Lokman Hekimin Halk Tıbbındaki Yeri

Lokman Hekimin Halk Tıbbındaki Yeri

Lokman Hekimin Halk Tıbbındaki Yeri, Türk-İslam kültürünün öğelerinde Lokman Hekim hakkında birçok kir...

Lokman Hekimin Halk Tıbbındaki Yeri 
Selen YEĞENOĞLU | Gülen  ÖZÇELİKAY
 
Türk-İslam kültürünün öğelerinde Lokman Hekim hakkında birçok kir, vecize, güzel söz ve menkıbeler üretilmiştir. Bununla insanları eğlendirmekten ziyade öğretmek, iyi insan, yararlı İnsan düzeyine çıkarmak amaçlanmaktadır. Ancak günümüzde bazı kurumlarda, bazı markalarda şifa vereni, iyi olanı tanımlamak adına efsanevi şahsiyet Lokman Hekim’in isminin kullanıldığı göze çarpmaktadır. 
 
• Lokman hikmet sahibi bir kişidir. İnsanlara bilgeliği öğreten bir önder, yol göstericidir. Onun tarihî bir kimse, vezir, büyük devlet adamı olduğunu anlatan masallar da vardır. Daha sonraki çağlarda İran ve Türk edebiyat- larına giren bu hikâyeler, biçim ve yapı değişikliğine uğramış, Lokman gerek Türk ve gerek İran edebiyatlarında halk hekimliğinin atası olarak tanınmıştır. Her derde deva, çaresizlere çare, şifasızlara şifa bulduğu inancı yayılmıştır. 
 
• Kaynaklara bakıldığında zannedilenin aksine Lokman hekimin sıradan bir tabip olmayıp, bir ahlak önderi ve hikmet sahibi bir kimse olarak ün kazanmış olduğu görülür. 
 
• Fakat onun dağıttığı şifa dar anlamda zyolojik bir hastalığın tedavisi değil, hayatın bütünlüğüne yönelik bir şifadır. O adeta mutlu ve huzurlu bir hayatın şifrelerini içeren temel bir ahlak öğretisi ortaya koymaya çalışmıştır. 
 
• Bu öğretide, odağa konan insan, hem Tanrı hem de anne-baba başta olmak üzere bütün insanlarla barış içinde olan, ilkeli ve ahlaklı iletişim kuran bir insan tipi olarak şekillenmiştir. 
 
• Lokman, folklorik tıpta ölümsüzlük ilacı arayan biridir. 
 
• Rivayete göre, dördüncü göbekten soyu Hz. İbrahim’e dayanan Lokman, Yunus Peygamber’in zamanına kadar yaşamıştır. Yine rivayetlere göre Eyle ve Medyan’da yaşayan Lokman beslediği son kartal olan Lubad (=müddet)’ın ölümünden hemen sonra Eyle’de hayata gözlerini yummuştur. 
 
• İslam öncesi sözlü ve yazılı kaynaklarda yiğit bir kahraman olarak bilinen Lokman’ın hâkimlik yaptığına ve bir kanun adamı olarak hikmetle hükmettiğine de inanılırdı. İnce, manalı, nükteli sözler söyleyen bir şair olarak da görülen Lokman bu yönü ile Ezop ve Nasrettin Hoca’ya benzer. Bu iki güre ait pek çok fıkra Lokman hikâye ve fıkrası olarak da anlatılır. 
 
• Lokman hakim, kendisine hikmet verilmiş akıl, anlayış ve ilim sahibi bir kimse olarak bilinir. 
 
• O, sıradan insanların bilmediği şeyleri bilen ve bildiklerini hayatına uygulayan bir bilge kişidir. Zaten “hakîm kişi” demek, “yanlış olan tutum ve davranışlarını daima doğrultan kimse demektir.” Onun bir diğer özelliği de bilgisini mutlaka davranış haline getirmesi ve salt teori ile yetinmemesidir. Güzel, etkili ve derin anlamlı söz söyleme yeteneğine sahip olduğunu, ahlâkî öğütler verdiğini onun Kur’an-ı Kerim’de kendi oğluna verdiği hakimane tembihlerden anlıyoruz. 
 
• İslam’dan önce kahraman bir hâkim ve vezir olarak bilinen Lokman’ı daha sonraları bir marangoz, bir çoban, biçimsiz bir Mısırlı köle, Nubyalı veya Habeşli bir köle hâlinde tasvir eden rivayetlere rastlıyoruz. Belli ki bu rivayetler şark hikâyelerinden etkilenilerek yazılmıştır. Bu yolla ondan gelen hikmetli sözler ve atasözleri derlenerek adeta onu Arapların Ezop’u durumuna getirmiştir. 
 
