Mısır Tatlısı Tarifi - Yozgat Mutfağı
Mısır Tatlısı Malzemeler :(10 Kişilik)
* 1 Kg Mısır Unu
* 2 Yumurta
* 1 Kase Un
* 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
* 1 Su Bardağı Yoğurt
* 1 Su Bardağı Su
* 1 Paket Kabartma Tozu
Mısır Tatlısı Şerbeti İçin :
* 2,5 Su Bardağı Toz Şeker
* 2,5 Su Bardağı Su.
Mısır Tatlısı Hazırlanış Tarifi :
Yumurta, yağ, su, yoğurt ve kabartma tozu derin bir kaseye alınır.
Mısır unu ve normal un eklenip yoğrulur.
Cevizden büyük bezeler alınır, yuvarlanır ve yağlanmış tepsiye dizilir.
Bezelerin her biri için el muhakkak ıslatılır.
Aksi takdirde bezeler ele yapışır.
Üstü kızarana kadar yani yaklaşır 30 dk. pişirilir.
atlı sıcakken yine sıcak olan şerbet üzerine dökülür.
Ağzı kapatılır ve şerbeti çekene kadar dinlendirilir.
Evliya Çelebinin Kayıtlarında;
Mısır tüccarları ile yaptıkları kavga sırasında kasaplar, şeker, kahve, pirinç, mercimek ve baharat gibi birçok önemli gıda maddesini sağlayan Mısır ticareti, dışa bağımlılık olarak gösteriyorlar. Evliya Çelebi, bu sahneyi ekonomiyle ilgili düşüncelerini dile getirmek için kullanmış olabilir.
Kasaplar, "devlet-i al-i Osman bunların Mısır pirincine muhtaç değildir" diyerek Anadolu ve Rumeli'nin meşhur pirinçlerini sayıyor, aynı bölgenin mercimek ve ballarının de üstün olduğunu iddia ediyor ve en ilginci şeker konusunda "padişah isterse", Alanya, Antalya, Silifke, Tarsus, Adana, Payas, Antakya, Halep, Şam, Sayda, Beyrut ve Trablusşam'da ülkeye yetecek şekerin yetişebileceğini iddia ediyorlar.
Şeker üretimiyle ilgili bu söylenenler, 300 yıl sonra Cumhuriyet döneminde yerli şeker sanayii kurma politikasını öngörüyor gibidir [I239-240].
Bölgesel Mutfaklar, Yöresel Mutfaklar, Geleneksel Türk Mutfağı, Osmanlı Saray Mutfağı, Anadolu Tatlıları, Kategorisindedir.
Yozgat Mutfağı Nedir? Yozgat Mutfağının Özellikleri Nelerdir? Yozgat Yemeklerini Biliyormusunuz? Tüm Bunların Cevabini Türk Aşçı Haberleri Olarak Sizler İcin Araştırdık.
Yozgat Yemek Kültürü "Nuri KAYA"
Yozgat ili coğrafi şartları ve farklı kültürleri barındırmasından dolayı zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Sadece Yozgat’a has yemeklerinin yanı sıra Türkiye’nin diğer şehirleriyle ortak olan lezzetleri de vardır.
Geniş ve karasal iklime sahip topraklarının büyük kısmında nohut, mercimek, buğday ekimi yapılmaktadır. Bölgede buğday ekiminin yaygın olması, yemek çeşitlerinin daha çok hamur işi olmasını etkilemiştir. Her evin yıl boyunca yiyeceği yufkasını, Ramazan ayı boyunca sahur için yaptığı eşkilisini, bazlamasını bölgede bol yetişen buğdaya bağlamak yanlış olmaz.
Kış boyu sobayla ısıtılan evlerde kuzineli sobalar da boş yere yanmamaktadır. Kuzinede kış boyu çörek ve katmerin yanında bol ve ucuz bir besin olan patatesin piştiği de görülmektedir. Soba yanmışken nohut, fasulye gibi kuru baklagiller saatlerce yanan sobada haşlanır ve yine etle beraber pişirilir. Genelde hamur içlerinde hayvancılığın etkisiyle tereyağı da kullanılmaktadır.
