Dönerin ekmek arasından çıkma zamanı geldi!

Dönerin ekmek arasından çıkma zamanı geldi!

Lübnanlı iş adamı ve şef Walid Kahil, Kuveyt’ten Türkiye’ye gelerek dünyaca ünlü Türk dönerini doğu-batı...

Dönerin ekmek arasından çıkma zamanı geldi!
Lübnanlı iş adamı ve şef Walid Kahil, Kuveyt’ten Türkiye’ye gelerek dünyaca ünlü Türk dönerini doğu-batı sentezi ile yeniden yorumladı. Bu sentezle Türkiye’nin ilk pizza dönerini yapan Kahil, Go-Döner çatısı altında Batı’nın meşhur yiyeceklerini dönerle birleştirerek humuslu döner, döner taco, hardallı döner, hamburger döner gibi yeni tatlar oluşturdu. 
 
Döneri ekmek arasından çıkararak şık tariflerle buluşturma vaktinin geldiğini ifade eden Kahil neden Türkiye’ye yatırım yaptığına şu cevabı verdi: Döner Türklerin ve Arapların ortak lezzetlerinden. Lezzet anlayışından tutun da, müziğe, eğlence anlayışından, kültürel mirasa birbirine o kadar benzer uluslardan bahsediyoruz ki elbette bir yatırım söz konusu olduğunda ülkemizden sonra ilk girişimimiz Türkiye olmalıydı. Türkiye’ye güven konusunda hiçbir zaman korkumuz olmadı. 
 
Türkiye ekonomisi ve kültürü, kendi dinamikleri olan bir pazar. Batılı yatırımcıların başarısız girişimlerine rağmen biz burada büyük başarı potansiyeli görüyoruz. Yatırımlarımızı korkusuzca ve güven temeliyle yapıyoruz.
 
- İstanbul’a geliş hikayenizden bahseder misiniz? 
Lübnanlı bir iş adamı ve şefim. Türkler ve Arapların büyük bir kültürel mirası paylaşmışlığı, ortak tarihleri, bağları var. Lezzet anlayışından tutun da, müziğe, eğlence anlayışından, kültürel mirasa birbirine o kadar benzer uluslardan bahsediyoruz ki elbette bir yatırım söz konusu olduğunda ülkemizden sonra ilk girişimimiz Türkiye olmalıydı, aksini hiçbir zaman düşünmeyiz. 
 
Şirketimizin bağlı olduğu Murabahat grup Türkiye, İngiltere, Almanya, Bosna Hersek, Kuveyt, Suudi Arabistan, Mısır ve Lübnan’da iş yapmakta. Murabahat’ın yiyecek içecek işinde faaliyeti 3 Öğün Catering ile hayat buldu. İşe toplu yemek ile başladık. Sonrasında gıda perakendeciliğine girdik ve Türkiye’de şu an üç markamız var. 
 
- Burada çalışmaya başladıktan sonra Türkiye ve Türkler hakkında neler düşünüyorsunuz? 
Biz aslında biriz. Türk halkı çok yardımsever ve samimi, aynı kültürden geliyoruz manevi değerlerimiz başta olmak üzere birbirimize çok benziyoruz. Düşüncemiz ezelden beri böyleydi, hiç değişmedi. Hatta ticaret yapmaya başladığımızdan bu yana mevcut sempatimiz ve düşüncelerimiz katlanarak arttı. 
 
Ayrıca Türk halkı yeniliklere çok açık. Türkiye’nin her alanda üstlendiği bu yenilikçi misyonu tüm dünyaya örnek oluyor. 
 
Dönere Doğu–Batı Sentezi
- Türk dönerini, dünya lezzetleri ile birleştirmek nereden çıktı? 
Döner Türklerin ve Arapların ortak lezzetlerinden biri. Her iki ulus için de vazgeçilmez. Bence 21’inci yüzyılın en önemli özelliği yenilikçi olmak. Bu düşünceden hareketle bizlere özel, bizlere has bu lezzeti yeni tarif ve reçetelerle artık ekmek arası kültüründen çıkarmak istedim. 
 
Dönerin ekmek arasından çıkma ve şık tariflerle, şık sunumlarla buluşma vakti geldi hatta aslında geçiyordu bile. Geçmişimde de uluslararası otel şefliği olduğu için döneri uzun zamandır farklı formlarda global pazara sunabileceğim reçeteler hazırlamaya yoğunlaştım. Dönere doğu ve batı kültüründen sentezler yapma fikri böyle hayat buldu.
 
