Zennup 1844 Bir Yemek Efsanesi
Ramazan BİNGÖL
Kısa bir soru ile başlayacağım. Günümüzde insanlar sırf yemek yemek için günübirlik programlar ve turlar yapıp farklı lezzet rotalarına gidiyorlar. Bunların arasında yurtiçi olarak Antep mutfağı, Urfa mutfağı, Edirne mutfağı, Mardin mutfağı gibi yerler akla geliyor, yurt dışı denildiğinde de İtalya, Barcelona, Paris gibi yerler tercih edilirken “Bursa’ya yemek için gidilir mi?” diye bir soru yöneliyor. çoğumuzun bildiği İskender kebap dışında Bursa’da Bursalıların göz bebeği bir yer daha var; ‘Zennup’. Bursa’ya yemek için gidilir mi? Geçen hafta oradaydım, evet “Zennup için gidilir” diyorum.
Efsane Nasıl Başladı?
Şöyle başlıyor çok değerli dostum aynı zamanda şefim. ‘Şef ömür Akkorun 81 il, yüzlerce ilçe, üç yüz bin kilometre ve 15 yıl süren Anadolu seyahatleri sonucunda tecrübelerini tabaklarına aktardığı, Anadolu – Türk mutfağı eksenli yüzde yüz yerli bir lokantadır” diyor. Sahiden bir efsane olmak için çok gezmek çok görmek, çok çalışmak gerek. ömür Akkor bunu basarmış ender insanlardan biridir.
Fark Ve Lezzet Arayanlar İçin
Tarihi 100, 150 yıllık tabaklarda yemek yemek ve tarihi yaşama duygusu... O enfes tarih kokan tabaklarda yediğiniz birbirinden özel lezzetler içinde kayboluyorsunuz adeta. Her gidişimde mest olup zevkle dolup geliyorum. Daha girişinde sizi enfes ekmek kokularıyla karşılıyorlar. Şevkinin fırınından orijinal ekşi mayalı çavdar, tam buğday, Fransız baget, Gümüşhane, Kastamonu ve köy ekmeği gibi birbirinden farklı unlarla yapılmış çeşit çeşit ekmekler sizi daha masaya oturmadan kokusuyla mest ediyor.
Şık ve bir o kadar da iddialı konsepti görmeye değer. Başlangıçta birbirinden özel Türk lezzetleri olan çam fıstıklı mücveri özel yoğurduyla servis ediliyor, vişneli yaprak sarma ve keşkek ile başlıyoruz. Salatalardan Humus-u ala, yerli domates salatası 4 yıl bekletilmiş Kırklareli peyniriyle servis ediliyor. Biz bu arada yavaş yavaş mest olmaktayız... Ara sıcak olarak tas fırından semsek, pastırma kavurma, tarçınlı Halep lahmacunu hepsinde bir taş fırını tadı ve kokusu küçük küçük tadımlarla devam ediyoruz.
Ana yemek olarak gelen vişneli kebap tam olarak bir şölen, kıymalı alinazik, güveçte pastırmalı kuru fasulye, Kilis ve Antep tava derken bir anda bitirdiğimiz yemeklerle tatlı finaline geçiyoruz. Cennet çamuru, zennup katmeri ve favori ikilim olan hamsi köy sütlacı ve Bey sarayı süt keri eski zamanda sarayda yapılan ilk tatlı olarak geçiyor. Tabii bir de her geleninin favori bir kısmı var bu mönüde ‘şef masayı donatsın’ biz Türk milletinin en sevdiği şeylerden birini Zennup mönüsünde birebir görme fırsatım oldu.
Farklı mönüsü ve şefin kendi el yazısıyla hazırladığı mönüyü sizler de benim gibi çok beğeneceksiniz. Yolunuz Bursa’ya düşerse uğramadan dönmeyin derim. Güzel bir yemeğin ardından şevkinin fırınından evinize ekmek almayı da unutmayın adı üstünde bir yemek efsanesi ZENNUP 1844.
Zennup İsmi Nereden Geliyor?
Zennup ömür Akkorun babaannesinin adı. ömür şef çocukken babaannesinin yanında, 3 yaşlarındayken babaannesinin yemek yaptığını görürmüş hep bu yemek yapma sevgisi bu yaşlarda filizlenmiş iste. Babaannesi sayesinde “yemeği 5 duyumla algıladım” diyor. Bir de küçük bir anısı var şefin çocukluğuna dair. ‘Gece çocuklar uyurken buğday dövermiş babaannesi kokusunu halen daha unutamadığını söylüyor. 1844 yılı ise ilk Türk yemek kitabımız olan Kitab-ı Melceüt Tabbahin / Aşçıların sığınağı demek.