Kerebiçe Tatlısı Artık Coğrafi İşaretle Tescili...
Mersin'de ramazanın vazgeçilmez tatlıları arasında yer alan ve yurt genelinden de yoğun talep gören kerebiç, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi aldı.
Mersin'de ramazanın sofralardaki vazgeçilmez tatlısı olmasıyla tanınan ve son yıllarda ünü Türkiye geneline yayılan kerebiç, coğrafi işaret tescil belgeli bir ürün haline geldi.
Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapması dolayısıyla çeşitli mutfak kültürlerinin bir araya geldiği kentte, coğrafi işaret tescil belgesi bulunan "Tarsus humusu", "Mut zeytinyağı","Tarsus sarıulak zeytini", "Mersin cezeryesi" gibi ürünlerin yanına bir yenisi daha eklendi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odasının (MTSO) öncülüğünde yürütülen çalışmalarla, doğallığı ve hafifliğiyle damakları tatlandıran kerebiçe Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından kentin adıyla coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
Hamurun irmik, yağ, karbonat ve şekerle yoğurulmasından sonra damak zevkine göre fıstıklı ya da cevizli olarak usta ellerde lezzet bulan kerebiç, üzerine çöven otu köklerinden yapılan kaymak dökülerek servis ediliyor.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, yaptığı açıklamada, kerebiç için 2017'de tescil başvurusunda bulunduklarını söyledi. Kentle özdeşleşen ürünün tescilinin alınmasını çok önemsediklerini aktaran Kızıltan, "Kerebiç denildiğinde aklımıza Mersin gelecekti. Bu anlamda oda olarak coğrafi işaret tescil belgesi için çalışma başlattık. 2 yıllık bir sürecin ardından belgeyi aldık ve ürün tescillendi. Kerebiç artık Mersin'in tescili sembollerinden biri oldu" diye konuştu.
Kızıltan, tescil edilen ürünlerin ait oldukları kent ve bölgelerin adıyla markalaştığını vurgulayarak, "Ürün bu süreçten sonra 'Mersin kerebiçi' olarak tanıtılacak. Kerebiç denildiğinde akıllara kentin adı geleceği için bunun muazzam bir değeri var" dedi.
Kentteki üreticilerin tescil haberiyle büyük bir mutluluk yaşadığını ifade eden Kızıltan, şöyle devam etti: "Biz kerebiçi yurt içinde ve dışında yaptığımız etkinliklere götürüyoruz, orada görüştüğümüz kişilere ikram ediyoruz. Bunun gibi etkinliklerde tanıtımın çok büyük etkisi oluyor. Mersin'e gelen heyetlere de tanıtımını yapıyoruz.
Gastronomi alanında kısa filmlerimiz oluyor. Bu uygulamaların içerisinde yer veriyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Artık sektörün içerisinde yer alanlar da ellerini taşın altına koyacaklar. Bizler de gıda fuarlarına katılanları destekleyeceğiz. Mersin kerebiçinin reklamını yapmaya çalışacağız."
Kızıltan, kentin son dönemlerde yöresel ürünler adına aldığı coğrafi işaret tescil belgeleriyle gastronomi alanında atağa geçtiğinin altını çizerek, Mersin kerebiçini uluslararası birçok platformda tanıtıp, ürünün adını dünyaya duyuracaklarını sözlerine ekledi.
Kentte 1978 yılından bu yana kerebiç üretimini yapan bir firmanın işletmecesi Zülküf Taş da geçmişte sadece "Ramazan tatlısı" olarak bilinen ürünün son yıllarda farklı kentlerden gelen taleplerle yılın 12 ayında da tüketilmeye başlandığını aktardı.
Taş, yıllardır bin bir emekle üretimini yaptıkları kerebiçin tescillenmesiyle büyük bir mutluluk yaşadıklarını dile getirerek, "Bizim için çok güzel bir duygu. Ortada bir emek var. Bunu ilerletmeye çalışıyoruz. Şu aşamada ilerleyen süreçler için daha iyi işler yapmayı istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yıllardır kerebiç ustalığı yapan İtidal Polatlıoğlu da günün ilk ışıklarıyla geldikleri imalathanelerde üretimi için yoğun çaba gösterdikleri ürünün coğrafi işaret tescil belgesi almasının sevincini yaşadıklarını ifade etti.