Edindiğiniz Kazanımları Paylaşmalıyız...
Şef Ebru Baybara Demir
Hemen her yerde ne zaman çocukların eğitimi ile ilgili bir sohbet başlasa ya ebeveynler ya da gençler hemen konuyu yurt dışına gitmeye getiriyor.
“Bu ülkede hiçbir şey kalmadı!” “Bu ülke bana ne verdi?” lafını duymaya tahammül edemiyorum. Sanki yurtdışına gidince hayatlarındaki her şey bir mucize ile değişecekmiş gibi bahsediyor herkes!
Çocuklarını okutmak için İstanbul'a göç etmiş Mardinli bir ailenin dört çocuğundan biriyim. Babam ailesinin imkanları elvermediği için okuyamamış, hal böyle olunca da hayata erken atılmak zorunda kalmış. Babam, sanat okulu mezunu bir makine teknikeriydi. Annem ise ev hanımı. Hayatları İstanbul'da, çocukları için kurdukları hayalleri gerçekleştirmek için mücadele ile geçmiş.
Annemle babam çocuklarının gelecekleri için her zaman hayal kurdular, bizim de hayal kurmamıza olanak sundular. “Hayatta her zaman bir amacınız olsun.” derdi babam.
Dört kardeş bu ülkenin değerlerine ve dinamiklerine saygı duymayı öğrenerek büyüdük. Bu ülkenin devlet okullarında okuduk. Hepimiz üniversite okuyabilmek için aynı zamanda çalışmak zorunda kaldık. Hiçbirimizin bundan şikâyeti olmadı.
Okulda öğrendiklerimizi iş hayatında deneyime dönüştürerek elimizdeki şartları fırsatlara çevirmeyi başardık. Okullarımız bittiğinde annem ve babam bizim iş bulamayacağımız kaygısını yaşamadılar. Hepimiz kendi seçimlerimizi yaptık. Annem ve babama düşen ise başarılarımızı her zaman alkışlamak oldu.
En büyük ablam Selda, Kanada Toronto'da dünyaca ünlü bir yazılım firmasının satış pazarlama müdürü olarak çalışıyor. Tansel ablam Türkiye'nin önemli grafik sanatçılarından biri. Kendi ajansında kendi işini yapıyor. Erkek kardeşim Atilla, yapay zekâ üzerine dünya çapında önemli işler yapan bir firmanın sahibi. Bense hayallerinin peşinde, kendini ülkenin taşına toprağına adamış bir girişimci olarak ülkeme daha fazla ne katabileceğimin derdindeyim.
Atatürk’ün bir sözü beni çok etkilemişti. “Bu ülkenin geleceği geçmişinin köklerinde saklı! Geçmişi doğru okuyanlar geleceği kuranlar olacaktır.” Bu söz benim hayat felsefem oldu. Bizler geçmişimiz, topraklarımız ve insan kaynağımız ile büyük bir mirasın sahipleriyiz.
Hedefleri ve idealleri olan, aldığı eğitimi bütünün hayrına kullanarak büyüyen ve büyüten, geçmişine ve topraklarına sahip çıkan gençlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var!
Gençlere tavsiyeniz nedir diye çok soruyorlar. Aldığınız eğitimi herkes için avantaja çevirebileceğiniz fırsatlar yaratmanın yollarını arayın diye cevaplarım her zaman.
Eğer Anadolu’nun bir şehrindenseniz, okuduğunuz yerden oraya geri dönün! Geri dönün ki, edindiğiniz kazanımları paylaşabilin, memleketinize değer katmanın yollarını arayın. Yerel kalkınma bizim en önemli hedefimiz olmalı!
Bizim en büyük sermayemiz sahip olduğumuz kültürel mirasımız ve aklımızdır. Bu mirasa sahip bir ülkenin evlatları olarak umutsuz olma lüksümüz yok!
Hepimiz ülkemizin en kıymetlisiyiz. Bu aidiyet duygusu ve akıl, mücadele etmekteki en önemli gücümüz olmalı.