Kuyu Kebabı Sezonu Mart Ayında Başlar ve Kasım Ayında Biter
Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan özellikle çıra ve süt kuzusu kullanıldığından dolayı yöresel lezzet olarak kabul edilen kuyu kebabı sezonu Mart ayının gelmesiyle açıldı.
Geçmişi 200 yıl öncesine dayanan ve padişah yiyeceği olarak bilinen ve Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan kuyu bebabı, Mart ayının gelmesiyle birlikte sezon açılışını yaptı. Özellikle çıra ve süt kuzusu ile birlikte üretim yöntemi ve kuyunun hazırlanış şekli nedeniyle Türkiye’deki diğer kuyu kebaplarından lezzet ve yapılışı farklı olan Kastamonu kuyu kebabı, sezonunu yeni açmasıyla birlikte rağbet görmeye başladı.
Pişirilme tekniği ve süt kuzusunun kullanımı kadar ustalığının da büyük önem taşıdığı Kastamonu kuyu kebabı, damak tadına düşkün olanlar için kilosu bu yıl 200 liradan servis ediliyor.
“Kuyu kebabı sezonumuz Mart ayında başlar, Kasım ayında biter”
Kastamonu kuyu kebabının sezonluk bir tat olduğunu söyleyen kuyu kebabı Ustası Serkan Eren, “Süt kuzu mevsiminde başlar ve kuzu mevsimi bittiği an itibariyle biter. Yani Mart aşının ortaları gibi başlarız, Kasım ayının sonlarına doğru da sonlandırırız.
Burada uzun yıllardır yöresel mutfaklarımızda Kastamonu halkına ve Kastamonu’ya gelen misafirlerimize hizmet vermeye gayret ediyoruz. Yaptığımız işi seviyoruz, işimizi özenle yapmaya gayret ediyoruz. Halkımızda bizleri bu konuda tercih ediyor. Kastamonu’ya dışarıdan gelen misafirlerimize de en güzel şekilde ikram etmek istiyoruz. Bunun içinde yıllardan beri burada hizmet veriyoruz” dedi.
“Kuyu kebabımız coğrafi işaret olarak tescil edilmiştir”
Kastamonu kuyu Kebabının coğrafi işaret ve tescilli yemek olarak tescil edildiğini belirten Serkan Eren, “Süt kuzudan olduğu için kebabı bu şekilde yaklaşık 3 saat boyunca kuyuda pişiriyoruz. Pişince etin lokum gibi ağızda dağılması gerekiyor. Bu şekilde olmayınca kebabında tadı ve lezzeti olmaz. Onun için hem mevsimini hem de özenerek yapmamız gerekiyor. Bu yüzden ülkemizde kuyu kebabı coğrafi işaretli olarak tescillenmiştir.
Kuyu kebabımız günde iki sefer çıkmaktadır. Öğle saat 12.00’de ve akşamda saat 17.00’da çıkar. Yaz mevsimlerinde ve tatil zamanlarında günde 3 defa kebap çıkartıyoruz. Kebabımıza hem yöre halkımızdan hem de şehir dışından gelen misafirlerimiz yoğun talep gösteriyor. Bu yüzden bazen yetişemediğimiz zamanlar oluyor” diye konuştu.
“Kebabımızı, eski usulü göre yapıyoruz, katkı maddesi kullanmıyoruz”
Kastamonu kuyu kebabını eski usulle pişirdiklerini ve hiçbir katkı maddesi kullanmayarak teknolojik aletlerden de faydalanmadıklarını anlatan Eren, “Kuyu kebabımız bizlerin tamamen doğaldır, çıradan yapılmaktadır. Hiçbir şekilde teknolojik bir imkan kullanılmamaktadır. Tamamen ustalığa dayalıdır ve eski usulle halen günümüzde de aynı şekilde yapmaktayız.
Hiçbir şekilde yöresel kebabımızda katkı maddesi yoktur, kuzu deriden nasıl çıktıysa o şekilde kuyuya atarız. Kuzularımız günlük kesilmektedir. Beklemiş etten yapılmaz. Özelliği de budur Kastamonu kuyu kebabının. Onun için isteyen müşterilerimiz veya misafirlerimiz kebabımızdan memnun kalmaktadırlar.
Damak zevkine önem veriyoruz, kuzunun kendisine göre bir aroması vardır. Bu yüzden kuzu seven bir insanların bizim kuyu kebabımızı sevmeme gibi bir düşüncesi olmaz asla. Lezzet bakımından ve pişirilme yönünden kebabımız meşhurdur, hiçbir sorunu yoktur” şeklinde konuştu.
“Biz, severek tüketiyoruz, herkesi de bu lezzetten tatmaya davet ediyoruz”
Kastamonu kuyu kebabını severek tükettiklerini ifade eden Yusuf Yılmaz ise, “Kastamonu’muz Batı Karadeniz Bölgesinin nadide en güzel illerinden bir tanesidir. Yöremizde çok güzel yöresel yemeklerimiz vardır. Bunlardan en güzeli kuyu kebabıdır. Kastamonu’nun yöresel kuyu kebabı dillere destandır. Bütün Türk halkını bu lezzeti tatmaya davet ediyoruz Kastamonu’ya. Yöremizde yetişen kuzulardan yapılır. Yumuşacık, pamuk gibidir eti. Aynı zamanda padişah yiyeceğidir. Tüm Türk halkını bu lezzeti tatmaya bekleriz.”
Kuyu kebabının sezonluk olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: “Mart ayından başlar, Kasım ayında da son bulur. Sabırsızlıkla beklediğimiz sezonda şükürler olsun başladı, koronaya şifa olacağını düşündüğümüz büyük bir lezzettir. Herkesin tatmasını tavsiye ediyoruz. Sezonun açıldığını duyasıya buraya geldik, ailece kebap lezzetini tadacağız inşallah.”
Kastamonu kuyu kebabı, üretim yöntemi ve kuyunun hazırlanma şekli ile diğer kebaplardan ayrılıyor...
Türk Patent Enstitüsü tarafından 2015 yılında coğrafi işaret olarak tescillenen Kastamonu kuyu kebabının yapımında 610 aylık ve ortalama canlı ağırlıkları 2535 kilogram civarında olan, yörede kekik otu vb. aromatik bitkilerle beslenen süt kuzuları kullanılıyor.
Kebabın yapımında kullanılan kuyuların sahip olduğu özel tasarımın ısının dönerek eşit şekilde ve homojen yayılmasını sağlaması ve kebabın tamamen tuğlaların ısısı ile pişmesi, kuyunun ağzının yöreye özgü sarı toprak ile kapatılmasının hava ve ısıyı izole ederek pişme ısısının korunmasını ve etin kurumamasını sağlaması, kuyuların yakılmasında kullanılan çam kökü çırasının sahip olduğu reçinenin kebabın lezzetini artırması ayırt edici özellikleri arasında bulunuyor.
Pişirilme esnasında herhangi bir baharat veya sebze kullanılmayan Kastamonu kuyu kebabı, aslında üretim yöntemi ve kuyunun hazırlanma şekli ile diğer kebaplardan ayrılıyor.