• Lokman Hekimin adı Kur’an-ı Kerim’de iki yerde geçmektedir. Lokman Suresi olarak anılan 31. sure nazil olduktan sonra Müslümanlar bizzat Kur’an’ın tasdikiyle önceden saygı duydukları önemli bir sembol kişilik olan Lokman’ı daha çok benimsemeye başladılar. 
 
• Böylece Kur’an’ın açıklaması olarak kabul edilen hadis külliyatlarına yansıyan rivayetlerin de tasdiki ile Lokman artık dinî ve ahlakî öğütler veren bir hakîm (bilge) kişi olarak bilinmeye, hatta bazılarınca Peygamber olarak anılmaya başlandı. Fakat İslam alimlerinin çoğu onu Peygamber değil de, varlığın ve olayların hikmetine dikkat çeken âdeta Müslüman bir lozof olarak kabul etmişler ve onu hikmet sahibi bir mümin kişi olarak görmüşlerdir. 
 
• Bu yönü ile o İslam hikmet anlayışının ya da dar anlamda İslam felse- fesinin ilk temsilcisi olarak kabul edilmiştir. 
 
• Lokman suresinin hemen başında “İşte bu ayetler hikmet dolu Kitab’ın âyetleridir”. denmek suretiyle hikmet kavramına dikkat çekil- miştir. Söz konusu ayetlerde ise Lokman oğluna öğüt veren bir lozof kimliğindedir. 
 
• Örneğin 32. sure olan es-Secde Lokman’dan şu biçimde söz etmektedir: 
 
• Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti. 
 
• (Lokman öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde ve gök- lerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşı- na) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. 
 
• Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir. 
 
• Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. 
 
• Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. 
 
• Adana ili ve çevresinde yüzyıllardır Lokman Hekim efsaneleri anlatılmaktadır: 
 
• Lokman Hekim, inanışa göre bütün hekimlerin piri, üstadıdır. Her çi- çeğin, her otun özelliklerini tanıyan Lokman, ilaç yapar, dertlere deva bu- lurmuş. Bütün dünyayı dolaşmış. Çukurova’ya gelince ovanın bereket ve güzelliğine hayran olarak Misis’e yerleşmiş. Çevredeki bütün hastaları iyi- leştirmiş. Hastalığın ne olduğunu unutan Çukurovalılar, ölümsüz hayatın peşine düşmüşler. Kendileri için ölümsüzlük ilacını yapmasını istemişler. 
 
• Lokman Hekim Çukurova’yı dolaşmış, bütün bitkileri incelemiş. Bir gece dolaşmaktan yorgun düşmüş ve ulu bir çınarın altında uyuyakalmış. Bir ses duymuş: 
 
• “Ey Lokman, artık araman bitsin, ben ölümsüz hayatın devasıyım. Bundan böyle insanlara ve hayvanlara ölüm yok”. 
 
• Lokman Hekim, sesin geldiği bitkiye doğru yürüyüp koparmış. Bu arada Tanrı Cebrail’e: “Yetiş Cebrail, Lokman ölümsüzlüğe çare bulursa bu insanların hâli ne olur?” demiş. 
 
• Bunun üzerine Cebrail, pir-i fani kılığında Misis Havraniye tarafı- na bir gelmiş. Misis Köprüsü’nün üstünde Lokman Hekimle karşılaşmış. Cebrail: “Selamü-naleyküm” dedikten sonra. Lokman’ın elindeki kitaba bakmak istemiş. Kitabı alıp coşkuyla akan Ceyhan Nehri’ne atmış. Kitabın ardından Lokman da suya atlamış ama bulamamış. Yaz gelip sular çekilince, ırmak boyunda aramaya devam etmiş. 
 
• Sonunda kitabın sadece bir yaprağını, arpa tarlasında bulmuş. Bugünkü tıp biliminin, o günkü yapraktan geliştiğine inanılır. Kitabın bulunduğu arpa tarlasının toprağı kutsal sayılır. Çocukların karınları ağrıdığında bu toprağı ısıtıp beze sararak çocuğun karnına koyarlar. 
 
