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ali Cevat Taşıran da turizm ve ykseköğretim sektörlerinin Kuzey Kıbrıs’ın milli hasılasına büyük katkı sağladığını kaydederek, Batı bölgesinin geleceği için eko –agro turizm, sağlık ve konferans turizmi alanlarının önemli olduğunu belirtti.
Etkinliğe katılan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da turizm sektöründeki ppotansiyellerin değerlendirilmesi ve sürdürülebilir bir turizm modelinin oluşturulması adına bölge halkı ve ilgili paydaşlarla ortak çalışmalar yapmak için böyle bir organizasyon yaptıklarını vurguladı.
Ataoğlu, amaçlarının küçük ve orta ölçekli turist konaklama tesislerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi ve planlı turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi olduğunu belirterek, gelişmemiş olan bölgelerin gelişmeleriyle ilgili, bölgede yaşayanların istedikleri doğrultuda gerekeni yapmak istediklerini kaydetti. Lefke bölgesine kent müzesi ve turizm ofisi kazandırılması yönünde yaptıkları çalışmalar değinen Ataoğlu kent müzesinin parasının blokesiyle ilgili yazının Maliye Bakanlığı’na yazıldığını söyledi.
Ataoğlu, Lefke’deki doğal güzellikler ve tarihi eserlerin turistlerin ilgisini çektiğine işaret ederek, Cittaslow Lefke’de eko turizm, 3. yaş sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve spor turizmi gibi alternatif turizm modellerinin gelişmesini desteklediklerini kaydetti. Kısa süre sonra Lefke bölgesinde sağlık turizmiyle lgili yatırımların başlayacağını açıklayan Ataoğlu, bölgenin gelişmesiyle ilgili olarak hep beraber çalışmaya hazır olduğunu vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından etkinlikte ilgili sektör temsilcilerinin sunumları yapıldı.
2 gün sürecek etkinlik yarın da 10.00-16.00 saatleri arasında Kıbrıs Sağlık ve Toplum Blimleri Üniversitesi Ömer Gültekin Konferans Salonu’nda yer alacak.
Kıbrıs Mutfak Kültürü
Bir bölgenin kültürü, pek çok etkene bağlı olarak ortaya çıkar. Toplumun yaşam şartları, standartları, yaşam biçimi, dili, dini, ırkı, eğitimi ve hatta yaşanılan bölgenin iklimi, toplumun sahip olduğu kültürü temelden etkileyen unsurlardır. Bu etkileri, kültürün edindiği özellikleri ise en net şekilde mutfak kültüründe görebiliyoruz. Kıbrıs’ın mutfak kültürü, toplumun tarih boyunca etkisi altına girdiği medeniyetler, bölgenin bitki örtüsü ve iklimi gibi sebepler ile şekillenmiştir. Yaşanan hem acı hem tatlı olaylar, mutfakta bir kimya işi gibi şekillenmiş ve bunun bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Bu her toplumda bu şekilde işleyen bir sistemdir ve dolayısıyla tanımak istediğiniz bölgenin önce mutfağını anlamalısınız ve denemelisiniz.
Bu sebeple de Kıbrıs geziniz sırasında mutlaka Kıbrıs’ın geleneksel lezzetlerini tatmalısınız. Her biri farklı bir geçmişin ve farklı bir medeniyetin izini taşıyor olabilir ve her biri farklı bir hikâyeye sahiptir. Eğer şanslıysanız adada size bu hikâyeleri anlatacak biri ile de karşılaşabilirsiniz. Kuzey Kıbrıs’ta bugün denemenizi önereceğimiz lezzet sayısı ise oldukça fazla aslında. Küçük gibi görünen bu bölgenin sahip olduğu kültür zenginliğini de buradan anlayabilirsiniz. Şimdi Kuzey Kıbrıs’a gittiğinizde mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden kısaca bahsedelim. Böylece adada zaman kaybı yaşamadan neleri denemeniz gerektiğiniz bilebilirsiniz ve harika tatilinizi bu muhteşem tatlar ile zenginleştirebilirsiniz.
Adanın en ünlüsü; Şeftali Kebabı!
Herkes merak eder, içerisinde şeftali bulunmayan, şekli de şeftaliye benzemeyen bu yemeğin ismi neden Şeftali Kebabıdır? Aslında basit bir kelime oyununa dayanıyor Şeftali Kebabının hikâyesi. Orijinal ismi Şef Ali Kebabı olan yemek, zamanla söylene söylene Şeftali Kebabı şeklini almıştır. Bu ilginç ismin hikâyesi böylesine bir kelime oyununa dayanıyor. Lezzetine gelecek olursak, koyun ve keçi etinin birlikte kullanıldığı tarif, dolma şeklinde şişte ya da ızgara teli üzerinde hazırlanan nefis bir yemeği ortaya çıkarır. Bu geleneksel yemeğin en iyisini ise Girne’de yiyebilirsiniz ancak ada genelinde pek çok yerde iyi örnekleri ile karşılaşmanız muhtemeldir.
Ceviz Macunu Bir Başka
Kıbrıs lezzetlerinden Ceviz macunu aslında Türkiye’de yapılan ceviz reçeli ile benzerlik gösteriyor. Kıbrıslılar bu lezzete ceviz macunu ismini vermiş. Ayrıca kendilerine has sırları da var elbette ki burada yiyeceğiniz ceviz macununun lezzeti bir başka. Hikâyesi ise şöyle bu tarifin; ceviz macunu adada oldukça eski zamanlardan bu yana bir misafir ikramlığı olarak hazırlanırmış. Yani eve gelen misafire önce bu macundan ikram edilirmiş. Yanında da su! Bu adeta bizim kolonya ve şeker ikramımıza benziyor. Yapımı ise son derece ilginç çünkü yapımında sönmemiş kireç kullanılıyor! Tarife çok takılmadan tadına bakmanız gereken eşsiz bir lezzet olduğunu belirtelim. Yine adanın neredeyse her yerinde ulaşabileceğiniz bir lezzet olmasına karşın, en güzelini Girne’de bulabilirsiniz. Muhtemelen dönüşte bir kavanoz da yanınıza almak isteyeceksiniz.
Molehiya
Yemeğe ismini veren Molehiya bitkisi, adaya özgü bir sebze. Kuzu eti ile birlikte hazırlanan ve bu bitkinin adı ile anılan yemek ise Kıbrıslıların evinden eksik olmayan bir tat. En çok tükettikleri ve en sevdikleri yemeklerden biri olabilir. Etli sebze yemekleri ile aranız iyiyse, Molehiya’yı da sevmeniz muhtemeldir. Yağlı kuzu etinin bu lezzetli bitki ile buluşması adada oldukça ünlü. En güzelini yemek için ise Lefkoşa’ya uğramanız şart. Ancak Lefkoşa dışında da elbette ki deneme fırsatı bulabilirsiniz. Kurutulmuş sebzelerden hazırlanıyor olması sebebi ile her mevsim deneme şansına erişebilirsiniz. Yani yaz ya da kış fark etmeksizin Molehiya’nın tadına bakabilirsiniz.
Mantıyı Andıran Lezzet Pirohu
Aslında Pirohu’un mantıyı andıran yanı tadı değil yapım şeklidir. Mantı benzeri hamur parçalarının içine konan harç özel olarak hazırlanır ve mantıdan çok daha farklıdır. Bohça gibi kapatılan hamur parçaları, yine mantıda olduğu gibi kaynayan suya atılarak haşlanır. Böylece nefis bir tat ortaya çıkar. Sıcakken servis edilmesi ve böylece tüketilmesi çok önemlidir. Yemeğin asıl lezzetini ancak bu şekilde alabilirsiniz. Eğer Kıbrıs’a geldiğinizde Pirohu denemek isterseniz, hemen hemen her yerde Pirohu yapan bir restorana rastlayabilirsiniz. Menülerinde de dikkatinizi çekecektir.
Fırın Kebabı (Kleftiko)
Adanın kebap çeşitleri gerçekten sizi etkileyecektir. Biz de genellikle Güney doğu bölgesini hatırlatan kebap çeşitleri burada farklı tarifler ile sunuluyor ve gerçekten beğenilen kebaplar mevcut. Taş fırında yapıldığında en güzeli olduğu söylenen Fırın Kebabı ise Şeftali Kebabından sonra ilk sırada geliyor. Kemikli kuzu etinin, patates, soğan ve defne yaprağı ile folyoya sarılarak pişirilmesi yani lezzetlerin harmanlanması ile ortaya çıkan Fırın Kebabı, pamuk kıvamında lezzetli bir et anlamına geliyor. Et yemeklerinden özellikle de kebap çeşitlerinden hoşlananların denemeden geçemeyeceği Fırın Kebabı yani Kleftiko hemen hemen her şehrin hazırladığı lezzetlerden biridir. Yani gittiğiniz her noktada nefis Fırın kebabı yapan bir restoran ile karşılaşabilirsiniz.
Hellim Peyniri
Bir yemek türü olmamakla birlikte, Kıbrıs’ın en ünlü lezzetidir Hellim Peyniri. Adeta Kıbrıs denilince ilk akla gelendir hatta. Öyle bir peynir çeşidi ki Hellim, dünya çapında ünü yayılmış özel bir peynirdir. Çeşitli yemeklerin, tatlıların içerisinde kullanıldığı gibi kahvaltıların da vazgeçilmezidir. Kıbrıs’ta kahvaltı yapacaksanız, Hellim peyniri olmadan kahvaltı merasimini sonlandırmanız mümkün değil. Bugün elbette ki Türkiye’de Hellim peyniri satın alabiliyoruz ancak hiç biri Kıbrıs’ta yiyeceğiniz kadar orijinal ve özel bir lezzete sahip değildir. Koyun ve keçi sütünün birlikteliği ile ortaya çıkan peynir, adaya özel teknikler ile hazırlanıp sunuluyor. Fabrikasyon değil de köy yapımı olanları ise ayrı bir lezzetli. Siz de adaya gitmişken, en lezzetli olanını burada deneyebilirsiniz. Böylece eksiksiz bir şekilde tatilinizi tamamlayabilirsiniz.