Yine çökelek ve peynir küplere basılır küpün ağzı bir bezle kapatılıp ters çevrilip kuma gömülürdü. Aylarca bekledikten sonra küpün ağzı açılır kış boyunca peynir tüketilirdi. Bunun yanında eskilerin ot yağı dediği ayçiçeği yağı, çok azda olsa varlıklı ailelerin kullandığı zeytinyağı da yemeklerde kullanılmaktaydı. Kış boyu tüketilmek üzere mantı, erişte çorbalık gibi hamur işleri de bolca yapılmaktaydı.
Bulgur pilavı, eskisi kadar olmasa da hala pişirilmektedir. Eskiden yeşil mercimekle pişirilen bulgur pilavı yufka ekmeğin üzerine dökülüp yeşil soğan, turşu ve ayranla tüketilmekteydi. Şimdilerde ise pirinç pilavı yavaş yavaş bulgurun tahtını ele geçirmiştir.
Yöremizde hamur ve et yemeklerinin yanı sıra pancar yaprağı, efelik, üzüm yaprağı, madımak gibi ot çeşitlerinden de yemekler yapılmaktadır. Özellikle yaprak sarması Ramazan Bayramlarında tatlı çeşitlerinin yanında ayranla birlikte, Kurban Bayramında da etin yanında mutlaka ikram edilir. Kurban bayramlarında etin bol olduğu dönemlerde et taşta dövülerek bulgurla beraber gilik yapılır ve bol bol tüketilir.
Yörede hayvancılık da olduğu için, testi kebabı, tandır kebabı kes gibi et yemeklerinin yanında, pırasa fasulye gibi sebze, beyaz lahana sarması gibi yemeklerin arasına et mutlaka katılır. Babam anama “Hanım evde ne yemek var?” diye sorduğunda “Evde et mi var ki yemek yapayım?” dediğini çok duymuşumdur.
Esnaf yemeği de ayrı bir kültürdür. Özellikle öğle oldu mu, esnafın çoğu marketlerde kıymalı pide harcı hazırlattırıp fırınlara koşarlar. Kaç kişi varsa kişi sayısınca, hatta bir misafir gelir diye de fazlaca kıymalı pide yaptırılır. Bunun dışında tepsi ve güveçlere de et ve sebze doldurularak fırınlar götürülmektedir. Hesaplı ve lezzetli olan bu yemek kültürü de yöremizde oldukça yaygındır.
Hele bir de arabaşı davetleri vardır ki dillere destandır. Yozgat göç vermesine rağmen her Yozgatlı bu kültürü büyük şehirlere taşımıştır. Yozgatlı derneklerinde yılda bir kez de olsa bir araya gelip mutlaka arabaşı yutulur. Seksenli ve doksanlı yıllarda kışın en sert geçtiği aylarda her evde sırasıyla arabaşı hazırlanırdı. O bölgenin ileri gelenleri kaymakam, müftü, öğretmenler ve komşular mutlaka arabaşı davetine icabet ederlerdi. Başka şehirlerden tayin olup gelen memur kısmı mutlaka bu kültürü tanır ve bir Yozgatlı gibi benimserdi.
Testi kebabı ise daha çok siyasiler Yozgat’a geldiğinde ikram edilen özel bir yemektir. Biraz zahmetli ve pahalı bir yemek olduğu için her zaman pişirmek mümkün değildir. Daha çok özel günlerin özel toplantıların yemeğidir.
Eskiden sabah namazlarından sonra babalarımız, namazdan çıktıktan sora en yakın çay ocağında sıcak tırnak pideyle beraber bir kahvaltı yapar eve dönerken mutlaka ev halkının kahvaltısına da sıcak pide getirirdi. Günümüzde ise tırnak pidenin yerini yağlı dediğimiz pide çeşidi ile fabrika fırın ekmeği almıştır.
Artık birçok yemek sadece belirli bir yörede tüketilmekten ziyade ortak kültür haline gelmiştir. Fırında tepsi, güveç, pilav çeşitleri, salata çeşitleri, kıymalı pide çeşitleri, baklava çeşitleri hemen her yörede tüketilmektedir. Bu sebeple, bu yemekler içerisinde en özgünü arabaşıdır. Neredeyse sadece Yozgat’a aittir. Bu yönüyle arabaşı çok kıymetli ve önemlidir.