Ayak Kaydırmak Nedir ?

Ayak Kaydırmak Nedir ?

Bir yolunu bularak birini bulundu 'ğu işten, mevkiden uzaklaştır mak. Bir kişiyi çalıştığı işte bulunduğu konum ya da mevkiden atılmasını sebep olmak, ortamı hazırlamak...

Ayak Kaydırmak Nedir ???
 
Bir yolunu bularak birini bulunduğu işten, mevkiden uzaklaştırmak. Bir kişiyi çalıştığı işte bulunduğu konum ya da mevkiden atılmasını sebep olmak, o ortamı hazırlamak anlamına gelmektedir.
 
Hepimizin günlük mutfak hayatımızda her daim karşılaştığımız üzücü hadise. Bununla ilgili yıllar önce yaşanan bir hadiseyi paylaşmak istedim sizlerle...
 
Konu ; kremalı tavuk çorbası
 
Kremalı tavuk çorbasını ben yaparken ..
Ustam da çoktan işini bitirmiş ve başıma dikilmişti. Yüzbaşı edasıyla.
 
Benim çorbam biraz cıvık olduğundan mütevellit bu adam benden pastaneye gidip nişasta almamı ve onu eritip getirip çorbayı bağlamamı istedi.
 
Eğer bir çorba cıvık olursa ya un ile ya da nişasta ile bağlanır. nişasta yöntemi tercih edilmez cünkü fazla kaçarsa çorba çok koyu olur.
 
Usta: oğlum bir işi de düzgün yap bee
 
Bu ne len su gibi olmuş çorba, tavuklar kendinden geçmiş!
 
Git nişasta getir !
 
Ayak Kaydırmak Nedir ?
Ben: tamam usta
Bir koşu gider ve normal ölçüden 5 kat fazla nişastayı suda açtıktan sonra getirir evet bilerek yaptım. Yapamasın, ceza alsın istedim anlıyor musunuz.
 
Usta: lan oğlum bu hala cıvık. Git bir kap daha getir.
 
Ben: yuhaha abeyyy..
Hemen usta gidip normalden 6-7 kat fazla nişastayı çözüp getirerek,
 
 
Usta: lan sen ne gerizekalı bir şeymişsin beeee...
 
Öteki yamaga git nişasta getir, elini korkak alıştırma çok olsun duydun muuu!!!
 
Yamak; hemen ustaaaaa
 
Sonuç mu ?
Büfenin açılmasına 10 dk kala tencere açıldığında hani barajlar kuruduğunda mevcut alan çatlar ya çorbanın muhallebi gibi olduğunu ve içerisinde kafam girecek kadar geniş ve derin çatlaklar olduğunu mutfak şefinin görmesi ve biricik ustamın sezon sonuna kadar tüm izinlerinin iptal edilmesi. 
 
Akabinde ustanın benim de izinlerimi iptal etmesi...
 
Meğer biz nişasta diye pastanedeki toz krem şantiyi getiriyormuşuz. Evet o çorba sütlaç gibi oldu. Yaklaşık 80-90 litreydi diyebilirim.
 
İtiraf:
O çorbayı bıçak ile dilimleyip trabzon tatlısı olan tuzlu sütlaç diye müşterilere sunduk. Evet ustalarım ekip olarak Türk mutfağına vurulan bir darbeydi. Ama ruslar çok sevmişlerdi, dibini ekmekle sıyırdılar.
 
Argo kelimeler için afınıza...
Birebir diyaloglar...
 
Saygılar 
Kenan Usta
 
 


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler