Şef Rafet İnce; Mutfakta İletişim Nasıl Olmalı?
Her alanda olduğu gibi gastronomi alanında da bazı kavramlar, teoriler yaşadıkça, tecrübe ile öğrenilmekte ve keşfedilmektedir. Biz şefler arasında iletişim ne kadar kuvvetli olsa da dışarıdan bakıldığında egolarımız genelde dışa yöneliktir, insanlar tarafından ulaşılamaz kabul ediliriz. Aslında her sektörde olduğu gibi toplum tarafından kabul görmüş kişilerin, en büyük eksikliği etkili iletişim yönlerinin zayıflığıdır. Peki, etkili iletişim nedir?
Diğer bir değişle, bazen değişen koşullar bazı keşifleri zorunlu kılmakta, ihtiyaçlar yeni kavramların, yeni yapıların ve yeni yönetim tarzlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
İletişimde beden dili %60, ses tonu %30 ve kelimeler de %10 önem taşır.
Farkında olalım ya da olmayalım, insanlarla iletişim için üç “ilgi” şekli vardır:
1.Olumlu ilgi:
Onları selamlamak, hatırlarını sormak, sahip oldukları bir özellik ya da becerilerini övmek, yaptıkları güzel davranışları ödüllendirmek gibi. Bunu bir hediye almak, güzel bir söz söylemek ya da omuzlarına hafifçe dokunmak şeklinde gösterebiliriz.
2.Olumsuz ilgi:
Yaptıkları yanlışları yüzlerine vurmak, yıkıcı tarzda eleştirmek, topluluk içinde küçük düşürmek, iğneleyici sözler söylemek, surat asmak vb. şekillerde ifade edebiliriz.
3.İlgisizlik:
Selam vermemek, sanki o kişi orada yok-muş gibi davranmak, söylenilen sözler karşısında tepkisiz kalmak vb. davranışlarla sergileyebiliriz. İlgisizlik bir insana verilebilecek en büyük cezadır, çünkü o insanın varlığını kabul etmemeyi temel alır.
İnsanlar sürprizleri çok sever. Beklemedikleri bir anda ilgi görmekten de son derece hoşnut olurlar. Doğum günlerinde kendilerine bir hediye geleceğini tahmin edebilirler, ancak ortada hiçbir neden yokken verilen bir hediye onları çok daha derinden etkileyebilir. Bu davranış, karşımızdaki kişiye “Sen benim için her zaman önemlisin” mesajını iletir.
İnsanlar ilgi gördükleri ve kendilerini önemli hissettiren insanlara içtenlikle destek olurlar. Bu destek karşılıklı yardımlaşmaya olumlu etkide bulunur ve amaçlarımıza ulaşmak için uygun zemini hazırlar.
Şimdi bir uygulama yapalım. Eğer açık mutfakta çalışıyorsanız, çevrenizdeki çalışan şef arkadaşlarınıza bir bakın. Eğer kendi çalıştığınız bölümde domates doğruyorsanız, birlikte çalıştığınız kişileri zihninizde iki dakikalığına canlandırabilirsiniz.
Şimdi onlara tek tek bakarken ya da zihninizde canlandırırken, onların da sizin gibi bir insan olduğunun farkına varıp kendinize aşağıdaki soruları sorun:
1. Olumlu ilgi gösterdiğin kişiler kimler?
2. İsteyerek ya da istemeden de olsa olumsuz davrandığın kişiler kimler?
3. Kendisine ilgisiz kaldığın, görmezden geldiğin, bir merhabayı bile esirgediğin kişiler var mı?
Kendinizi ve çevrenizi dikkatle incelediğinizde, üç ilgi çeşidini farklı insanlara isteyerek ya da istemeden de olsa gösterdiğinizi fark etmeye başlayabilirsiniz. Bu önemli konuda farkındalığınız artmaya başladıkça, çevrenizdeki kişilere bakışınız artık eskisi gibi olmayacaktır.
Kişilere bakışınız ve yaklaşımınızda yepyeni açılımlar keşfedeceksiniz. Olumsuz ilgi ve ilgisizliği, olumlu ilgiye doğru yönlendirmeye başladıkça, insanlarla ilişkilerinizin daha da geliştiğini ve insanların amaçlarınıza ulaşmanız için size içtenlikle destek olduklarını görmeye başlayabileceksiniz.
İletişim ilişkilerini geliştirmek için ilk adımı atacak olan kişi sizsiniz. Şu anda elde ettiğiniz sonuçlar, mevcut davranışlarınızın bir eseridir. Eğer, kendinize yeni ve farklı bir eser yaratmak istiyorsanız, ilk adımı siz atın ve insanlara farklı bir şekilde davranmaya başlayın.
İletişim kuralları:
1. Gerçekçi olmak
2. Kabullenmek ve saygın olmak
3. Empati kurmak
4. Güvenilir olmak
5. Adaletli olmak
6. Sorgulayıcı olmamak
7. Ortak hedefler de hem fikir olmak
8. Gerçekçi ve net olmak
9. Tatminkâr olmak
10. Gerçekleri doğru dille aktarmak
11. İnsanları değil sorunu eleştirmek
12. Yaratıcı ve vizyon sahibi olmak
Kaynak; kisikates.com.tr