Zengin Kırmızı Etle Fakir Makarnayla
Türkiye’de en sevilen yemek açık ara kırmızı et. Ancak toplumun en alt kesimi haftada 1.2 kez, 279 gram yiyebiliyor. Zengin kesim, 645 gram et tüketiyor. En düşük gelir grubu, et olmayınca makarnaya ve sebzeye yükleniyor. Kahvaltıda pastırma, sucuk hasreti çekiliyor.
(.......) Toptancı Market, Konda Araştırma ve Danışmanlık’ın üstlendiği saha çalışması ile Türkiye’nin yeme içme değerleri ve alışkanlıklarını araştırdı. 31 ilin merkezi dahil 110 ilçeye bağlı 163 mahalle ve köyünde 2 bin 713 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı.
Araştırmada sorulan “Para derdiniz olmasa buzdolabında her zaman bulunmasını isteyeceğiniz ürün nedir?” sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 62.3’ü et ve et ürünleri ile tavuk cevabını verdi. Etin ardından yüzde 8.8 ile sebze ve meyve gelirken, yüzde 4.1’i balık istediğini söyledi.
Katılımcılara en sevdikleri yemekler sorulduğunda da kırmızı ete olan istek yüzde 10.3 ile ilk sırada yer aldı. Yüzde 10.1 en sevdiği yemeğin dolma ve sarma olduğunu söylerken, yüzde 10.1’i kuru fasulye cevabını verdi. İlk üç sırayı sebze yemekleri, pilav, makarna, kebap ve etli yemekler takip etti.
Dışarda kebap yiyoruz
Kahvaltıda en çok özlenen ancak bulunamayan tatlarda da et ve et ürünleri başı çekti. Pastırma, sucuk, kavurma, tereyağı, bal, köy yumurtası ilk istekler arasında yer aldı. Evde aradığı tadı bulamayıp bir şekilde dışarda yemek yiyenler de tercihini kebap, et yemekleri, dürüm, ızgara, iskender, köfte, lahmacun ve fast food’dan yana kullandı.
En düşük gelir dilimindeki katılımcılar haftada ancak 1.2 kez kırmızı et yiyebildiğini söylerken, 1.7 kez tavuk, 0.6 kez balık, 4 kez sebze, 4.3 kez meyve, 2.8 kez pilav ve 2.3 kez de makarna tükettiklerini belirttiler. En yüksek gelir dilimindeki katılımcılar haftada 2.2 kez kırmızı et yiyebildiğini, 2.1 kez tavuk, 1.2 kez balık, 4 kez sebze, 5.2 kez meyve, 2.6 kez pilav, 2 kez de makarna tükettiklerini söylediler.
Et çeşidimiz tükeniyor
(.......) Toptancı Market olarak Türk Mutfağı’nın değerlerine sahip çıkmak için çalıştıklarını belirten ve yapacakları araştırmaların genişleyerek devam edeceğinin bilgisini veren Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“50-60 yıl önce 32 çeşit
koyun ırkımız vardı bugün gittikçe azalıyor. Yakın bir gelecekte Adana Kebap ve hamburgerde kullanılan et aynı olacak. Bölgelere göre evrimleşerek adapte olmuş hayvan ırklarımız yavaş yavaş yok oluyor. 2012 yılında Coğrafi İşaretli Ürünler projesini hayata geçirirken yerel ürün tedarikçilerini destekleyerek unutulmaya yüz tutmuş ürünleri tekrar gün ışığına çıkarmayı hedeflemiştik. Bugüne kadar, kaybolma tehlikesi yaşayan 60’tan fazla ürüne sahip çıktık.
Birçok (.......) mağazasının raflarında bugün Aydın incirinden Diyarbakır karpuzuna, Taşköprü sarımsağından Finike portakalına kadar 80’in üzerinde coğrafi işaret tesciline sahip ve aday ürün yer alıyor. (.......) Gıda Hareketi ile atık ve kayıp ile kaybettiğimiz ekonomik değere dikkat çekip iş birliğinde olduğumuz restoranlar ile de bu hareketin etkisini artırmaya çalıştık. Bunları gelecek nesiller de Türk Mutfağı’nın tadına varabilsin diye yapıyoruz.”
Aile ile yemek alışkanlık
Araştırmaya göre Türklerin yüzde 87’si kahvaltıyı evde ortalama 08:46 civarında yapıyor. Akşam yemeği saati 18.54. Yüzde 95’i akşam yemeğini, evde, sofraya ailesi ile birlikte oturarak yiyor. Yüzde 42’si aldığı ürünün ambalajını okuyor. Yüzde 67’si her gün yemek pişiriyor buna karşın yüzde 5’lik bir kesim de hiç yemek yapmadığını söylüyor. Dışarıda yemek yeme oranı yüzde 65, kişi başı ortalama harcama 30 TL. Yüzde 39’u şekeri, yüzde 35’i tuzu, yüzde 21’i yağı, yüzde 19’u kızartmayı, yüzde 17’si ekmeği, yüzde 14’ü unu azaltıyor.
(.......)polde doğan ‘keşkek’i unutacak
Nüfusun yüzde 50’sinin (.......)pollerde yaşadığını ancak Türkiye’de henüz (.......)polde doğan kişilerin oranının sadece yüzde 9 olduğunun altını çizen Özerkan, “Türkiye’de yeme içme tarafında asıl değişim (.......)polde doğan neslin büyümesi ile başlayacak. Modern hayat değişimi en çok da Türk Mutfağı’nı etkileyecek, ‘keşkek’ artık modern evde olmayacak ama birinin de ‘keşkek’i yaşatması gerekecek. Biz bu anlamda elimizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.