• Tümör tedavisinde yabanî nane: Lokman’ın oğlu hastalanıp ölmüş. Lokman oğlunun midesinden ur çıkarmış. Oğlundan bir anı olarak bunu cebinde taşımış. Bir dere kenarında otururken, orada cebine sürtünen ya- bani nanelerden urun eriyerek yok olduğunu görmüş, nanenin şifalı etkisi o zamandan bu yana bilinmekteymiş. 
 
• Zor doğum: Lokman hekim arkadaşlarıyla hamamın önünden geçi- yormuş. Hamamdan gebe bir kadın çıkmış. Lokman “Yarım saat sonra bu kadın ölecek” demiş. Cenazesini kaldırmak için telallar bağırmaya baş- lamışlar. Lokman hekim ve arkadaşları kadının evine gitmişler. Lokman hekimin kadının karnına çuvaldız batırmasıyla kadının canlanarak ayağa kalkması bir olmuş. 
 
• Lokman Hekim kadının ölmediğini söyleyerek, “Hamile hamamda çok fazla kaldığından, bebek içeride bunalarak annesinin ciğerine el atmış, nefesi kesilen kadın da bayılmış. Çuvaldızı annenin karın boşluğundan içeri soktum, eli acıyan çocuk elini annesinin ciğerinden çekti, anne de ra- hatlayarak kendine geldi” demiş. Buradan da hamile kadınların hamamda fazla kalmaması gerektiği sonucu çıkmaktadır. 
 
• İSV yararlı ve güvenilir tıbbi bilgi ve sağlık bilgisinin ve bu bilginin uygun-etkili kullanılmasının yaygın biçime getirilmesine rehber olan öncü bir vakıftır. İSV kar amacı gütmez, bağımsız olup, Birleşmiş Milletler ta- rafından tanınarak 1995 yılında kurulmuştur. İSV’nın web sitesi ise, 1996 yılından bu yana siber dünyada hem sağlık profesyoneli olmayan hem de sağlık profesyoneli olan internet kullanıcılarına güvenilir sağlık bilgisine ulaşım için rehber olma konusunda bir ilk olmuştur. 
 
• Güvenilirlik: Web sitesindeki yazarların nitelikleri belirtilmelidir. Tıbbi (sağlık bilgisi) bilgi ya da tavsiye mutlaka tıp eğitimi almış ya da yetkin kişilerce verilmelidir. Durum böyle değilse bir uyarı olarak verilen bilgilerin tıp eğitimi almamış bir uzman veya kuruluşça sağlandığı belir- tilmelidir. 
 
• Tamamlayıcılık: Web sitesindeki bilgilerin hekim-hasta ilişkisinin yerini tutamayacağı uyarısı bulunmalı ve web sitesi bu ilişkiyi tamamlar, destekler biçimde olmalıdır. 
 
• Gizlilik: Web sitesini ziyaret edenler tarafından siteye gönderilen ki- şisel bilgilerin gizliliğine ve özel olmasına saygı duyulmalıdır. 
 
• Atıfta Bulunma: Web sitesinde yer alan bilgilerin kaynaklarına 
atıfta bulunulmalı ve tıbbi sayfalar yer alıyorsa bunlar da belirtilmelidir. Gerektiğinde HTML bağlantıları/linkleri verilmelidir. Bilgilerin en son güncellenme tarihi belirtilmelidir. 
 
• Doğrulanabilirlik: Belirli bir tedavi, ticari ürün veya hizmetin yarar- ları ve performansı yukarıda dördüncü ilkede olduğu gibi uygun ve taraf- sız kanıtlarla desteklenmelidir. 
 
• Şeffa ık: Web sitesi yapımcıları siteyi ziyaret edenlerin ek bilgiye ya da yardıma ihtiyaç duyduklarında kendilerine rahatlıkla ulaşabilmeleri için, en açık biçimde e-posta adreslerini belirtmelidir. 
 
• Finansal bildirim: Gerek hizmet gerek malzeme bakımından web si- tesine katkıda bulunan ticari ve ticari olmayan kurumların kimlikleri açık- ça belirtilmelidir. 
 
