Tohum Cephesinden Güzel Haberler
Geçtiğimiz Temmuz ayının benim için en güzel iki haberi, "tohum" meselesine ciddi mesai harcayarak ülkemizin adını dünya çapında duyuran çok sevdiğim kadınlardan geldi... "Gerçek tohum toprağa bereket, bizlere şifa, çocuklarımıza gelecek demek" diyen Mardinli Şef Ebru Baybara Demir, ikinci kez Basque Dünya Aşçılık ödüllerinde finale kalan 10 şeften biri oldu.
Ben bu satırları yazarken ödül sonuçları henüz açıklanmamıştı ancak 40 ülkeden 140 şefin aday gösterildiği yarışmada finale kalan tek Türk olarak Ebru, gönüllerin birincisi olmayı çoktan haketmiş bir isim… Ebru'nun hikayesi, üzerine belgeseller hazırlanıp kitaplar dolusu anlatılacak kadar derin ve değerli…
Yemek kültürü konusunda dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Basque Dünya Aşçılık Ödülleri'nin hedefi; yaratıcılıklarını toplumsal faydaya dönüştüren şeflerin projelerine destek olmak. Cercis Murat Konağı'nın yaratıcısı Ebru Baybara Demir de bugüne kadar Mardin başta olmak üzere çevre bölgelerde kadınların, mültecilerin, yerel çiftçilerin ve çocukların daha iyi bir sosyal yaşama sahip olması için gastronomi temelli birçok projeye imza attı.
"Bir şefin işi tabakta değil toprakta başlamalı" diyen Ebru, 100 bin Euro'luk ödülü kazanırsa Mardin'de kadınlara ve gençlere meslek edindirmek ve geleneksel mutfak kültürünün devamlılığını sağlamak için Gastronomi Enstitüsü projesini hayata geçirecek.
*** Diğer sevindirici haber ise Oxford'tan… Dünyanın en prestijli yemek sempozyumu olarak kabul edilen ''Oxford Symposium on Food and Cookery''nin bu yılki konu başlığı "tohum"du. Bu değerli tema altında sempozyumun en ilgi çekici bölümlerini ise Gönül Paksoy'un tohumlarla hazırladığı takı tasarımları ve Lalehan Uysal'ın tohum fotoğrafları oluşturdu.
Lalehan Uysal, benim pek kıymetli arkadaşım olması yanında, Sofra okurlarının "Damak Unutmaz" yazılarından tanıdığı, Buğday Ekolojik Yaşama Destekleme Derneği'nin ve Ekolojik Pazarı'nın kurucularından, aynı zamanda dergimizin uzun bir dönem tasarım ve yayın danışmanlığını yapmış, özel bir isim... "Damak Unutmaz" yazılarını ihmal ettiği için kendisine sitem ettiğim dönemde, meğer bu eşsiz tohum fotoğrafları için malzeme toplamakla meşgulmüş!
Hem gastronomi, hem moda, hem dekorasyonla ilgilenenlerin yakından tanıdığı Gönül Paksoy ise Yenilebilir Boncuklar, Çiçek Yemek, Atıksız Mutfak ve Türk Yemekleri kitaplarının yazarı… Uluslararası arenada tasarımcı kimliği ile saygın bir isim olan Gönül Paksoy'un çeşitli tohumları kullanarak oluşturduğu takı tasarımları ve Lalehan'ın tohum fotoğrafları, Oxford'taki sempozyumda "The Jewels of Life / Hayatın Mücevherleri" başlığı altında birlikte sergilendi…
Yaşadığımız coğrafyaya, gelecek kuşaklara ne çok şey borçlu olduğumuzu hatırlıyorum böyle zamanlarda… Ebru gibi hayatını memleketinin taşına-toprağına-tohumuna adamış bir gönüllü, Lalehan gibi bir tohum gözlemcisi ya da sadece "bilinçli bir tüketici" olmak… Biraz umut ve çabayla her birimiz geleceğe hizmet etme, hayatı zenginleştirme gücüne sahibiz aslında…
Topraktan tabağa, her aşamasının değerini bildiğimiz sofralarda buluşmak dileğiyle…