Master Şefi Soğan Doğramakla Test Eden Düşünce ve Yarışma Mantığı!!!
Master şef’lik kademesine gelen bir yarışmacıyı ve ya “şefi” soğan, patates soydurarak test etmek ne kadar yanlış ise ilgili programların ana teması ve baştan sona kademeleri “balığın baştan kokar” lafı ile eşdeğerdir… ilk düğmeniz yanlış iliklenmiştir beyler... Bu sözüme katılmayan profesyonel ünlü Türk şefleri VIP bir restorana yada 5 yıldızlı bir otele şef olacakları zaman patates ve soğan soyma testine hazır olsunlar… Eğer yarışmanın konusu kalfalık yada ustalık olsa yapılan doğru. Ama yarışma şeflik de değil master şef'lik. Dikkatinizi çekerim... master şef'in manasını siz araştırın...
Mesleki Camiada Örnek Olabilecek Bir Türk Şefi Ekibine Normal Şartlarda Bağırıp Çağırmaz, Özellikle İş Zamanı Asla Bağırıp Çağırmamalı;
Master şeflik kademesine gelen bir aşçının test edilmesi gereken hususlar çok daha farklı konulardır. Bana göre ilgili programlar, yapımcıları ve katılımcıları baştan iflas etmiştir. Sonuçta gol olsa bile “ofsayt” olduğu için yok hükmündedir.
Saygı Duyarsan Saygı Duyulursun:
Mutfak ekibine bağırıp çağırarak iş yaptıramazsın!!! Etrafına korku vererek bu meslekte ve mutfakta hiç bir yere varamayacağın gibi, karsında duran personelinin duyguları ve içinden senin hakkında geçenler vesilesi ile kulakların çok çınlar. 2018 yılındayız. Yapıcı olan şefler kazanır. Bir şef her zaman mutfakta bulunamaz.
Eğer personellerinize davranış biçimi, eğitici yönünüz, öğretici duygularınız, gerektiğinde vereceğiniz motivasyon ve adaletli kararlarınız ile personellerinizin saygısını kazanmalısınız. –ki siz mutfakta olmadığınız zaman bile o personeliniz size saygısından dolayı “değişmesin” ve işini, sorumluklarını ihmal etmesin, işine önem versin…
Profesyonel Bir Türk Şefi İş Saatinde Personelini Azarlamaz, Motive Eder;
Mutfakta sadece şefin yada başka bir kişinin başarısı hiç bir şeydir. Basari Ben değil biz anlayışında saklı bir sihirli bir kelimedir. Ekip zihniyeti bir aile zihniyetinin temel anlayışında, ahlakında ve prensiplerinde gizlidir. İş ahlakı, mesleki tecrübe, profesyonellik ve adil olabilmenin karşılığı “zanaatkârlık” tir. Öyle Master şef, Executive chef, Executive cook chef gibi kelimeler ile yan yana getirilemeyeceği gibi aynı teraziye de “konamaz”…
Profesyonel bir mutfak şefi herkesin için de hata yapan personelini rencide etmez! Yapılan hatayı ilk görüp kapatan personelin örnek olacağını ve başarısını dillendirerek takdir eder ve ödüllendirir. Bu yarışmalarda gösterilen örnek master şeflerin davranışları ile gerçek bir aşçıbaşının herhangi bir alakası yoktur. İlgili program ve programlar mesleki, bilgi ve kültürden uzak mutfak fakiri ve tamamen “şovmenliğe” dayalı programlardır.
Avrupa’daki pizza, omlet ve makarna, ustalarını, mahalle kasaplarını benim ülkemde “dünyanın ünlü” şefleri, mutfak kültürlerini, yemeklerini hayranlık ile anlatırken ateşbazı Veli’yi, “ibn Battuta ’yı ve Şirvani ‘yi, Derviş Nidai ‘yi, Ağdiye risalesini, “Mahmut NEDİM”i, Ordu pidesini, 250'nin üzerinde peynirlerimizi, Tandırımızı, ecnebi markalarının paketlerine eliniz ile koydugunuz corbalarımızı, bir kültürü yaşatan sokak yiyeceklerimizi nereye koymayı düşünüyorsunuz!!!
Pardonnn!!! Bu Ne Gericilik, Yobazlık Efenim, Hanslar, Corc’lar, Ramsey’ler Var İken Onlar Kim Ki? Hem Biz Bir Şey Bilmeyiz, Yapamayız, Avrupalılar Ve Amerikalılar, Yabancılar Yapar, Bilir Doğrusunu. Biz Kimiz Ki? Diyeceksiniz Değil Mi!!!
Türk Milletinin Televizyon Ekranlarında Türk Milletinin Mutfak Değerleri Niye Yok;
Master chef, Executive chef, Executive cook chef, mutfak şefi yada aşçıbaşı arasındaki fark nedir? Niye master chef? “zanaatkârlık”, Ustalık, aşcıbaşı, mutfak şefliği değerleri hakkında bir bilginiz varmı acaba? Pardon, Yoksa siz bizim memleketten değilmisiniz? Unuttum yine kusura bakmayın "siz ingilizce terimler kullandıgınız için medenisiniz, üstünsünüz, bizim Ustalarımız, aşçıbaşılarımız, mutfak şeflerimiz gerici !!!
Çok İyi Yemek Yapmak Yada Sebze Doğramak Bir Şef Olabilmek İçin Yeterli Midir?
Program, yönetim, performans, idarecilik, hızlı karar verme, adil olma, hijyen, güvenlik, menü kurma, motivasyon, stok, iletişim, misafir memnuniyeti, organizasyon, kontrol, maliyet hesapları diye Bazı kavramlar olabilir mi bu alanda? “……..” Alkışlayınız beyleri !!!
Bu Ne Özenti? Bu Ne Taklit, Yapımcısından Katılımcısına Kadar Bu Nasıl Bir Anlayış?
Siz “şov” yapacaksınız diye binlerce meslek gönüllüsünün mesleki duygularını mahvettiğinizden, yada yanlış yönlendirdiğinizden haberiniz var mı? Sizler nam yapacaksınız diye bu mutfağın değerlerine negatif açıdan ciddi anlamda zarar verdiğinizi sizlerde bildiğiniz halde populeriterliğin verdiği sarhoşluk duygusu daha mi ağır basıyor yüreğinizin “ego” katında.
Size Mesleki Tarihimizden Küçük Bir Bilgi Vermek İstiyorum;
15. Yüzyılda dahi yazılan yemek reçetemiz günümüzde daha dünya ülkelerinin mutfaklarından herhangi birinde yazılmamıştır. Şirvani ‘nin ve yemek reçetelerini yazan hekimlerin kayıtlarında ; mutancana, seferceliye, mahmudiyye, etli kavun dolması, kuzu tandır, kaygana, badem ve paça çorbası gibi yemeklerin üstünde ne yazar biliyor musunuz?
Bu Yemek; Bel Ağrısına, Halüsinasyon Görmeye, Öksürüğe, Eklem Ağrılarına, Uyumaya, Dalgınlığa Vs. Vs. İyi Gelir:
Diye yazar. Yahu sevgili meslektaşlarım. Bilgi orada duruyor iste. Sen aramazsan o sana gelmez ! 15. Yüzyıldan bahsediyorum size. Muhammet bin Mahmut Şirvani 'yi bilmeyenler Osmanlı ve Türk mutfağından bahsedemez. -ki Şirvani ‘nin daha o zamanlar kayıtlarında her yemeğin vücuda olan faydalarını yazdığını biliyor muydunuz?
Bizim Mutfağımızda Yemeklere Pek Fazla Tuz Atılmaz:
Mutfağımızda tuzun karşılığı baharattır. Zerdeçalı, tarçını, kimyonu Kur kimini bilmelisiniz. Yemeklerde kullanılan baharatlar tamamen insan sağlığı ve yaptığı is ile ilgilidir. tarihimizde Ağır İsçinin yiyeceği yemekler farklıdır, hekimin, devlet adamlarının yiyeceği yemekler farklıdır, ergenlik çağındaki çocukların yiyeceği yemekler farklıdır.
Hekimlerin Yazdığı Tabiplik Risalelerini Okuyanlar Hekimlerin Reçellerinde:
(bu gün sabah ve aksam yiyin ama yarın sadece öğlen yiyin dediğini göreceksiniz. “2 günde 3 öğün”) yani vücudun bağışıklık sistemine göre yemeklerde kullanılan ürünler ve baharatlar var. Kimyondaki kur kimin miktarının oranını biliyor musunuz? yazmayayım şimdi. Araştırarak öğrenin ki aklınızda kalsın.
Kılavuz Ve Karga Kelimeleri Bir Şey Anımsatıyor Mu Sizlere!
Zaten ilgili yapımcının bu milletin menfaatine yaptığı bir şey varmidir bu güne kadar? Cahilin önde gideni sizin gibi elinde tuzluk ile dolaşan ve elinde her hıyar gördüğünüz yabancıya koşar adım giderek “tuzlayayım” diyen sizlersiniz. Kendi kültüründeki, coğrafyasındaki pahası biçilemeyecek değerleri göremeyen körlersiniz siz… ömrünüz boyunca da mutfaklarınızda özendiğiniz yabacıların şarkılarını söylemeye, bu alandaki ezikliklerini de bir destan edasında anlatmaya mahkumsunuz!!!
Şimdi Siz Mi Örnek Olacaksınız Bu Milletin Mutfağına, Mutfak Kültürüne, Mutfak Değerlerine, Aşçılık Camiasına Ve Bu Mesleği Geleceğimize Taşıyacak Olan Yeni Meslek Gönüllüsü Kardeşlerimize !!!
Ahmet Özdemir
Has Aşçıbaşı
Uluslararası Restoran Ve Mutfak Danışmanı
Osmanlı Ve Türk Mutfağı Dünya Gönüllü Elçisi
İngilizce web sitem;
https://gastronomyconsultation.com/
Türkçe web sitem:
https://www.hasascibasiahmetozdemir.com/
*** Avrupa Ülkelerinin Ve Amerika’nın Ve İsraillin Ülkemizin Ve Mutfağımızın Dostu Olduğunu İddia Eden Varsa Acil Bir Şekilde “Psikoloğa” Gözükmelerini Tavsiye Ederim !!!