Şef Ebru Baybara Demir; Biyolojik Çeşitliliğimiz !!!
Tohumlar gıda zincirinin ilk halkasıdır. Biyolojik ve kültürel çeşitliliğin vücut bulmuş halidir. Yaşamın gelecekteki devamının teminatıdır.
Günümüzde tohumun çeşitliliği ve geleceği tehlike altındadır. Dünya üzerinde gıda olarak kullanılabilen 80 bin yenilebilir bitkiden bugün yalnızca 150 tanesi yetiştirilmekte ve sadece 8'inin küresel çapta ticareti yapılmaktadır. Bu durum, tohum ve ekin çeşitliliğinin geri döndürülmez şekilde yok oluşu anlamına gelmektedir.
Kısaca anlatmam gerekirse;
Tarım da küreselleşti. Yani artık kimse ürününü yakındaki pazara götürüp satmıyor. Uluslararası bir müşteri istediği ürünün niteliklerini belirliyor. Mesela biz orta boy, ince kabuklu, ekşi, hemen bozulmayan ve çekirdeksiz bir domates istiyoruz diyor.
Gen mühendisleri laboratuarlarda çalışıp istenilen domatesin tohumunu oluşturuyorlar. Doğal olarak çiftçi ürününü pazara sunmak için bu tohumu alıp üretiyor. Durum böyle o olunca herkes aynı ürünü üretiyor.
Türkiye biyolojik çeşitlilik anlamında dünyada onemli ülkelerden biri.
Sayısı 12500' ü bulan biyolojik çeşitlilikten bahsediyoruz. Aynı üründen kokusu, tadı, yetiştiği bölgenin ikliminin ve toprağının lezzetlendirdiği yüzlerce urun yetişiyor ve yetiştiği toprağın adını taşıyor. Çanakkale domatesi, Tokat ve Bursa domatesi gibi...
Ancak konu ticaret olunca çiftçi ticari tohumlara yöneliyor ve kendi topragının ürününden vazgeçiyor.
Üretilmeyen her ürün biyolojik çeşitliliğimizin azalmasına yetiştirilmeyen türün yok olmasina sebep oluyor.
Yani Edirne'den aldınız domates ile Diyarbakir'dan marketten aldığınız domates arasında hiçbir fark olmuyor.
Biyolojik çeşitliliğimiz bizim genetik mirasımızdır.
Mardin'de yürüttüğümüz yerel tohum projesi; Diyarbakir'daki domatesle Edirne'deki hatta baska baska yerlerdeki domateslerin tadının hiçbirinin aynı olmamasının çabasıdır.
Şef Ebru Baybara Demir
Cercis Murat Konağı - Mardin