Kırk Yıllık Hatrın Sahibi "Türk Kahvesi"
Şef Mehmet Kudat
Türk Kahvesi
Türkiye'de hiç yetişmeyen bir ürün olduğu halde pişirilme yöntemiyle ortaya dünyaca meşhur bir lezzet sunmanın gururunu bize yaşatan, bir fincanının kırk yıl hatırı olan Türk kahvesi,
Türk mutfak kültürümüzün zengin bir birikimi olarak kültürümüzde önemli bir yer tutuyor. Kültürümüze sıkı sıkıya yerleşmiş olan Türk kahvesinin kökenine biraz göz atalım;
Yapılan bilimsel çalışmalar, günde ortalama 2 fincanı aşmamak şartıyla Türk kahvesinin sağlık açısından faydalı olduğunu gösteriyor. Bir fincan sade Türk kahvesinde 7 kcal, orta şekerli Türk kahvesinde 17 kcal, şekerli Türk kahvesinde ise 42 kcal kalori bulunuyor. Magnezyum, potasyum ve fosfor bakımından zengin olan Türk kahvesi;
Konsantrasyonun artırılmasında etkilidir.
Yapılan araştırmalar Türk kahvesinin hafızayı güçlendirdiğini, alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı olduğunu göstermektedir.
Türk kahvesindeki antioksidanlar damarlardaki hücrelerin onarılmasını sağlıyor ve kalp sağlığını koruyor.
Spordan önce içilen Türk kahvesi metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını artırır ve enerji verir.
Egzersiz öncesi içilen Türk kahvesi, spor ağrılarını önlerken, egzersiz sonrası içilen Türk kahvesi, kas kaybının önlenmesini sağlar ve kasları korur.
Kahve ağız kokusuna yol açan bakterilerin oluşumunu önlüyor ve böylece ağız kokusunu da önlemiş oluyor.
Türk kahvesi antioksidan özelliği sayesinde cildin yaşlanması gecikir.
Depresyon ve strese karşı etkili olduğu biliniyor.
Yemekten sonra içilen kahve sindirimi düzenler.
Günde içilen 2 fincan Türk kahvesi tip-2 diyabete yakalanma riskini azaltır.
Kahve, idrara çıkma isteği uyandırdığı için safra taşlarının oluşmasını da engellemektedir.
Türk kahvesi tüketiminde aşırıya kaçmamak önemlidir. Bu faydaları vücudunuzda hissetmek istiyorsanız günce 2 fincanı geçmemeniz gerekiyor.