• Reklam politikası: Reklam web sitesi için bir nans kaynağı ise, bu açıkça belirtilmelidir. Web sitesi sahiplerince benimsenmiş olan reklam politikasının kısa bir açıklaması bulunmalıdır. 
Araştırma Yöntemi 
 
• “Lokman hekim” anahtar kelimesi yazılarak dört arama motorunun (Altavista, Google, Msn, Yahoo) ilk 20 web sitesi taranmıştır. Sağlıkla il- gili olmayan (dernek, hastane, eğitim kurumu, vb.) web siteleri araştırma kapsamı dışında tutulmuş, sadece sağlıkla ilgili web siteleri (bitkisel ilaç pazarlayan aktarlar, bitkilerle tedaviyi önerenler, vb.) incelemeye alınmış- tır. Ayrıca bizzat lokman hekimi anlatan kaç site var ve içeriği nasıl gibi konular da saptanmaya çalışılmış. Ulaşılan siteler İSV kriterlerine uyup uymama açısından irdelenmiştir. 
Bulgular 
 
• Toplam olarak araştırma kriterlerimize uygun 13 web sitesi saptan- mıştır (Lokman Hekim adını taşıyan okul, dernek, vakıf ve hastaneler araş- tırma kapsamı dışında tutulmuştur). 
 
• Bu 13 sitenin 6 tanesi Lokman Hekim’in kişiliği, hayat hikayesi, dini hikaye betimlemelerini içermektedir. İçlerinden sadece bir tanesi Çukurova Üniversitesinden araştırmacı-akademisyen bir kişiye aittir. 
Bulgular 
 
• Geriye kalan 7 site bitkisel ilaçlarla tedavi ve bitkisel ürünler ile aktarlara ait web siteleridir. 
Saptanan Sitelerin İSV Kriterlerine Uygunluğu: • Güvenilirlik: 7 sitenin hiçbirinde yer almıyor.
 
• Tamamlayıcılık: 7 sitenin dördünde var. • Gizlilik: 7 sitenin üçünde var. Bulgular Saptanan Sitelerin İSV Kriterlerine Uygunluğu: • Atıfta Bulunma: 7 sitenin hiçbirinde yer almıyor. • Doğrulanabilirlik: 7 sitenin hiçbirinde yer almıyor. • Şeffa ık: 7 sitenin dördünde var. Bulgular Saptanan Sitelerin İSV Kriterlerine Uygunluğu: • Finansal Bildirim: 7 sitenin hiçbirinde yer almıyor. • Reklam Politikası: 7 sitenin hiçbirinde yer almıyor. Sonuç ve Öneriler • Lokman Hekim adı kâr amacı güden kuruluşlarca kullanılmaktadır 
 
• Ancak özellikle aktarlar ve bitkisel tedavi önerisinde bulunan web sitelerinin İSV kriterlerine (ilkelerine) uyumu son derece yetersiz- dir. Bu konuda düzeltici önlemlerin acilen alınması gerekmektedir. Bilgi yönünden daha kaliteli ve internet kullanıcılarına daha yararlı hizmet veren web sitelerine ihtiyaç vardır. 
 
• Aynı şekilde Lokman Hekim’in hayatına, kimliğine ilişkin web si- telerinin de daha kapsamlı ve daha bilimsel verilere dayalı olması önem arz etmektedir. 
 
KAYNAKÇA 
2. Kur’ân-ı Kerîm ve açıklamalı meâli, (1993), Türkiye Diyanet Vakfı, Yayın no: 86. 
3. Yurdakök, M., (2003), “Lokman Hekim Öykülerinde Çocuk Hekimliği Bilgileri”, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 46, 153-54. 
4. Şenesen, R., (2007), Şahmeran, Lokman Hekim Ve Adana Efsaneleri, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi, http://turkoloji. cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/18.php 
 
"Şifalı Otlar Ve Lokman Hekim, Lokman Hekim, Şifalı Otlar, Otların Resimleri, Otların Türkçe Lâtince Listesi, Hayvani Madenî İlâçlar, İnsan Hastalıkları İçin Emsemler,  Hayvan Hastalıkları Ve Emsemleri, Hayvan Hastalıkları İçin Otlar, Uygurlar, Efsane, Lokman Hekim, Abıhayat, Ayıkulağı, Akkız, Sevketibostan, Ahlat, Ağıdalı, Zakkum, Akasya, Mesane Ve Böbrek İçin, Sığırkuyruğu, Kan Aktarmasında, Kuvvet İçin, Memeli Basurda, Mide Ağrısında, Lokman Hekimin Halk Tıbbındaki Yeri, Yürüyüşünde Tabiî Ol, Sesini Alçalt, Seslerin En Çirkini Merkeplerin Sesidir, Bütün Hekimlerin Piri Ve Üstadı, Lokman Hekim Ve Halk Tıbbı, Kur’an-I Kerim’de Lokman "
 

 



Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler