Mersin’de Farklı Bir Balık Lokantası
İskele Marin balık lokantasında farklı bir şekilde hazırlanan ızgara balık kuru olmuyor. Sulu halini koruyor. Levrek filetoyu kömür ateşinde ızgarada pişirdikten sonra, yağlı kağıda yerleştiriyorlar. Üzerine özel sosu döküyorlar. Özel sos, havuç, sarımsak, defne yaprağı ve limonla hazırlanıyor.
Izgarada ve daha sonra balığın üzerine zeytinyağı veya tereyağı sürmüyorlar. Üzerine özel sos dökülen ızgara balık, önce yağlı kağıtla sarılıyor. Sonra yağlı kağıdın üzerine alüminyum folyo geçiriliyor. Kısa bir süre fırında terletiliyor. Sonra servis ediliyor.
Daha önce bu şekilde hazırlanmış balığı tatmışlığımız yoktu. Pek hoşumuza gitti. Önce ızgara balık kupkuru olmuyor. Zeytinyağı veya tereyağı kullanılmadığından balığın gerçek tadı değişmiyor. Nihayet, uzun süre tabakta kalsa da donmuyor. Sulu halini koruyor. Böyle hazırlanmış levreği, Mersin’in marinasındaki İskele Marin balık lokantasında yedik.
Değişik meze çeşitleri
Biz tatmadık ama lokantanın balık kokoreçi, fırında patlıcanlı balığı, kuşkonmaz ve enginar ile hazırlanan ekşili balığı, fırında hazırlanan tuzlu balığı da beğenilirmiş. Karakulak, minekop ile de buğulama yapıyorlar.
İlginç olan lokantanın işletmecisinin de, aşçısının da Havran’dan Mersin’e göç eden ailelerin çocukları olması. Atatürk Barajı yapılırken evleri, toprakları istimlak edilen ailelerin büyük bölümü Mersin’e göç etmiş. Lokantanın işletmecisi Mehmet Oruç’un ailesi değişik işlerden sonra yeme içme sektörüne girmiş.
İskele Marin’in iki katlı kapalı bölümü ve deniz üzerinde geniş bir açık bölümü var. Bizim masamızla Yener Kılıç ve Suphi Oruç ilgilendiler. Mutfakta, şef olarak Hasan Koyuncu varmış. Oturur oturmaz masaya, yöresel peynirle lokantanın fırınında hazırlanmış sıcacık pide çeşitleri ve kıtır yufka getiriyorlar. Sadece peynir, pide ve kıtır yufkayla karın doyurmak bile mümkün.
Değişik meze çeşitlerine yerel tatlar vermeye çalışmışlar. Levreğin Taşucu’ndan, barbun ve karidesin İskenderun’dan temin edildiğini söylüyorlar. Levrek ve barbunu tartarak hesaba yazıyorlar. Bizim gittiğimiz gün kiloları 100 liraydı.
Şelale tatlısı adını verdikleri özel bir tatlıları da var ama portakallı irmik helvaları daha lezzetli. Kişi başına 110-125 lira ödemeyle masadan kalkılabiliyor.