Erasmus'tan Erasmus'a 30 Yıl Toplantısı
Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen "Erasmus’tan, Erasmus’a 30 yıl" konulu toplantıda konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, "Biz akademik kimlik olarak bir arada huzur barış içerisinde bilim üretiyoruz" dedi.
Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde Avrupa Birliği Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu koordinatörlüğünde "Erasmus’tan Erasmus’a 30 yıl konulu toplantı düzenlendi. Gaziantep Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda konuşan AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Gaziantep’in ekonomisi, sanayisi, ticareti, turizmi, gastronomi, hoşgörüsüyle bir potansiyeller şehri olduğunu belirtirek, "Gaziantep belki de bu özellikleriyle dünyaya model olacak bir şehir. Keşke bütün bir dünyaya Gaziantepli ve Gaziantep perspektifinden bakabilsek eminim ki dünyadaki bu kargaşa ortamı, kaos ortamı bu derece insanlığın yüreğini, canını eminim ki acıtmayacaktır” dedi
629 Projeye 117 Milyon Euro Destek
Potansiyeller kenti Gaziantep’i projelerle daha da güçlendirmek adına AB hibe programlarından maksimum düzeyde faydalandırmanın çabası içerisinde olduklarını vurgulayan AB Bakan Yardımcısı Şahin, "2002-2016 arasında Gaziantep’e 629 Avrupa Birliği Projesi için 117 Milyon Euro hibe desteği sağlamış. Bu projelerden şu an için 69 tanesi halen aktif olarak hizmetlere devam ediyor. Bu 69 projemizin 59 tanesi ise ulusal ajansımız tarafından sağlanmış desteklerle halen devam etmekte olan projelerimiz. 59 projeye sağlanmış kaynak ise yaklaşık olarak 3.4 Milyon civarında bir rakam. Ulusal ajansın projelerinden baktığımızda bugüne kadar Gaziantep’ten ulusal ajansımıza 2 bin 276 proje başvurusunda bulunmuş ve bu projenin 526’sına destek vermişiz. Bu 526 proje için ayrılan hibe desteği ise yaklaşık 14 Milyon Euro civarında. Bütün bu ulusal ajans projelerinden yararlanan öğrencilerimiz, akademisyenlerimizin sayısı ise yaklaşık 8 bin 500" şeklinde konuştu.
"Üniversitemizin Hizmetindeyim"
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, dünyada acımasız bir rekabetin hakim olduğunu, bu nedenle gençlerin kendilerini çok iyi yetiştirmeleri gerektiğini vurguladı. Şahin salonu dolduran öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, "Siz bizim geleceğimizsiniz, sevdamızsınız. Sizlere fırsat eşitliği sağlamak adına devletimiz gereken her şeyi yapıyor. Sizi yarınlara hazırlamamız, yarınların liderlerini bugünden hazırlamamız gerekiyor" ifadelerini kulandı.
Büyükşehir Belediyesi olarak üzerlerine düşeni yerine getireceklerini anlatan Şahin, "Size yapmamız gereken şey fırsat eşitliği sağlamamız. Büyükşehir Belediyesi olarak, başkanınız olarak, kabul ederseniz ikinci anneniz olarak ben hizmetinizdeyim. Hizmetkarınızım. Üniversitemizle ilgili, sizlerle ilgili Hocam bana ne söylüyorsa, ne istiyorsa, kültürel anlamda, sosyal alanda, her noktada ben hocamdan gelen sözü, talebi yerine getirmek için gereken her şeyi yapacağım. Şimdi TÜBİTAK ile beraber bir bilim merkezi yapacağız. Biz, hiçbir bilimsel gelişmeden geri kalmayın istiyoruz. Biz bunun gayreti içerisindeyiz. Biz muhabbetle, bu yarışı, Cumhuriyet’in 100. yılında en önde bitireceğiz inşallah" dedi.