- ‘Neden döner’ sorusuna da cevap verdiniz böylece, peki dünyada nasıl bir talep görüyor döner? 
Türklerin ve Arapların çok sevdiği bir lezzet ve haliyle büyük bir coğrafya dönerin lezzetine vakıf. Dünyaya bu lezzetin yayılması ve kabul edilmesi haliyle bizi çok yormadı. 
 
Dünya genelinde döner, klasik lezzeti ve ekonomik olmasından dolayı yüksek talep görüyor. Tüm dünya mutfaklarını irdeleyin et olup da bu kadar ekonomik ve lezzetli olan başka bir alternatif var mı?
 
- Kuveyt’ten İstanbul’a gelirken bu yatırımdan hiç korktunuz mu?
Ana ailemiz Murabahat olarak da, gıda sektöründeki kolumuz 3 Öğün olarak da, Go-Döner ailesi olarak da Türkiye’ye güven konusunda hiç korkumuz olmadı. Türkiye ekonomisi ve kültürü, kendi dinamikleri olan bir pazar. Batılı yatırımcıların başarısız girişimlerine rağmen burada büyük başarı potansiyeli görüyoruz. Yatırımlarımızı korkusuzca ve güvenle yapıyoruz. Hatta 2018’de üç ayrı gıda markasıyla Türkiye’ye yatırımı sürdüreceğiz.
 
- Go-Döner’in hem şefi hem de COO’su olarak bu tempoya nasıl yetişiyorsunuz?  
Food&Tailors şirketinin COO’su olarak şu an beş ayrı konsepti yönetiyorum, geliştirmekte olduğumuz 10’dan fazla konsept var. Aşık olduğunuz işi yapıyorsanız kendinizi çalışıyor saymazsınız, hobinizden para kazanıyor gibi hissedersiniz. Çok sevdiğim bu işi yapmak bana nasip oldu haliyle bu tempoyu yönetebiliyorum.
 
- Go–Döner’in hedef kitlesinde kimler var, her keseye uygun mu? 
Go-Döner’i oluştururken yediden 70’e herkesin keyif alabilmesini ve herkesin kendinden bir şeyler bulabilmesini amaçladık. Amacımız hizmet performansımızı ve lezzeti yüksek tutarken, müşterilerimiz için ekonomiyi hedeflemek oldu. Lezzetlerimizde de genci, yaşlıyı, çocuğu ayırt etmedik. 
 
Dünya genelinde döner yüksek talep görüyor. Tüm dünya mutfaklarını irdeleyin et olup da bu kadar ekonomik ve lezzetli olan başka bir alternatif var mı?
 
Tarifin Ruhu Yoktur! Pişiren O Ruhu Tarife Kazandırır!
- Şef olarak sizi farklı kılan özellikleriniz neler? 
Uluslararası şirketlerde uzun yıllar tecrübe kazandım, vasıflarımdan dolayı yönetici olduktan sonra bile sahadan kopmadım. Yemek pişirme, konsept geliştirme ve insan kaynağı yönetimi en iyi olduğum konular. Unutmamak gerekir standart bir yemek tarifinin ruhu yoktur. Şef o tarife ruh kazandırır.
 
- Menünüzde çocuklar için özel bir şeyler var mı?  
Çocukların vazgeçilmezi hamburger ve pizza değil mi? İşte biz bunları, çocukları düşünerek yaptık. Hamburger ve pizzayı salam, sosis, sucuk gibi içeriğindeki maddelerden dolayı tüketimi sakıncalı olabilen ürünlerden arındırdık. Fast food’u en doğal haline dönüştürdük ve döner ile buluşturduk. Tüm ürünlerimiz sağlıklı olduğu için çocuklarımız rahatlıkla tüketebilir.
 
- Peki özel tatlılar yaptınız mı? 
Tatlılarda özellikle dikkat ettiğim şu oldu, o da hafif olmaları. Çok keyifli ve alışık olmadığınız lezzetlerin pudingleri mevcut. En talep gören lezzet ise Oum Ali! Kökeni Mısır’a dayanan bir tatlı. Hafif sıcak servis edilen sütlü bir tatlı. Güllaç’a benziyor. Ama sadece Ramazan’da değil, 12 ay bulup tüketebileceğiniz bir lezzet. İçeriğindeki yemişler ve tahıllar ayrıca inanılmaz besleyici ve doyurucu. 


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler