İşkembe Çorbasının Tarihçesi
Evliya Çelebi’nin abartıları, uydurduğu kelimeler ve efsanelere düşkünlüğünün, dev boyuttaki Seyahatnâme’yi okumayı daha da keyifli hale getirdiği malum. Kelle paça, “taam-ı atik”tir; mişkembe, “Zerafetül Kabahat çorbası”dır, meyhaneler dibine “kibrit suyu” dökülecek “fıskhane, rüsvahane”dir.
Bugün modernleşen ve tektipleşen toplumlar için ortak alışkanlıklar, seyyahın hayretinden payını alır; “kefere demir çatal ucuyla elli dirhem ta’am yer” mesela. Segâh makamında anıran eşekler, âdem kellesi kadar narlar metnin içinde dolaşır.
işkembeciler şaka yapmıyor ancak Evliya Çelebi, işkembeci eşeklerinin Segah makamında anırdıklarını söyleyerek bu bölüme espri katıyor[! 247].
Osmanlıda işkembe çorbasının ismi “Zerafetül Kabahat” idi. evliya çelebinin kayıtlarında ‘da bu çorbanın çok güzel olduğu ama rüşvet aleminin (gece alemi) bir yiyeceği olduğunu ‘da özellikle belirmiştir..!
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası nasıl yapılır? İşkembe Çorbasınin tarihçesi
Türk mutfağı lezzetlerinden biri olan işkembe çorbası evlerde sıkça pişiriliyor. Afiyetle tüketilen ve hemen hemen herkesin sevdiği Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası’nın nasıl yapıldığı oldukça merak ediliyor. Vatandaşlar gündemde pratik yapılan ve lezzetli Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası tarifini araştırıyor.
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası tarifi internet kullanıcıları tarafından sıkça aratılıyor. Özellikle çalışan kadınlar Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası hem tadı güzel olsun hem de pratik yapılsın istiyor. İşte sizler için derlediğimiz, misafirlerinize sunacağınız ve tadı damağınızda kalacak en güzel Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası tarifi...
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası Tarihçesi
Çift tırnaklı büyük baş sığır ve koyunun, bilindiği üzere mideleri dört gözlüdür. Bu gözlerden sindirimin bittiği son bölüme Şirden veya Şirdan, halk arasında midenin tamamına da işkembe denir. Orta Asya'dan Osmanlı İmparatorluğu'na uzanan dönemde yaklaşık 500 yıl boyunca, 15. yüzyıldan beri varlığını her daim hissettiren İstanbul Saray ve halk mutfağında bu çorbanın piştiğini, günümüzde de değerini koruduğunu, özellikle Kurban Bayramı'nda hemen hemen her yörede mutfaklarda yer aldığını görmekteyiz.
Önceleri sade olarak pişirilen işkembe çorbası, 17. Yüzyıldan sonra İstanbul Saray ve halk mutfağında, domates ve çeşitli baharatlar konarak pişirilmiştir. Günümüzde bazı yörelerde sıcak tüketilen bu çorba bazı yörelerde pişirildikten sonra soğutulup jöle kıvamına gelince servis edilmekte, bazı yörelerde de yumurta sarısı, yoğurt süt vb. malzemeler ilave edilerek pişirilmektedir.
Fatih Sultan Mehmet bu çorbayı çok sevmiş olacak ki onun döneminde bu çorba çok sık pişirilmiştir. Nitekim o döneme ait masraf defterleri incelendiğinde özellikle kış aylarında işkembenin sürekli sipariş edildiği görülmektedir. IV. Mehmet döneminden günümüze gelen 1680 yılına ait Kanunname'de bulunan "Narh Defteri"nde yemek fat listeleri dışında, aşçıların mutfakta uyması gereken bazı kuralların olduğu da görülmektedir.
Mesela "işkembeciler, işkembeyi pak edip, pak su ile mahra pişireler, sarımsak ve sirkesi karar olup kaseleri ve fotaları pek ola" ifadeleri bu belgelerde yer almaktadır. Mezbaha kültürüne ilk defa Osmanlı döneminde rastlanmakta olup İstanbul'a ziyarete gelen yabancıların bu tertip ve düzeni bizden örnek alarak ülkelerinde uyguladığı bilinenler arasındadır.
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası Tarifi
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası kullanılan Malzemeler:
* 1 adet dana şirdeni (temizlenmiş)
* 2 kaşık hafif kavrulmuş un
* 10 bardak su
* Bir tutam tane karabiber,
* Tuz
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası Sosu için:
* 1 çay bardağı sirke
* yeterince tuz
* 4-5 dövülmüş sarımsak
Sosu için derin bir kaseye tüm malzemeleri koyup karıştırın.
Şirdan (Şirden) İşkembe Çorbası Yapılış tarifi
Düdüklü tencerenize suyu, işkembeyi, biraz tane karabiberi ve tuzu koyup kısık ateşte 30 dakika pişirin, altını kapatın, kapağı açmaya hazır olunca şirdeni çatalla çıkarıp tahta üzerinde ufak kuş başı şeklinde kesin.
Daha sonra yine haşladığınız suyun içerisine atın. Kısık ateşte ununu karıştıra karıştıra ilave edin.
Biraz kaynadıktan sonra altını kapatın.
Çorbayı servis yaparken üzerine pul biberli yağ gezdirin.
Sofraya sirkeli sosunu da koyup çorbayı içenlerin istedikleri kadar almalarını sağlayın.