"Barış Ve Huzur İçerisinde Bilim Üretiyoruz"
Rektör Prof. Dr. Ali Gür ise, GAÜN’ün yaklaşık 4 bini dünyanın 108 ülkesinden olmak üzere 53 bin öğrencisiyle, dil, din, tarih, kültür ve medeniyet, mezhep ayrımı yapmadan barışık bir şekilde yaşayan bir üniversite olduğunu söyledi. Gür, Türkiye’nin özellikle Suriyelilerin misafirliği konusunda büyük bir kadirşinaslık örneği gösterdiğine vurgu yaparak, "Bu süreç içerisinde gelişen, dönüşen ve büyüyen ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın da liderliğinde birçok anlamda modernize olduğu gibi, tarihinden kopmadan geleceğe de vizyon biçen bir ülke olarak artık yurtdışına öğrenci gönderen değil, yurt dışından gelen 120 bin öğrencisiyle uluslar arası bir ülke hüviyetini kazandı. Türkiye, emin adımlarla yabancı öğrencilerini huzur içerisinde eğiten bir ülke, biz de bu eğitimi sağlayan kurumlarız.
Erasmus başlangıçta sadece bir öğrenci değişimi gibi işlem görüyordu. Ama, zaman içerisinde uluslararası, globalleşen dünyada huzur, barış, medeniyet ve aynı zamanda hoşgörünün yerleşmesi için öğrenci değişiminin yetmeyeceği, birçok kesimin bir araya gelip, proje üretsinler istendi ve bu proje o kadar büyük başarıyla yoluna devam etti. Gaziantep Üniversitesi olarak şanslıyız. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve arkasından Gaziantep geliyor. Avrupa Birliği projelerini, özellikle K2 projesi başta olmak üzere çok sayıda projeye de ev sahipliği yapıyoruz. Birçok uluslar arası deneyimimiz var. Biz bunlarla mutluluk duyuyoruz. Her ne kadar Gaziantep şu anda bir sınır sıkıntısı yaşıyor olsa bile, biz bunu görmüyoruz. Çünkü biz akademik kimlik olarak bu arada huzur barış içerisinde bilim üretiyoruz. Projelerimize devam ediyoruz" dedi
"Binlerce genç yurt dışı imkanına kavuştu
Gaziantep Vali Yardımcısı Halil Uyumaz ise, binlerce gencin geleceğe daha güzel bir şekilde bakması, hayallerini gerçekleştirmesi bakımından da güzel bir proje olduğunu belirterek, "O nedenle biz de bunu destekliyoruz. Gaziantep sadece ticaret, sanayi şehri değil, sadece Gazi şehir değil, aynı zamanda üniversiteyle de gerçekten eğitimde önemli bir yeri yakalamış durumda" dedi.
Türkiye’nin 2004’ten buyana AB projelerinden yararlandığını belirten Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı Mesut Kamiloğlu da, “Bu program sayesinde ülkemizden binlerce, yüz binlerce gencimiz, öğrencimiz Avrupa’da program ülkelerinde eğitim aldı, staj yaptı gönüllülük faaliyetlerine katıldı, gençlik çalışmalarında yer aldı. Bu projeler sayesinde gerek kişisel gerek mesleki becerilerine ciddi anlamda katkı sağlandı. Böylelikle sonuçlarına baktığımızda Erasmus+ programından faydalanan birçok öğrencimizin çok daha rahat iş bulduğunu görüyoruz. Daha farklı kariyer imkanlarına kavuştuğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yrd. Gabriel Munuera Vinals da, 1987 yılında yükseköğrenim öğrencileri için mütevazi bir hareketlilik programı olarak başlayan Erasmus’un ilk yılında yalnızca 3 bin 200 öğrenciyle start aldığını, aradan geçen 30 yılda ise her yıl yaklaşık 300 bin yükseköğrenim öğrencisinin yararlandığı öncü bir program haline geldiğini kaydetti.